Rabi Akiva’nın 12.000 Çift Öğrencisini Öldüren Salgın Hastalığın O Gün Mucizevi Şekilde Durması Sevincinin Yaşandığı Lag Baomer, Bu Yıl 26 Mayıs Perşembe Günü Kutlanıyor
İyar ayının on sekizinci günü, yani Omer sayımının otuz üçüncü günü anlamına gelen Lag BaOmer, yoğun bir neşe ve mutlulukla kutlanır. Özü ve iç görüleri derin sırlarla örtülü olan Lag BaOmer, bu yıl 25 Mayıs Çarşamba akşamı başlıyor.
Yahudiler, Pesah’ın ikinci gecesinden başlayarak 49 gece boyunca Omer sayarak, adım adım kendilerini geliştirerek Şavuot’ta Tora’yı almaya hazırlanır. Aslında mutlu bir heyecanla sarılı olması gereken bu dönemde tarih boyunca gerçekleşen üzücü olaylar; Rabi Akiva’nın 12.000 çift öğrencisinin ölümü, Haçlılar dönemindeki Yahudi katliamları, Bar Kohba İsyanları sonucunda binlerce Yahudi’nin hayatını kaybetmesi, Holokost’un başlaması, Yahudi tarihini ve Tora öğreniminin gelişimini, bugünü bile etkileyecek şekilde derinden yaralar. Bu yüzden Omer dönemi müziksiz, neşesiz, kutlamasız bir şekilde yaşanır. Tarihteki en büyük Tora bilginlerinden Rabbi Akiva’nın 12.000 çift (24.000) öğrencisi, birbirlerine, onlara yakışan saygıyı göstermemelerinden dolayı, bir salgın hastalık sonucu hayatlarını kaybeder. Bu salgın hastalık, Omer’in 33. günü mucizevi bir şekilde ortadan kalkınca, bu gün yani Lag BaOmer, coşkuyla kutlanan bir bayram olarak kabul edilir.
Pesah’tan sonra Tanrısal Işığa ne oldu?
Kabalistler, bu dönemde Yahudilerin başlarına gelen bütün felaketlerin nedeninin, Pesah’tan çıkış sırasında bütün haşmetiyle var olan Tanrısal Işığın, Pesah’ın ikinci gününden itibaren çekilmesine ve buna bağlı olarak karanlığın hüküm sürmesine yorar. Mısır’dan çıkış, İsrailoğulları’nın liyakatleri sayesinde değil, Tanrı’nın Sevgisi sayesinde gerçekleşir. Mısır’daki esaret süresince İsrailoğulları ister istemez yaşadıkları yerin yaşam tarzından etkilenir ve spiritüel kirliliğin 49. seviyesine kadar düşer. Tanrı eğer İsrailoğulları’na karşı olan değişmez, benzersiz ve sonsuz Sevgisi ile onları kurtarmasaydı, 50. seviyeye düştüklerinde artık geri dönüşleri de mümkün olamayacaktı. Pesah ve özgürlüğün gerçekleştiği Nisan ayının özelliği, 'Yukarıdan bir Uyanış'tı. Pesah’ta Tanrı’nın Merhameti, aslında hak etmediğimiz halde yukardan direkt Tanrı tarafından bize bahşedilmişti.
Tanrısal Işık, Pesah’ta Mısır’dan çıkışta o kadar güçlüydü ki, etraf gündüz gibi aydınlıktı. O yüzden bayramlarda sadece sabah dualarında söylenen Allel, sadece Pesah’ta akşam söyleniyor. Pesah’tan sonra Tanrısal Işık, İsrailoğulları’na kendilerini geliştirme fırsatı verebilmek için, geri çekilir. Şavuot’a kadar olan 49 günde İsrailoğulları, bu sefer kendi çabalarıyla, içlerinde var olan Tanrısal özellikleri günbegün geliştirerek, ışığın tekrar açığa çıkması için çalışmaya başlar. 49 gece boyunca her gece, tek tek yapılan Omer Sayımı-Sefira dönemi, Işığın çekildiği, karanlık günler olduğu için, genel olarak bu karanlığı içeri alabilecek yeni kapılar açılmaz, yeni başlangıçlar, açılışlar yapılmaz.
