Çocuk-Aile sayfamızın editörü Raquel Aşkaner Habib, farkındalık yolunda 15 yıl önce çıktığı, halen devam eden yolculuğunu ve bu yolculukta vardığı noktayı anlatıyor.
Raquel artık, ‘Points of You’ Koçluk Oyunu ile bu yolculuğunu başkaları ile de paylaşıyor. Koçluk oyununu kimlerin oynayabileceğini, bu oyunun neler sunduğunu, hayatlarımıza neler katabileceğini kendisinden dinledik.
Sevgili Rakel, seni çocuklarına düşkün bir anne, kalemi güçlü bir yazar, çevresindekilere hassas ve ilgili biri olarak tanıyorduk. Tüm bunlara şimdi koçluk da eklendi. Hayatında farkındalık yolculuğun nasıl başladı?
Öncelikle beni anlatırken bu kadar güzel kelimelerle yansıttığın için teşekkür ederim. Bugün çok emin olarak söyleyebildiğim bir şey varsa o da hayatımızın en büyük öğretmenlerinin çocuklarımız olduğudur. İşte benim de yolculuğum 15 sene önce büyük oğlum Erim’in doğumu ile başladı; dört sene sonra doğan İlker’in hayatıma girişi ile daha da derinleşti. Bana en büyük öğretmen ve en etkili ayna oldular. Bir sürü kişisel gelişim semineri, eğitimi, enerji çalışmaları, birebir kendi üzerimde yaptığım içsel yolculuklar, kitaplar, filmler derken koçluk eğitimi çıktı karşıma ve bu sene başında ABD’de aldığım Points of You Coaching Game’in sertifikalı eğitmenlik eğitiminden sonra kendimi bu noktada buldum. Bu süreçte şunu öğrendim; hayat bana her zaman aynalık ediyormuş aslında. İçimde ne var ise bana onu geri yansıtıyormuş. Anlamak ve görmek istemediğimde ise hiç pes etmeden, sabırla ben öğrenene kadar aynı konular ile beni meşgul ediyormuş. Karşıma çıkan kişiler, küçük büyük fark etmez, aslında hepsi gelişim sürecimin bir parçası oldular, olmaya da devam edecekler. Kimi zaman televizyonu açtığımda haberlerdeki bir şahıs, kimi zaman kitaptaki birkaç satır, kimi zaman kişisel seans çalışmalarımdaki farkındalıklarım, kimi zaman yakın bir dostum, çoğu zaman ise en yakın ailem idi en büyük öğretmenlerim. Tabi ki bu değişim ve farkındalıklar bir gece de olmadı. Bu herkese göre değişiklik gösteren bir süreçtir. Kimimiz bir travmatik olay ile kimimiz en basit yolu ile ama hepimiz yıllar içinde bazı farkındalıklar kazanıyoruz ve istesek de istemesek de değişiyoruz. Ben dersimi alma konusunda direniş göstermek yerine artık, “Bu bana ne öğretmek için oluyor?” diye sormaya başladığım anda hayatım da çok farklı bir yön almaya başladı. Tabii ki, itiraf ediyorum, olayın en can alıcı noktasında, duygularımın esiri olduğum bir anda bu soruyu her zaman soramıyorum. Ama en azından artık daha sık kendime sormayı hatırlıyorum. İşte benim hikâyem bu. Bu bedende, bu dünyada var olmaya devam ettiğim sürece de birileri hayatıma girecek ve ben de her gün yeni bir şey öğreneceğim onların bana yansıttıklarından. Çünkü inancıma göre herkes benim bir aynam. Hele hele beni rahatsız eden bir konu var ise hayatımda, karşımdakini suçlamak yerine önce kendime bakmaktan başlamam gerektiğini biliyorum. Bu sebepten aslında hayatıma giren ve beni belki de en çok üzen kişilere geriye dönüp baktığımda teşekkür etmem gerektiğini yakın bir zaman önce anladım. Çünkü öğrenmekte en çok zorlandığım dersleri verme cesaretini ve sabrını bana göstermiş oldukları için onlara teşekkür etmem gerektiğine inanıyorum. Ve tabi ki diğer herkese de.
‘Points of You’nun oluşum hikâyesi nedir?
