Neler Oluyor Bu Ara?

#kısakısa: TATİL, Yunan Adaları, KUMSALDA, Eda Taşpınar’ın Beyaz Ten Bronzlaştırıcısı ve diğerleri...

Sandra FRANKO Yaşam
13 Temmuz 2016 Çarşamba

 

İçinde bulunduğumuz bu haftalarda, gönüller en çok nelere kaydı? Neler oluyor ve neler trend oluyor, kısa kısa anlatacağım size. Gönüller kaymasa da, parlak bir yıldız gördüysem onu da söyleyeceğim. Sözün özü, belirli aralıklarla hayatınıza hoşluk katabilmek için elimden geleni yapacağım! Siz de bana yardımcı olun. Beğendiğiniz bir şeyler olursa, hiç düşünmeden programa alın... Uzun zamandır yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey varsa, ben söyleyeyim bu kesin bir işaret, hiç durmayın.

 

Öncelikle bir İstanbul bekçisi olarak söyleyeyim; bayram ertesi kalabalıklaşma olmuş olsa da İstanbul nüfusu baya azalmış durumda. Zira herkes sık sık tatile gidiyor. Bu yazın gözde TATİL mekânı yeniden (1) Yunan Adaları! Yunan Adaları birkaç yıl aradan sonra, tekrar gözde tatil mekanları listesinin başına geçti. Korfu, Mikonos, Paros, Midilli, Samos, Kos, Rodos, Symi...  Muhteşem denizi, düşük fiyatları ve Ege havası...  Yunan adalarının yanı sıra  İtalya kıyıları ve Hırvatistan’ın Hvar Adası çok tercih edilen rotalardan. Henüz gitmedim fakat Hvar Adasının denizi için çok güzel diyorlar, resimler de öyle gösteriyor. Fiyatlar ise çok ucuz! Neden olmasın? İtalya kıyıları ve Adaları’na gelince size tavsiyem bu gezi için bir bahar ayını seçmeniz. Denizi yeterince iyi değil, havası, ortamı, yemekleri muh-te-şem!

Eğer İstanbul’daysanız size kötü bir haberim var. En in mekana gitmiş olsanız da INSTAGRAM’a şehirden fotoğraf koymak out! Bari adaya çıksaydınız... Neyse; şehirdeyseniz, sırayla tatile gidenlerin, Instagram’a koydukları gözünüzü, gönlünüzü açan fotoğrafları “like” edebilirsiniz ve onlardan ilham alarak önümüzdeki aylar seneler için program yapmaya başlayabilirsiniz.  Yok, resim koyabilecek bir yere gittiyseniz,  #summervibes bu yazın en hit hashtag’i. Kumsala uzanmış, içinize güneş damlayan bir resim çekiyorsanız, bu hashtag’i unutmayın. Bir de yengeç resmi şart! Yok, resmi paylaşılmaya değer bir yerdeyseniz ama tam olarak yaz havası yoksa aradığınız hashtag #goodvibes ya da #goodvibesonly! Lokasyon servisini açıp, olduğunuz yeri de seçtiyseniz, sosyal medya göreviniz tamamdır.

Gelelim, KUMSALDA ne yapacağınıza... Müjde! Yıllar geçse de plajda yapılacaklar pek değişmiyor! Güneşlenme, kitap okuma, yüzme, biraz dedikodu, belki bir happy hour! Yine de birkaç tüyo verebilirim. Konu güneşlenmekse;  Eda Taşpınar’ın Beyaz Ten Bronzlaştırıcı kreminden çok memnun kaldım. Kaç faktör olduğu yazmamasından ötürü başta biraz bilinçsiz bir tercih yapmış gibi hissetsem de kendimi, kremin koruması da, bronzlaştırması da hakikaten yerindeydi.  Ne okuyalım kumsalda derseniz;  Orhan Pamuk’un Kırmızı Saçlı Kadın’ı hem çok akıcı, hem de beach’lerde size entel bir hava katabilir. Bana kalırsa okuyucunun kendi düşünüp kurması gereken bağlantıları da çözüp kendi vermiş zaten. Zorlamıyor yani... Nil Karaibrahimgil’in köşe yazılarını bir araya getirerek çıkardığı  Kelebeğin Hayat Sırları kitabı da plaja çok gider açıkçası.  Ayrıca, Ferzan Özpetek – Sen Benim Hayatımsın deniz kenarında çok tercih edilen kitaplardan. Olabilir... Yuval Noah Harari’nin Sapiens kitabını güneşlenirken okumak ise ya gerçekten çok entellerin ya da hiç kitap okumayıp, tatile çıkarken bestseller rafından bir tane alayım diyenlerin tercihi oluyor genelde... Aman dikkat! 

