Dore Gold, Tapınak Tepesi ile Yahudi ilişkisini kesen UNESCO oylamasında plana onay veren Paris yönetiminin, İsrail’in Fransız diplomatik girişimlerini reddetmesine şaşırmaması gerektiğini belirtti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold, Kudüs yönetimi Fransa’nın diplomatik girişimlerine kesinlikle karşı olsa da, Filistin Yönetimi’nin İsrail’i Yahudi bir ulus ve devleti olarak resmen tanımasını sağlamanın çok büyük bir adım olacağını söyledi. Bu adım atılsa dahi, Fransa’nın girişimlerindeki temel sorunların değişmeyeceğini de belirten Gold, geçtiğimiz ay yapılan UNESCO Yönetim Kurulu toplantısındaki oylamada Fransa’nın, Tapınak Tepesi ile tüm Yahudi ilişkisini kesen plana olumlu oy vermesi konusundaki öfkesini de dile getirdi.
Gold, geçtiğimiz pazar günü Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault’nun kendisini ziyaretinin ardından İsrail’in, mayıs ayı sonunda Paris’te gerçekleşecek ve olası bir barış anlaşmasının şartlarının görüşüleceği bir toplantıyı ve ardından yıl sonunda düzenlenecek uluslararası bir konferansı da içeren bu plana kesinlikle karşı olduğunu yeniden belirtti. Ay sonu Paris’te yapılacak toplantıya ne İsrail ne de Filistin Yönetimi’nden kimse davet edilmedi. Gold, Filistin lideri Abbas’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Kudüs’te şahsen ziyaret ederek daha fazla ilerleme kaydedebileceğini ve Paris’te düzenlenecek bu çok uluslu girişimlerin İsrail ve Filistin’i müzakerelerle varılmış bir çözüme yaklaştırmadığını vurguladı.
“GOLAN TEPELERİ İSRAİL TOPRAKLARIDIR”
Diğer yandan Gold, Netanyahu’nun geçtiğimiz ay özel bir kabine toplantısında, İsrail’in 1981 yılında topraklarına kattığı Golan Tepeleri’ni asla terk etmeyecekleri şeklinde yaptığı açıklamayı da savundu.
İsrail liderinin bu söyleminin ardından Washington’ın da dahil olduğu çeşitli başkentlerden İsrail’in bölgedeki hakkını tanımadıkları yönünde açıklamalar gelmiş ve İsrail’in tüm dünyadan tepki toplamasına sebep olduğunu iddia eden muhalefet, Netanyahu’yu yoğun bir şekilde eleştirmişti. Gold konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bugün Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Arap bölgelerini birbirlerinden ayıran Sykes-Picot Antlaşması’nın yüzüncü yılını anıyoruz.
Fakat uluslararası bir diplomat olmasanız dahi, bugün de Avrupa veya herhangi başka bir yerde bir büyükelçiliğin bodrum katında, aynen Sykes-Picot gibi birilerinin oturup ta Ortadoğu’yu ilerde nasıl böleceklerini konuşuyor olmaları ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu hayal edebilirsiniz. Golan Tepeleri ile ilgili başkaları türlü fikirler öne sürmeden evvel Başbakan’ın Golan’ın daima İsrail toprakları olacağını belirterek bu konuyu kapatması gerekiyordu” dedi.
