“Aralık ayı özel bir ay, takvimlerde son ay, beraberinde hem Hanuka hem Noel hem de yılbaşını getiriyor. Giden yıla acısıyla tatlısıyla veda ediyor, umutlarımızı bir yeni gelecek yıla bağlamayı, mucizelerin varlığına inanmayı umit etmek istiyoruz. Mucizelerin en güzellerinden biri de Hanuka Işıklar Bayramı.”
Aralık ayının gelişiyle içimi bir hüzün kaplıyor. Oldukça soğuk, karanlık havaların hüküm sürdüğü Paris’te günler iyice kısaldı; sabahın 8.30’unda bile gün ışığı kendini göstermiyor. Bu karanlık iklimin yanı sıra ekonomik sıkıntılar, sokaklarda yaşayan evsiz insanlar, yüreğimizi parçalayan savaş haberleri, yıkılan şehirler, evlerinden/yurtlarından kopmak zorunda kalan mülteciler, insanca ve özgür bir yaşam için mücadele edenler, ülkemizde yaşanan terör olayları, gelen şehit haberleri, ağlayan analar, öksüz/yetim kalan çocuklar... Bu zor zamanlarda an geliyor insanın umutları tükeniyor. Fakat yılın son Paris Esintisi’ni aydınlık bir notla sonlandırmak istiyorum: İnadına yaşam, inadına sevgi, inadına insanlık, inadına kardeşlik demek ve John Lennon’ın o unutulmaz parçasındaki IMAGINE’e inanmak gerek.
You may say I’m a dreamer / But I’m not the only one / Imagine all the people living life in peace / Imagine all the people sharing all the world…
Hayalperest olduğumu söyleyebilirsin / Ama sadece ben değilim / Hayal et bütün insanların barış içinde yaşadığını / Hayal et tüm insanların tüm dünyayı paylaştığını…
Aralık ayı özel bir ay, takvimlerde son ay, beraberinde hem Hanuka hem Noel hem de yılbaşını getiriyor. Giden yıla acısıyla tatlısıyla veda ediyor, umutlarımızı bir yeni gelecek yıla bağlamayı, mucizelerin varlığına inanmayı umit etmek istiyoruz. Mucizelerin en güzellerinden biri de Hanuka Işıklar Bayramı.
Kızartma geleneği
Hanuka demek yağ demek. Kudüs’teki Kutsal Tapınak’ın içindeki menorada sekiz gün boyunca yanmayı sürdüren o birkaç damla yağın hikayesi Hanuka. Bu mucize yağ, savaş dönemlerinde, yeni bir hayat ve umut ışığı demek.
Hanuka gelenekleri bu bayram boyunca kızarmış yiyecekleri sofralarımıza taşır. Mısır’da zalabia ya da loqmat El Qadi, Irak ve Suriye’de zengoula, Türkiye’de bimuelos, Yunanistan’da lokmades, Kuzey Afrika’da arapça sünger kelimesinden sfenj, İsrail’de içi reçelle doldurulmuş sufganiyot… Coğrafyaya göre adlar değişse de benzer tatlar bu bayrama imzasını atar. Her ne kadar geçen hafta İsrail Sağlık Bakanı “Sağlığa yararlı olmayan bu tatlılardan çocuklarımızın fazla yemesine engel olalım” diye sufganiyotlara savaş açtıysa da biz abartıya kaçmadan bayram keyiflerinden yanayız!
Yemek yazarı Joan Nathan’a göre dünyanın en büyük üçüncü Yahudi nüfusuna sahip olan Fransa’da bu bayram yemekten çok çocuklarla özdeş bir bayram olarak kutlanıyor- amaçlanan biraraya gelerek, oyunlar oynayarak keyifli vakit geçirmek. Hazırlanan yemeğin baştacı Kuzey Afrika kökenli Yahudilerde kuskus, Fas usülü zerdeçallı kuzu tagine yanına üzümlü pilav, Aşkenaz Yahudilerde patates latkes’leri ya da güncel yorumlarından pırasalı, balkabaklı veya farklı kök bitkilerle yapılan alternatifleri, peynirden kaz ciğerine, nutella’dan pastane kremasına her tür yaratıcı fikir... Hindistan mutfağıyla ilgili geniş araştırmalar yapan yazar ve Şef Gill Marks Hint Yahudilerinin bu dönemde curry yemekleri, lokma benzeri gulap jamun, ve pirinç, hindistancevizi ve meyvelerden oluşan Afgan kökenli malida denilen tatlılardan yediklerinin altını çiziyor.
