Madam Çela merhaba. Kargapınar’da Mersin Jandarma tarafından 1800 yıllık, yedi sayfa İbranice kitabe ele geçirilmiş. Ceylan derisi üzerine yazılmış diyorlar, çok eskiymiş.
Yaklaşık 1 milyon TL değeri varmış, haberlerde çıktı. Açık arttırma olursa, taksitle almayı düşünüyorum, iyi yatırım olur; yoksa borsaya mı gireyim? Yatırım tavsiyesi lütfen.
- Hay maşallah, kim biçmiş kaçak esere piyasa değeri 1 milyon lirayı? Bilirkişiler mi?
Yok, kaçakçılar sanırım, sonra basın da yazmış. O fiyata satmak istemişler. Burada piyasa değeri de yazıyor.
- E o zaman bir milyar dolar biçselermiş. Böyle yüksek meblağlar, “Piyasa değeri şu kadar!” diye haberlerde geçince, tarihi eser kaçakçılığı farkında olunmadan özendiriliyor. Ver bakiyim şu gazeteyi! Böyle haberler çok, çoğu sahte olabiliyor böyle eserlerin hatta bazılarının alfabeleri bile uyduruk!
Bu gerçek bir alfabe mi?
- Eser sahte mi gerçek mi bilemem, uzmanlığım yok. Şomronim İbranicesini anımsatıyor. Bak şunun gibi bir şey Şomronim harfleri.
İlginçmiş… Şomronim alfabesi kimin?
- Alfabe Şomronların, günümüzde hâlâ kullanılıyor.
Şomronlar hangi çağlarda yaşamışlar ki Madam Çela günümüze kadar eserleri gelmiş?
- Paleotik çağ! Yahu bu çağda yaşıyorlar, normal insanlar, işe gidip geliyorlar. Biraz araştırsan bilirisin. Şomronimler genelde, kendi lisanları Şomronim İbranicesine ek, İngilizce, İbranice, Arapça olmak üzere dört lisan konuşur. İsrail’de kaynaşmış bir toplum, devletin farklı kademelerinde görev alırlar, profesyonel olarak farklı sektörlerde çalışır ve okullara gidip ve askerliklerini yaparlar. Geleneklerine bağlıdır Şomronlar. Yahudi olmayanlarla ve Yahudilerle evlenmiyorlar, genellikle kendi içlerinde evlenmeyi tercih ederler.
Peki, kaç kişiler? Ben hiç duymamıştım o yüzden soruyorum.
- Dünyadaki nüfusları yaklaşık 800 kişi.
Ne kadar azalmış nüfusları!
- Aksine, nüfusları çoğaldı. 1917’de nüfus 150 iken bugünlerde 800’lere çıktı. Tarihte Tevrat-Talmud’un öğretisini ayrıntılarıyla takip eden Yahudilerin aksine, kendilerini sadece Tevrat ile sınırlı hisseden Yahudi cemaatleri de var. Bu cemaatlerden biri Şomroniler. Türkçesi Samariyeliler olarak geçiyor. İsrail’de Holon’da Ben Amram bölgesinde yaşarlar. Şomron’da ise Gerizim Dağı ve etrafında otururlar.
Harfleri neden değişik peki?
- Eski alfabe bu. Yahudiler eski dönemde, Aramice’ye geçmesine rağmen, Şomronlar Tevrat ve diğer kitapları, eski İbranice harflerle günümüze kadar yazmaya devam ettirmişlerdir. Bu yüzden alfabe değişik geliyor sana. Bugün hâlâ Şomronlar eski İbraniceyle yazılmış kendi dini metinlerini okurken, dualarına kulak kabartırsan Arapça ve Yemence karışımı kelimeler bile duyabilirsin.
Peki, Şomronlar Yahudiler mi?
- Hayır, Yahudi değiller.
Nasıl yani Yahudi değiller mi?
- Evet, Yahudiler.
Anlamadım tam…
- Yani bu soruya hem evet hem hayır diye cevap verirler. Bugün Şomronlar’a “Yahudi misiniz?” diye sorduğunda cevap olarak net bir “Evet” veya “Hayır” alamazsın. Cevapları ise şöyle “Size neden Yahudi denildiğini biliyor musunuz? Biz Yahudi değiliz çünkü Yahudi kavimlerinden gelmekten öte, Menaşe ve Efraim’in soyundanız. İsrailoğulları’nın bir parçasıyız ama tam anlamıyla Yahudi değiliz.”
Bu fotoğraf nedir?
- Sukot bayramlarından bir kesit. Bu da sinagogda kurdukları çardaklar. Her sene, Batı Şeria’da Gerizim Dağında Pesah (Hamursuz) bayramını kutlamak üzere buluşuyorlar.
(kaynak: Avraham İşçen)
- Bu gri tablet de Şomroni Mezuzası. Kapılarının üst tarafına astıkları dua, bugün kapılarda kullandığımız şekilde, kapının yan tarafına asılı değil. Evlerinin dış cephelerine taş tablet olarak koyuyorlar mezuzaları. Çerçeve yapıp evlerinin içerisinde de duvarlara asıyorlar. İlginç değil mi?
Gerçekten çok ilginç. Kaynak nereden bulabilirim?
- Burnunun dibinde. Öyle milyon dolarlık kaçak kaçak eser haberlerine kaptırdın tabi. Şomroniler’e ait eserler dünyanın farklı şehirlerindeki müze ve kütüphanelerde sergilenmekte. Topkapı Sarayında da var eserleri, hem de zengin bir arşiv. 12 el yazması, bir Şomroni Tora’sı ve bölümleri müze arşivinde var deniliyor. Türkiye’de nadir insan okuyabilir bu eserleri.
Fotoğraflar ve bilgiler için Avraham İşcen’e bizzat teşekkürlerimle…