Bir çocuk hayal kurmadan büyür mü hiç? Her gün dünyanın yeni bir yüzüyle karşılaşırken hayal dünyası, hedefledikleri, kafasındaki rol modelleri kurtarır onu gerçeklikten. On yıl sonrasını ya da o kadar uzağa gitmeye gerek yok, 1-2 ay sonra yapacaklarını düşünür, daha doğrusu hayal eder. Yaşayacağı o anda yapabileceklerini düşünmek, onu daha mutlu ve kararlı bir hale getirir.
Olimpiyat Oyunları’nın açılışından bir gün önce, maçları kim yayınlayacak sorusunun cevabını beklerken oturup uzun uzun düşündüm. Maçların, açılışın yayınlanmaması insanları nasıl etkiler diye. Yayınlamamak, bu ülkenin minik sporcularına haksızlık olurdu. Bizler bir şekilde yolumuzu çizer, internetten izlerdik, başka yollar bulurduk. Fakat minicik çocuklar, belki raketi ellerine ilk kez almış ya da basket potasını ilk kez görmüş olan sporcu adayları, izleyemeyecekti. Kendilerinden yaşça büyük ablalarının-abilerinin ülkelerinin bayrağını gururla taşıyarak, sevdikleri sporu yaparak Olimpiyatlarda ter döktüğünü görmeyeceklerdi. Okurken ne düşündüğünüzün farkındayım, “Onlara da bir şekilde izletirlerdi canım” diyebilirsiniz. Haklısınız da. Fakat on kişinin belki iki-üçü bu şansa sahip.
Her gün en az 4-5 ayrı dalın müsabakalarını izleyebiliyoruz. Her biri ayrı heyecan. Öylesine televizyonda zap yapan biri, bu dallardan birine istemsizce, bir anda bağlanabilir. Kafasında “Bende bir gün böyle olacağım” düşüncesi şekillenebilir. Hayal kurmaya başlayabilir. Hepsi sadece 3 dakika gördüğü bir şey yüzünden evet, ama pozitif tarafından bakarsak, böyle bir spor dalı olduğundan haberi de olmayabilirdi.
Ülkemiz, spor geleneği çok ağır basan bir yer değil. Futbol en üst noktada tutulurken, onun hemen ardından da basketbol geliyor. Eskrim, jimnastik, atıcılık… Bu gibi sporlara yönelen insan sayısı da haliyle az oluyor. Bu nedenlerden dolayı da çok istiyorum özellikle küçük çocukların Olimpiyatları takip etmesini, yeni spor dallarını tanımasını. Aksi takdirde herkes sadece futbolla yoluna devam edecek ve hiçbir şey değişmeyecek.
Bizim bütün geleceğimiz arkamızdan gelen minikler. Onların hayal kurma becerisi ne kadar büyük olursa, hedefleri de o kadar büyük olur. Onların kendilerine hedef koyabilecekleri ortamları da bizler sağlayabilirsek, ne mutlu bize.
Gelecek Olimpiyatlarda hayal kuran ve hayalleri gerçek olan daha çok Türk sporcu görebilmek dileğiyle, herkese 21 Ağustos’a kadar iyi seyirler.
NOT: Hayal kurmaktan korkmayın, yeteri kadar çalışırsanız bir gün gerçek olabilirler!