Tora’nın tamamını incelediğimizde Tanrı’nın bir şey inşa etmek konusunda iki yerde emir verdiğini görmekteyiz. Bunlardan biri Noah’a verilen gemi inşaati bir diğeri ise çöldeki portatif tapınak olan Mişkan. Bunlardan birincisi ‘koruma’ amaçlı inşa edilirken diğerinin amacı ‘gelişim’ olarak verilebilir. Noah döneminde o ve diğerleri gemiye kendilerini yok olmaktan kurtarmak için gelmişlerdir. Rabi Yitshak Hunter farklı olarak Mişkan’ın amacının Sina Dağında Tora’yı alan Bene Yisrael’in Moşe Rabenu’dan aldığı bilgilerle kendini geliştirmesi ve Tanrı’ya yaklaştırması olduğunu söylemektedir. Mişkan’daki asıl amaç neşama’nın geliştirilmesidir.
Rav Hunter bu noktadan hareketle geçmişteki sinagog, yeşiva veya öğrenim evleri ile günümüzün yeşiva, sinagog ve öğrenim evleri arasında ciddi farklar olduğunu öğretir. Geçmişte okullarımız, sinagoglarımız, yeşivalarımız ve öğrenim gördüğümüz yerler Mişkan gibi davranmaktaydı. Buradaki amaç kişinin kendini geliştirmesi, Tanrı’ya yakınlaşması, ibadetini daha iyi yapabilmesi; kısacası neşama’nın daha iyi duruma getirilmesine yönelikti. Ancak günümüzde bu yerler tam olarak da Noah devrindeki gemi gibi davranmaktadır. Günümüzdeki amaç buraya gidenleri etrafın olumsuz etkilerinden korumaktır.
Geçmiş dönemlerde Yahudi eğitimi koruma amaçlı değildi. Aksine bir yaşam şekli ve hayatın devamı için bir gereklilikti. Noah nasıl ki tufanın etkilerinden kendilerini gemi dışında koruyamıyorsa bizler de çocuklarımızı, genç nesli Yahudi eğitimi olmadan etrafımızın son derece tehlikeli ortamından koruyamayız.
Hazon İş, günümüzde bir öğrencinin Yahudi eğitim evinden atılması için Sanhedrin kararının gerekli olduğunu öğretir. Nasıl ki 23 kişilik yargıçlar topluluğu kişinin yaşamasına veya ölmesine karar veriyorsa günümüzde kişinin Yahudi eğitimine devam etmesine veya oradan atılmasına o gözle bakılmalıdır. Bu sadece anne babalara değil eğitimcilere de verilen hayati bir mesajdır. Çocuklarımıza vermediğimiz, vermek istemediğimiz, önemsemediğimiz, gerekli bulmadığımız, öncelik tanımadığımız Yahudi eğitiminin onların gerçekten ‘yaşaması’ için ne kadar gerekli olduğunu anlamak zorundayız. Seküler eğitimin her aşamasında çocuklarımızı yakın takipte tuttuğumuz gibi Yahudi eğitiminde de çocuklarımızı yakın takipte tutmamız gerekir. Hatta bunu bir de kişisel örnek olmak suretiyle yaşamlarının bir parçası haline getirmemiz elzemdir. Aksi durumda çocuklarımızı birer birer tufan esnasında gemi dışına çıkartmak suretiyle o ortamda kalmaya mahkum etmiş olacağız.