Rabi Akiva’nın 24.000 (12.000 çift) öğrencisi
Kendi neslinin ve tüm zamanların önde gelen rabilerinden olan Rabi Akiva, Yahudi öğretilerinin hahamlar tarafından yorumlarını içeren Gemara’ya göre, Tora öğrenimi ve uygulamasında, neredeyse Sinay Dağı’nda Moşe Rabenu yerine Tora’yı alabilecek kadar ileri bir düzeye ulaşır. Rabi Akiva, 24.000 seçkin öğrencisini ikili gruplar halinde (12.000 çift); her birini Tora’nın bir bölümü üzerine yoğunlaşacak şekilde eğitir. Sevgi kavramıyla bütünleşmiş olan Rabi Akiva, öğrencilerine de Tora’da yer alan “Arkadaşını kendin gibi sev” prensibinin, Tora’nın temeli olduğunu öğretir. Her biri çok özel bilgilere hâkim 24.000 öğrenci, maalesef bu prensibin özüne uymayıp birbirlerine gereken saygıyı gösteremezler ve salgın bir hastalık nedeniyle ölürler. Burada aklımıza gelen ilk soru, spiritüel olarak bu kadar yüksek seviyede olan, gece gündüz Tora öğrenip Tora’yı içselleştirip yaşam tarzı haline getiren bu öğrenciler, nasıl olur da Tora’nın bu en temel prensibine uymayı ihmal edebilir? Rabi Menachem Mendel Schneersohn (Rebbe) buna ilginç bir yorum getirir. Bilgelerimiz şöyle der: “Nasıl ki her kişinin yüzü, arkadaşlarının yüzünden farklıysa, her kişinin aklı da arkadaşlarının aklından farklıdır.” Rabi Akiva’nın 24.000 öğrencisi, rabilerinin öğretileri üzerinde çalışırken, aynı kavram 24.000 farklı akıl tarafından asimile edilirken, her biri diğer 23.999 arkadaşından farklı, 24.000 anlayış nüansı ortaya çıkar. Rabi Akiva’nın öğrencileri birbirlerini daha az sevselerdi, bu ufak farklar daha az umurlarında olacaktı. Ama her öğrenci, arkadaşını kendisi gibi sevdiği için, onların hatalı düşüncelerini ve hareketlerini düzeltme ve onları rabilerinin kelimelerinin asıl anlamı hakkında aydınlatma zorunluluğunu hisseder. Yine aynı sebeple, arkadaşlarının kavrayışında bir eksiklik olduğuna içtenlikle inanırken onların, kendilerine yanlış gelen bu görüşlerine karşı da hissetmedikleri ikiyüzlü bir saygıyı ifade edemezler. İnsan, ne kadar büyükse, yargılandığı standartlar da ona göre yükselir. Bizler için küçük bir hata olarak kabul edilebilecek bu durumun, Rabi Akiva’nın öğrencileri üzerinde yıkıcı etkisi olur ve salgın bir hastalık, 12.000 çift öğrenciyi yok eder.
Barbara Aiello, ‘Times of Israel’de Lag BaOmer Bayramı’nın, bizi birbirimizden ayıran farklılıklarımızı bir kenara bırakmak, ‘bir’liğimizi hissetmek için mükemmel bir gün olduğuna dikkat çeker. Aiello şunu sorar; “Acaba Tanrı’nın Lag BaOmer’de öğrencilerin üzerindeki salgın hastalığı durdurmasının sebebi, Yahudilerin başkaları tarafından baskı görmelerinden daha kötü olan tek şeyin, bir Yahudi’nin başka bir Yahudi tarafından dedikodu yapılarak, iftira edilerek veya saygısızlık gösterilerek eziyet edilmesi olduğunu hatırlatmak olabilir mi? Eğer öyle ise, bu hatırlatmanın gerçekten de şu an içinde yaşadığımız zamanlara çok uygun olduğu, Rabbi Jonathan Sacks tarafından Amerikan Yahudi Komitesi’nde yaptığı bir konuşmada şöyle dile getirilir: “Eğer biz birbirimizi sevmezsek, dünyanın bizi sevmesini nasıl bekleyebiliriz?”
Neşeyle kutlanan Lag BaOmer bayramı bize şunu hatırlatır: kalplerimizi ve hayatlarımızı birbirimizin farklılıklarına açtığımızda, isimlerin, etiketlerin, tanımların, tarzların, uygulamaların ötesine bakabildiğimizde, karşımızdakini kendisi olduğu şekilde, Tanrı’nın başka bir benzersiz yansıması olarak içtenlikle kabul edebildiğimizde, işte o zaman Lag BaOmer’in iyileştirici gücünü açığa çıkarabilir ve özümüzdeki Yahudi ailesi olarak bir araya gelebilir, ‘bir’liğimizin sevincini yaşayabiliriz.
LAG BAOMER
İsmi: Her ikisi de kullanılır.
Lag = İbranice’de otuz üç BaOmer = Omer sayımındaki,
LaOmer = Omer’in,
Lag BaOmer = Omer sayımındaki otuz üçüncü gün,
Lag LaOmer = Omer’in otuz üçüncü günü.
NEDEN KUTLANIR?