Gıda atıklarını mutfaklarımızda daha iyi değerlendirme kapsamında bir Hanuka tarifi de biz verelim bu yılın son yazısında. Artan patates veya pürenizle yapabileceğiniz bu kolay ve lezzetli tarifi mango chutney ile sunmak da misafirlerinizi etkilemek için nefis bir seçenek.
Action Kashkarikas
Şalom sayfalarını dikkatli takip eden okuyucularımız hatırlayacaktır, 2017 sosyal sorumluluk projemiz Action Kashkarikas’ın lansmanı ve hedefine ulaşması için var gücümüzle çalışacağımız bır yıl olacak. Bir milyar insanın her gece yatağa aç girdiği dünyamızda, üretilen gıdanın 1/3’ü çöpe gidiyorsa yapılacak çok şey var demektir! Siz de konuya duyarlıysanız düzenleyeceğimiz atölyelere, yemeklere katılın. Katılamıyorsanız bizler kadar şanslı olmayanlara direk bağışta bulunun. Bağışın küçüğü, büyüğü yok, her rakam direk açlıkla mücadele eden çocuklara yardım olarak aktarılıyor.
Tüm okurlarımıza sağlık, huzur, barış, kardeşlik, neşe dolu günlerimizin çoğunlukta olacağı, aşırı yüklü yaşantılarımızda her an aksiyon yerine, biraz yavaşlamayı öğrenerek anın değerini kavrayabileceğimiz ve doğanın bize verdiklerine şükranlarımızı sunabileceğimiz bir yıl diliyorum. Yazılacaklar hiç tükenmesin ki 2017’de de çiziktirmeye devam!
PATATES KÖFTESİ
(15 adet)
• 500 gr patates
• 1 küçük kırmızı soğan-incecik doğranmış
• 1 diş sarmısak
• 75 gr süzme yogurt
• 50 gr nohut unu
• 1 çay kaşığı kimyon
• 1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
• 1 çay kaşığı çörekotu
• 1/2 çay kaşığı zerdeçal
• 120 gr taze peynir (arzuya göre beyaz, keçi, sarı peynir)- küçük küp kesilmiş
• Tuz
• Taze çekilmiş karabiber
• Kızartma yağı
Patatesi soyun, küp şeklinde kesin, buharda haşlayın, ezin, soğutun. (varsa kalan patates veye pürenizi bu tarifle değerlendirebilirsiniz) Soğan, sarmısak, un, yogurt ve baharatları karıştırın, patatesleri ekleyin. En son peyniri ekleyip karıştırın. 15 köfte oluşturun. Kızartın, süzün, chutney ile servis edin.
Mango Chutney
• 250-300 gr olgun mango püresi
• 1/2 kuru soğan-incecik doğranmış
• Zencefil, incecik kesilmiş veya rendelenmiş
• 1 çubuk tarçın
• 2-3 karanfil
• 3-4 kaşık şeker
• Bir kaç lif safran
• 1/2 çay kaşığı acı toz kırmızı biber
• 1/2 çay kaşığı tuz
• 2-3 damla sıvı yağ
Yağı yapışmaz tavada ısıtın, soğanları soteleyin. Mango püresini ve diğer malzemeyi ekleyin. 1 bardak suyu da ekleyip orta ısıda pişirin. Dikkatle izleyin, ara ara karıştırarak yapışmasını engelleyin. Zevkinize göre biber, şeker, tuz ayarını yapabilirsiniz. Fazla pişirmeyin, soğudukça katılaşacaktır. Steril cam kavanoza aktarın. Tamamen soğuduktan sonra kapatıp buzdolabında muhafaza edin.
ŞEFİN ÖNERİSİ
Bu sos tavuğu marine etmekte de çok güzel sonuç veriyor.