Yazımı teslim ettiğim gün, yani 8 Kasım’da tüm dünyayı etkileyecek ABD başkanlık seçimleri yaşanacak. Sonuçları, seçmen psikolojisi, hile olup olmadığı (malum daha seçim sonuçları belli olmadan hileli diyenler var), diğer ülkeleri nasıl etkileyeceği haftalarca konuşulacak. Köşemde siyasi konulara değinmekten kaçındığım bilinir, ancak saat farkı dolayısıyla yakalayabilseydim eğer, dayanamayıp konuya bir ucundan girebilirdim. Saat ve dolayısıyla gün farkıyla konuyu kaçırdığımdan, son zamanlarda sinirimi bozan bazı sosyal medya davranışlarını sıralayayım dedim, gündemi on dakika bile unutturabilirsem ne mutlu bana…
***
(Bana göre) Sinir bozucu sosyal medya davranışları
1- Hayvansever sitelere veya yemek bloglarına politika karıştırmak: Gündelik hayattan en pratik kaçış olan, insanın gününe iyi başlamasını sağlayan yavru köpek resimleriyle dolu bir sitede ABD seçimleri hakkında okumak istemiyorum. O sitenin amacı bu değil. Bir tatlının yapımını mest olmuş bir şekilde seyrederken de altındaki yorumlar yemek yapımıyla, lezzetiyle, sunumuyla ilgili olmalı. Laik-dinci, o parti-bu parti seçmenlerinin tartışma platformu bu değil.
2- Snapchat’in lüzumundan fazla kullanılması: çoğumuzun komik 1-2 snapchat resmi veya videosu vardır. Ancak dil çıkaran köpek esprisini 180 arkadaşımda görmek bana yetti gibi.
3- Instagram Stories’de hikâyelerin hep aynı olması: Araba kullanırken arka fonda çalan müzik eşiğinde direksiyon ve ön cam videosu, yürüyüş yaparken adım atan spor ayakkabıları çekmek, gece kulübünde arka fonda müzik eşliğinde içki şişeleri… Evet, bunları görmekten sıkıldım.
4- Otuz küsur yaşında vejetaryen olanların et yiyen arkadaşlarına saldırması: Vejetaryen olanlara çok saygım var. Önce buradan başlayayım. Keşke herkes bir gün vejetaryen olsa. Ancak unutmayın ki siz de 18 yaşında vejetaryen olmadınız, hamburgerin inekten geldiğini bile bile otuzlu yaşlarınıza kadar dünyayı yediniz. Dolayısıyla bütün gün vahşi videolar ve kanlı resimler koyacağınıza bizi bilgilendirin, eğitici makaleler koyun.
5- Her vefat eden ünlü için resim koyup neredeyse ağlayanlar: hem David Bowie, hem Zeki Alasya hem Amy Winehouse’un en büyük hayranı mıydınız? Genç yaşta kaybedilen her yaşam tabii ki çok üzücü, tanısak da tanımasak da… Ancak en büyük hayranı olmadığınızı biliyoruz. Lütfen gündemde diye –mış gibi yapmayın.
6- Aşırı derecede bebek resmini koyanlar: Müthiş bir olay, şanslı ve çok sağlıklı büyüsün bebeğiniz. Arkadaşlarımın bebeği olduğunda birkaç resmini görmek benim de hoşuma gidiyor. Hakikaten çok tatlılar. Ancak her gün resmini koymak, gazını yazmak, uykusuzluğunuz paylaşmak karşınızdakini sıkıyor çünkü maalesef çok ama çok anne bunu yapıyor.
7- Kendini master chef zannedenler: Gerçekten profesyonel şef olan veya evlerinde müthiş yemek yapan arkadaşlarımı bunun dışında tutuyorum tabii. Onlara hayranlığım sonsuz. Yılda toplam üç yemek yapıp ve güzel bir şekilde fotoğraflayıp tüm sosyal medya kanallarında paylaşanlara sözüm.
8- Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan Tweetçiler: Her konuda şakımanız gerekmiyor. Herkes siyaset, spor, teknoloji konusunda uzman değil. Bilmediğimi sorarım, hiç ayıp değil.
9- Daha da çok var aslında ama, sayfa bitti…