Netanyahu: “Kudüs, İsrail’in egemenliği sayesinde üç dini de kucaklıyor”

Üç din olarak Yahudiliği, Hıristiyanlığı ve Müslümanlığı kasteden Netanyahu konuşmasının devamında, “Kudüs’te, güvenliği, birliği ve refahı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

Kudüs Günü İsrail’in, 1967’de 6 Gün Savaşı sonucunda Kudüs’ün ‘eski şehir’ bölümünü ele geçirmesinin anısına ulusal bir bayram olarak kutlanıyor.

Netanyahu, UNESCO’nun geçtiğimiz günlerdeki, Tapınak Tepesini sadece El-Aksa Cami olarak konumlandırması ve Kudüs’ün kutsal bölgelerinin Yahudilik tarihi ile olan bağlarını yok sayan kararını absürt ve cahilce bulduğunu açıkladı ve ‘’Ağlama Duvarı asla terk edilmeyecektir, Tapınak Tepesi ile olan bağımız inkar edilemez’’ dedi.

Rivlin: “Kudüs’te birlikte yaşamak mahkûmiyet değil, bizim kaderimiz”

İsrail Devlet Başkanı Reuven Rivlin, Kudüs Günü kutlamasında, başkentin ‘Yahudi halkının ruhunu’ bütünleştirse de İsrail’de yaşayan “Yahudilerin ve Müslümanların beraberce yaşamaları bir alınyazısıdır” dedi. Rivlin şöyle konuştu: “Unutmamalıyız ki Kudüs İsrail toplumunun küçük bir örneğidir; bölgelerimiz ve topluluklarımız arasındaki yakınlaşmayı sağlamak ulusal bir görevdir.  Hep beraber yaşamaya mahkum olmadığımızı ama beraber yaşamanın bizim bir alınyazımız olduğunu hatırlarsak, Kudüs sadece geçmişin şehri olmayacak ama ümidin şehri ve geleceğin şehri de olacak... Kudüs bugün hepimiz için, her zamankinden fazla, kendimizi gerçek anlamda adadığımız bir şehir olacaktır.”