Efrat ve Yaron iki koçlar. Ve danışanları ile çalışırken sol beyinde takılan, sağ beyine geçmekte zorlanılan noktaları (ki bu çoğumuzda oluyor ara ara) ve bir de danışana farklı bakış açılarını daha eğlenceli ve kolay şekilde buldurmak için yeni bir yöntem arayışına girmişlerdi ki bir şeyler yaratmaya karar verdiler. Ve iki senelik bir araştırmanın sonunda, 2006 yılında ‘Points of You Coaching Game’i yarattılar. Temeli koçluk yöntemlerine dayalı bu araç günümüzde 18 ülkede temsilcilikler aracılığıyla uygulanıyor. Diğer ülkelerde sadece eğitmenler tarafından oynatılıyor. 11 lisana çevrildi, çevrilmeye devam ediyor. 2006 yılında en iyi inovatif oyun ödülünü aldı.
‘Points of You’ bir ‘koçluk oyunu’ olarak tarif ediliyor. ‘Koçluk oyunu’ nedir, açabilir misin?
Bu soruya cevap vermeden önce ‘koçluk nedir’i biraz açmak isterim. Koçluk, danışanın gitmek istediği A noktasından B noktasına ilerleyebilmesi için farkındalık sağlamak, ihtiyacı olan motivasyonu sağlamak, farklı bakış açılarını farkına varması için alan açmaktır. Ancak son karar ve yetki danışandadır. Koçun görevi güçlü sorular sorarak ve bazı zamanlarda aynalama yaparak danışana farkındalık sağlamaktır. İşte ‘Points of You’nun yöntemi de tamamen koçluk yaklaşımına dayanıyor. Tek yaptığımız şey soru sorarak oyun oynuyoruz. Oyun oynarken ilk hedefimiz eğlenmek. Eğlenirken öğrenmek daha keyifli ve kolaydır. Bu oyunda kazanan ve kaybeden olmadığından, risk almak daha kolay. Ve en önemli unsur bu oyunda yargının olmamasıdır! Çünkü bu oyunda doğru ve yanlış yok! Katılımcı hazır olduğu ölçüde farkındalık sağlayarak o süreçten çıkıyor. Tabii ki bireysel seanslarda bu aracı kullandığımda, kesinlikle danışandan izin alarak onu daha fazla zorlamamız mümkün oluyor. Ancak grup çalışmalarında ortam uygun olmadığında hiç bir zaman hiçbir katılımcıyı istemedikleri bir noktaya götürmüyoruz. ‘Points of You’ ile ister bir workshop çalışması olarak bir grup içinde önceden belirlenmiş bir konu üzerine çalışabilirsin, istersen bireysel seanslarda. İstenirse okullarda çocuklarla, şirketlerde çalışanlar arasında arzu edilen kazanımlar doğrultusunda, istenirse aile içinde iletişim veya birbirinin bakış açısını anlamak için, istenirse de sosyal ortamlarda sadece eğlenmek ve daha keyif amaçlı kullanılabilir. Kısacası gerçekten çok esnek ve etkili bir enstrüman olduğundan her konuya ve her gruba uygun bir şekilde adapte edilebilir.
Anladığım kadarıyla ‘koçluk oyunu’ çocuklarıyla, iş arkadaşlarıyla, ailesiyle kısacası hayatındaki insanlarla daha iyi ilişki-iletişim kurmak isteyenlere sesleniyor. ‘Daha iyi bir ilişkiyi’ nasıl tanımlayabiliriz?
Açıkçası ‘iyi’ ve ‘kötü’ bizim kelimelere yüklediğimiz anlamla sınırlı olduğundan ve herkes kendi deneyimlerine göre bir çıkarım yapıp kelimelere anlam yüklediği için ben bu iki kelimenin çok göreceli olduğuna inanıyorum. Bu sebepten daha iyi ilişkiyi tanımlamak yerine bir ilişkiyi sağlıklı ve dengeli götürebilmek için benim için olmaz ise olmaz birkaç şeyden bahsedebilirim. Birincisi tabi ki iletişim! İletişim deyince her zaman kelimeleri sesli kullanmaktan bahsetmiyorum, beden dilimiz, davranış biçimimiz, bakışlarımız hepsi iletişimin bir parçasıdır. Ve tabi ki ötekini kabul etmek, karşıyı kendimize göre değiştirmeden sevebilme kapasitemiz ki bu bence önce kendimizi ne kadar sevebildiğimiz ile çok ilintilidir. Kendi ile barışık ve farkında bireylerin, dışardan gelen rahatsız edici, üzücü müdahaleler olsa da, oltaya takılmadan, dengede kalarak ilişkiyi yürütmeleri daha da kolaylaşıyor. İster ebeveyn-çocuk, ister sevgili, ister iş ilişkisi, isterse arkadaşlıklar olsun, hepsi benim için aynı temeli baz alıyor.
Oyunlara kimler katılabilir? Katılan kişilerin birbirlerini tanıması mı daha etkili olur, tanımaması mı?