*Rabi Akiva’nın öğrencilerini öldüren salgın hastalık bugün durur.
*Rabi Akiva, öğretilerini aktarmak için beş yeni öğrencinin eğitimine bu gün başlar; Rabbi Meir, Rabbi Yehuda ben İllai, Rabbi Yosi, Rabbi Şimon Bar Yohay (Raşbi) ve Rabbi Elazar ben Şamoah. Bugün bilinen bütün sözlü Tora öğretileri, bu beş öğrenci sayesinde günümüze kadar gelir.
* Rabi Şimon Bar Yohay (Raşbi)’nin ölümü Lag BaOmer’de gerçekleşir. Rabi Şimon, ölüm gününde kendisi için yas tutulmamasını, mutlu olunmasını, bu günün, kendisi için yom hilula (sevinçli kutlama günü) günü olarak kutlanmasını vasiyet eder.
NE YAPILIR?
*Mutluluk - Rabi Akiva’nın öğrencileri arasındaki ölümlerin, bu günde durmasından ve diğer sebeplerden dolayı, Lag BaOmer, mutluluğun arttığı bir gündür. Bu gün, bayram günlerinde olduğu gibi Tahanunim (af için yakarış duaları) yapılmaz.
Omer döneminde yasak olan düğün ve benzeri kutlamalar, bu günden itibaren yapılmaya başlanır. Omer döneminde tıraş olmayanlar, 34. günden itibaren tıraş olmaya başlar.
*R’Şimon Bar Yohai’ın mezarı - Her yıl Lag BaOmer’de Rabi Şimon’un İsrail-Meron’daki mezarı binlerce kişi tarafından ziyaret edilir, orada şarkılar söylenip dansedilir. Diaspora’da ise, ‘tsadik-dürüst’lerin mezarları ziyaret edilir, tsadaka verilir, bu şekilde Rabi Şimon’un mutluluğu paylaşılır.
*Işıl ışıl bir gün - Lag BaOmer gecesi, dev ateşler yakılır. Sinagoglarda çok sayıda kandil ve ışık yakılır. Dev ateşler, Kabala öğretilerinin gizli ışığını temsil eder.
*Erkek çocukların ilk saç kesimi - Aşkenaz geleneklerine göre üç yaşına gelmiş olan ve o güne kadar hiç saçları kesilmemiş erkek çocukların ilk saç tıraşlarını, Lag BaOmer’de, bir rabiye yaptırma geleneği vardır. Saçlar, bazı geleneklere göre, kenarlarda favori bırakarak kesilir.
*Ok ve yay- Bazı geleneklere göre, Lag BaOmer’de, çocukları açık havada gezilere götürüp sembolik olarak ok ve yay kullandırma âdeti vardır. Bu da, gökkuşağını sembolize eder. Gökkuşağı, tufandan sonra, Tanrı’nın bir daha bütün varlıkları bir tufan tarafından yok etmeyeceğine dair, Noah ile yapmış olduğu anlaşmayı simgeler. Bu şekilde ne zaman ‘Seçilmiş Halk’ı yoldan çıkacak gibi olsa, o zamanlarda çıkan gökkuşağı, Tanrı’nın bu anlaşmasını hatırlatır. R’Şimon o derece ‘tsadik-dürüst’bir kişi idi ki, onun liyakatleri yüzünden, o yaşadığı sürece, dünyanın bu işarete ihtiyacı olmamıştı ve onun zamanında hiç gökkuşağı görülmemişti. Bütün dünyayı savunup koruyacak güce sahip olan R’Şimon, yaşamı boyunca hep tüm dünya için dua edip merhamet dilemişti.
*Sütlü yiyecekler - Bazı çevrelerde, Lag BaOmer’de sütlü yiyecekler yeme âdeti vardır. Kabala yazılarında şarap ve kan, yargıyı; su ve süt ise merhameti sembolize eder. Şavuot’ta sütlü yiyecekler yenmesinin sebeplerinden biri de budur. Şavuot’un spiritüel etkisi, kendisini, göklerden Tanrısal Merhamet’in bereketli bir şekilde yağmaya başladığı Lag Ba’Omer’den itibaren göstermeye başlar.
Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilen bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek ve konu hakkında bazı yorumları aktarmak amacıyla Lag Baomer-Its observance,laws and significance,Sefiros, GÖZLEM Yayıncılık’tan- El Gid Para El Pratikante, Sidur kol Yaakov, Bereşit, Yahudilik Ansiklopedisi kitaplarından ve www.chabad.org; www.jewfaq.org; www.torahtots.com; www.ou.org;www.koshertorah.com; wwww.meaningfullife.com www.aish.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi rabilerine başvurması gerekir.
**Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.