İlkokula başlayan birçok çocuk kısa süre içinde okuma - yazmaya başlar. Ancak okula yeni başlayan her çocuk için süreç böyle ilerlemeyebilir. Bazı çocuklar dinleme, konuşma, okuma, yazma konusunda güçlük çekerler. Çocuğun duyusal ya da zihinsel olarak bir bozukluğu olmadığı halde okuma yazmada zorluk çekiyorsa bir tür öğrenme bozukluğu olan disleksiden söz edebiliriz. Bu sorun önlemi alınmadığı takdirde çocuğun bütün eğitim hayatını kâbusa çevirebiliyor.
Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz*, okuma, yazma ve anlama gibi beceriler için beynin sol ön lobunun kullanıldığını, disleksili çocukların ise beynin sol ön lobunu kullanmakta güçlük çektiklerini belirtiyor.
Disleksi nedir?
Disleksi, zekâsı normal ya da normalin üstünde olan çocukların yaşadığı nörolojik temelli bir öğrenme güçlüğüdür. Disleksi özel bir öğrenme güçlüğüdür ve kesin tanı koymak için okuma-yazma faaliyetlerinin başlaması gerekir. Genellikle disleksili çocuklar ilkokula başladıklarında derslerini öğrenmede güçlük çekerler. Bu öğrenme güçlüğü henüz okula başlamamış 0-6 yaş grubundaki çocuklarda da gözlemlenir. Disleksi dil sistemi ile ilgili bir bozukluktur. Disleksili çocuklar harfleri ve kelimeleri karıştırır ve tersten algılarlar.
Disleksi, zihinsel bir yetersizlik değildir. Yani bu çocukların zekâ düzeylerinde bir sorun yoktur. Yapılan araştırmalara göre disleksili çocukların sayısal zekâları yüksektir. Matematik ve fizik derslerde başarılıdırlar. Ayrıca sözel zekâları da sanılanın tam tersine oldukça güçlüdür.
Bu kişiler özel yeteneklere sahip de olabilirler. Bunun en güzel kanıtı İzafiyet Teori’sini ortaya koyan Albert Einstein ve Rönesans döneminin büyük mimar, heykeltraş ve ressamı Leonardo da Vinci dir. Ayrıca, sinema oyuncusu Tom Cruise, şarkıcı ve sinema oyuncusu Cher de disleksi sorunu olan ünlüler arasında.
Çocuğunuzun disleksi olduğunu nasıl anlarsınız?
Özel öğrenme güçlüğü çeken çocuklar yaşıtlarına oranla gözle görülür şekilde çok daha hareketlidirler. Okul öncesi dönemde disleksili çocuklar ilk olarak hiperaktif olmalarıyla göze çarparlar. Çocuk okula başladıktan sonra da ‘öğrenme’ ile ilgili bir sıkıntısı olduğu ebeveynleri tarafından fark edilir.
Çok hareketli oldukları için sınıf içerisinde yerinde oturmakta zorlanırlar, dersi dinlemekte zorluk çekerler, ödev yapmak istemezler, sabit bir yerde oturamadıkları için sürekli ayakta kalmak isterler. Disleksili çocuklar bebeklik döneminden itibaren az uyurlar, huysuz olurlar, çevresel değişikliklere aşırı tepki verirler ve az yemek yiyerek aslında diğer bebeklerden farklı olduklarını gösterirler. Disleksi ve aşırı hareketliliğin belirtileri yedi yaşından önce yavaş yavaş kendini göstermeye başlar ancak fark edilmeyebilir. Okul döneminin başlaması ile beraber dikkat eksikliğine aşırı hareketliliğe bağlı olarak öğrenmede sorunlar ortaya çıkarır. Disleksi erkek çocuklarda daha çok ‘aşırı hareketlilik’ kızlarda ise ‘özel öğrenme güçlüğü’ olarak kendini gösterir.
Disleksi hastalığı okul öncesinde çocuğunuzun hareketlerinden fark edilebilir
İlköğretimin başında gözlenen belirtiler
Anne ve babanın yapması gerekenler
Disleksiyle başetmede ailenin ve eğitimin rolü büyük
Aileler öğrenme güçlü geçen çocuğa sevgi ile yaklaşmalıdırlar. Derslerinde çocuğun anlayamadığı konuları sinirlenmeden gerekirse defalarca tekrar etmelidirler. Ebeveynler şunu asla unutmamalıdır öğrenme güçlüğü çeken çocuklar tembellikten ya da şımarıklıktan değil okumayı başaramadıkları için okumak istemezler. Sinirlenmek, bağırıp çağırmak sorunu daha da büyütür. Çocuk yaşadığı başarısızlık karşısında ailesinden negatif bir davranış gördüğünde ailesine karşı olan güvenini yitirebilir ve aile içi sorunlar çıkar.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarda akademik başarısızlık yanında sosyal ve duygusal güçlükler de gözlenir. Sınıf ortamında, arkadaşlarının içinde okuma, yazma ve sayısal derslerinde hata yapan çocukların öz güven duygusu azalır. Arkadaşlarıyla aynı ortamda olmak istemezler hatta okulu terk etmek bile isteyebilirler.
Ebeveynler olarak çocuğunuzun diğer çocuklardan hiçbir farkı olmadığını sadece onlardan farklı öğrendiğini, zekâsı ile ilgili bir problem olmadığını her şeyden önemlisi bunun bir hastalık değil zamanla aşılabilecek bir durum olduğunu ve bu süreçte onu hiçbir zaman yalnız bırakmayacağınızı çocuğunuza hissettirmelisiniz. Ebeveynler yeterli sabra ve öğretme becerisine sahip değillerse bir uzmandan yardım alınmalıdır. Disleksi bir hastalık değildir. Tıbbi tedavisi, ilacı yoktur. Uzun süreli okuma eğitimi ile disleksik çocukların okumayı öğrenmeleri mümkündür.
*Nöroloji Uzmanı