Euroleague'de sezonun kaderi; bu hafta sonu Sinan Erdem Spor Salonunda çizilecek. Bileğinin hakkıyla Dörtlü Final'de yer almaya hak kazanan Fenerbahçe basketbol takımının ilk rakibi Real Madrid... Sarı-Lacivertliler cuma günü İspanyol rakibini yenerse, CSKA Moskova-Olimpiakos maçının galibiyle pazar günü finalde karşılaşacak. Fenerbahçe adına yıl boyunca yetiştirilen meyvelerin toplanacağı hafta; bu hafta olacak kısacası...
Futbol gibi değil basketbol. Hücumu 24 saniye içinde sonuçlandırma zorunluluğu, oyuncuların sürekli aksiyon içinde bulunma hali, teknik ekiplerin kenardan müdahaleleri, birbirinden farklı onlarca hücum ve savunma setleri; oyunu seyirci açısından bir hayli cezbedici hale getiriyor. Bununla birlikte son birkaç yılda Fenerbahçe ve Galatasaray futbol takımlarının insanın içini kemiren sıkıcı oyun anlayışları, Beşiktaş'ın Ufuk Sarıca gibi başarılı bir antrenörü göreve getirmesi, Anadolu Efes'in kulüp geleneğini devam ettirmesi ve Darüşşafaka Doğuş'un da Volkswagen Arena'da oluşturduğu atmosfer; 'sepet topu'na olan ilginin artmasına vesile oldu. Ancak ülkede basketbolu renk ayırmaksızın bu kadar konuşuyor ve Fenerbahçe de üst üste üçüncü sezon Final Four'da yer alıyorsa; bunun elbet çok ama çok önemli bir sebebi var; Zeljko Obradovic...
Euroleague tarihinin en başarılı antrenörü olarak Fenerbahçe'nin başında bulunan Sırp çalıştırıcı, mükemmeliyetçi kelimesinin sözlükteki karşılığı... Takımı maçta kaç farkla önde olursa olsun; en ufak bir gevşek veya şımarık harekete müsamahası yok Obradovic'in... Varsa yoksa disiplin, çalışma ve oyuna olan sadakat önemli onun için. Avrupa'nın en başarılı antrenörü olmasına karşın; herkesin tatil yaptığı bir dönemde Rio Olimpiyat Oyunları'nda mücadele eden on iki takımın sayısız hücum ve savunma setlerini öğrenmeye çalışan, omzunda onlarca apolet olmasına karşın “57 yaşındayım, bu işi herkesten daha iyi biliyorum” demeden kendisini sürekli geliştirmeye adayan bir isim Obradovic. Fenerbahçe'nin başına geçtiği ilk gün düzenlenen basın toplantısında kendisine sorulan; ''Size basketbolun Mourinho'su diyorlar. Bu görüşe katılıyor musunuz?'' şeklindeki soruya; ''Benim adım Obradovic, Zeljko Obradovic'' diyecek kadar özgüveni yüksek ve bu özgüveni hem oyuncularına hem de Sarı-Lacivertli taraftarlara aşılayan bir karakter Sırp antrenör. Tuttuğunuz takım farklı olsa da; yanında fotoğraf çektirmekten hoşlanacağınız, övüneceğiniz bir isim Obradovic...
Ve 'Obradovic'in askerleri' için artık hasat zamanı... Haydi Bobby, Gigi, Bogdan, Vesely, Ekpe. Ve Kostas ve Nikola ve Nunnaly ve Melih ve diğerleri... Ekinleri toplamak gerek beyler!..