Hiç fark etmez. O gün orada kimler senin hayatında olması gerekiyor ise onlar oluyor zaten diyeceğim ve tüm sol beyin okuyucularını rahatsız edeceğim belki. Ancak hayat zaten böyle işlemiyor mu? O an hayatınıza girmesi gereken birini ne yaparsanız yapın durduramıyorsunuz, hatta bazen ‘Nereden geldi bu kişi veya olay?’ diyorsunuz. Ama bir şekilde hayatınıza giriyor ve sizi farklı bir noktaya itiyor. Ama gene de sevgili sol beyin okuyucuları için şöyle cevaplayayım; süreç esnasında arzu ettiğiniz kadarını paylaşabilirsiniz, istemediğiniz hiç bir farkındalığınızı paylaşmak zorunda değilsiniz. Süreçler bazen ikili gruplarda, bazen tekli, bazen tüm grup ile devam ediyor. Ancak tüm çalışmaların özü kendi kendiniz ile çalışmaya dayalıdır. İstemediğiniz hiçbir şeyi yapmak veya istemediğiniz hiçbir şeye katılmak zorunda değilsiniz. Bir de şunu eklemek istiyorum ki, en analitik kişiler günün sonunda en çok fayda alanlar ve en çok paylaşım yapanlar olarak gruptan ayrılıyorlar.
Son olarak şunu eklemek istiyorum; bu yolculuk benim için sonsuz bir okyanus gibi bir yer. Her gün kendimi keşfetme yolculuğundayım. Bunun için minnettarım! Yeni eğitimler alıp kendimi daha da iyi tanımaya çalışıyorum. Maalesef ki kullanıla kullanıla anlamını değersizleştirdikleri ‘farkındalık’ kelimesini kullanacağım ama bu yolculukta ne olacak en sonunda nereye varacaksın diye soranlara tek cevabım var: Farkında olmak, çözmek ve istenilen sonuca ulaşmanın ötesinde, süreçte kalarak bu farkındalığın getirdiği hediyelerin tadını çıkarmak. Kimi zaman acı, kimi zaman neşe ile gelen bu hediyeler muhakkak hayatımda bir amaca hizmet etmek için geliyorlar artık bunu biliyorum. Bu duyguları deneyimlemek ve beni nereye götüreceğine izin vermek, merak etmek... İşte ne öğrendim dersen 15 yılda bunu öğrendim. Ne kadar uygulayabiliyorsun dersen de, elimden geldiğince ve farkında olabildikçe. Sevgi ile kalmayı ve sevgiyi paylaşmayı diliyorum...
Bu koçluk oyunu, kat›l›mc›lara neler sunabilir?
Bu oyunun en büyük kazanımı, eğlenerek farkındalık sağlamak. Tabii daha önce söylediğim gibi kişi kendine izin verdiği sürece bu mümkün. Ancak işin özündeki kazanım, sağ ve sol beyni aynı anda çalıştırmak ve gündelik hayatta sürekli sol beyinde kalarak yaşamaktan biraz çıktığımızda neler olabileceğini farkında varmak. Görünenden çok daha derinlerde bir yerlere gidebileceğinizi, değişim için aşırı büyük şeylere ihtiyacımız olmadığını farkına varmamız gerektiğini bize gösteren eğlenceli ve esnek bir araç ‘Points of You’.
Katılımcılar nasıl değerlendirdi?
“Raquel ile yolum koçluk eğitiminde kesişti. Hafta sonu ‘Points of You’ uygulayıcı eğitimine katılınca “iyi ki kesişmiş” dedim. ‘Points of You’ ile farklı bakış açıları kazanıyorsunuz. Öyle ki aynı resme farklı zamanlarda bakıp her seferinde farklı yorumlar yapıyorsunuz. Ama en ilginci her seferinde nasıl bu kadar benim gündemime uygun bir kart seçebilirim diye şaşırıyorsunuz. Her şaşkınlık yeni bir aydınlanma ve farkındalığı beraberinde getiriyor. Yani, anlatılmaz yaşanır. Koçluk yolculuğuna başlamış herkesin sepetinde olması gereken bir araç ‘Points of You.”
Dilek M.
***
“Bu harika eğitim hayatıma bambaşka dokundu. Öncelikle harika bir oyun oynattığı, yaşamımıza bu oyunu soktuğu için Raquel’e binlerce teşekkürler… Harika iletişim, harika misafirperverlik için teşekkür ediyorum... Hayatıma yepyeni bir bakış açısı hatta açıları getirdi. Bu oyunun çok kişi tarafından oynanması gerek.”
Tülin B.