Doğru kremi, doğru kitabı aldıysanız biraz da PLAJ MODASIna göz atalım bari. 2016’da plajların en trendi parçası yuvarlak havlular olur diye düşünüyordum. Ancak plajlarda havlular hâlâ dikdörtgen! İyi tarafından bakın, hala bu trendin öncüsü olabilirsiniz! Instagram’da  @sanatthebeach veya @sundayfunday.tr hesaplarına göz atarak, yuvarlak havlunuza kavuşabilirsiniz. Havluların yanı sıra, plajda üstünüze geçireceğiniz kimonolar, kaftanlar iki senedir süper moda! Hele bir de çocuğunuz varsa  Nefes’in anne & kız koleksiyonuna mutlaka göz atın derim.  Ayaklarda  parıltılı, gümüş, altın ya da renkli, ponponlu sandaletler moda... Ponponlular tarzım değil ama gümüş parmak aralarıma aşığım. Bir önceki sezonun nude ayakkabı çılgınlığı ise tırnaklarda devam ediyor.  Nude ojeleri seviyorum. Kum ve deniz derken kendini imha etmiyor, uzun süre kullanabiliyorsun. Pastel’in Nude serisinden kendinize yakışan tonu kolayca bulabilirsiniz. Çanta, havlu, gibi bilumum plaj aksesuarının üzerindeki ananas figürünün yerini ise  yengeçler almış durumda! Plajlar bu yaz yengeç figürü ile renkleniyor. Özellikle yengeç burçlarının kendilerinde satın alma hakkı gördükleri bu ürünler ‘zodyak’ın diğer burçları tarafından da gönül rahatlığı ile kullanılıyor.

Bir de bu yazın çok belirgin bir saç modeli var: Hipster topuzu! Mutlaka görmüşsünüzdür, saçınızı yarım topluyorsunuz, yukardaki kısmı topuz yapıyorsunuz! Ne yalan söyleyeyim benim hoşuma gidiyor, en azından saçım fönlüyken... Gülriz Sururi’yi ve kafasındaki minik topuzu illa ki hatırlarsınız. O tarz işte bir şey işte .

Henüz çok insanda görmemiş olsam da podyumlarda bir de pijama modası var. Tam benlik bir olay, zira ben yıllardır pijama ile sokağa çıkarım. En azından kıyafetimden bahsedilirken “paspal” denemeyecek. Bahar başında alt-üst bir takım aldım! Ardından da 3 aylık giysi alışverişi orucuna girdim zaten. Hem doğa, hem hakları sömürülen işçiler hem de minimal bir yaşamın sağlayacağı iddia edilen özgürlük için... Neyse, bu bambaşka bir konu, ayrıca bir yazı lazım...

Teknolojiye gelecek olursak – ki telefonumun hafıza darlığı yüzünden orada da mecburi bir oruç durumu var desem yalan olmaz- en moda ‘APPLICATION’ (Snapchat, en trend filtresi tost olmak! Snapchat’i hakkıyla kullanabilmek için, çirkin bir tost ekmeği olup etrafta paylaşmak şart . Siz de Doğu Demirkol’un bir stand-up’ında dediği gibi resimleri anı ölümsüzleştirmek için çekiyor, kendini imha eden resimlerden oluşan bu app’i anlamıyorsanız ya da 30+ iseniz ve bir de bekarsanız, snapchat’ten çok daha iyi bir önerim olacak size: Happn! Happn’da seçtiğiniz yaş aralığında, yolunuzun kesiştiği kişilerin –örneğin aynı anda aynı barda olduğunuz kişilerin-  listesi, ilgi alanları, fotoğrafları ve ortak arkadaşlarınızı görebiliyorsunuz. Eğer bu çöpçatan application’u medeni durumunuza uyum sağlamıyorsa,  son önerim The House Cafe app’i! Para puan işin hikâyesi, ben yükler yüklemez bedava pizza kazandım .