Bugün bir makale okudum. UCLA sinirbilim araştırmacısı Alex Korb hayatta mutluluğu yaratma üzerine çıkarımlarda bulunmuş. Söyledikleri şöyle:
1) Suçluluk ve utanç hissetmek çok cazip; çünkü beynimizdeki ödül merkezini aktive ediyor.
Ancak uzun vadede suçluluk, utanç ve endişe duymak kötü çözümler… Çözüm için kendimize şu soruyu sormalıyız:
Ne için şükran duyuyorum?
Antidepresanların, Prozac’ın beynimizde yaptığının aynısını şükran da yapıyor. Hayatımızın şükran duyulamayacak anlarında bile, şükran duyulacak bir şeyi aramak da aynı etkiyi bırakıyor.
Ayrıca şükran, ilişkilerde pozitif bir etki yaratıyor; bu yüzden önemsediğimiz kişilere şükran duygumuzu ifade etmemiz çok önemli.
2) Duyguları bastırmak yerine, hissettiğimize isim vermeliyiz. Çok kötü hissediyorsunuz ve buna bir isim veriyorsunuz: üzgün, kaygılı, kızgın gibi…
Duyguları bilinçli bir şekilde tanımlamak, etkilerini azaltıyor…
3) Karar vermek, hedef belirlemek ya da niyetlenmek endişe ve kaygıyı azaltıyor, problemlerinize çözüm bulmanızı kolaylaştırıyor.
Yüzde 100 en iyi kararı vermek için ter dökmek değil, ‘yeterince iyi’ karar vermek yeterli. Yeterince iyi karar vererek kontrollü hissetmek stresi azaltıp zevki arttırıyor.
4) İnsanlara dokunun! Birilerine sarılın. Sinirbilimciler uzun sarılmaları öneriyor. Araştırmalara göre günde beş sarılma dört hafta içinde inanılmaz mutluluk verebilir. Yani, şükran duyuyorsunuz, negatif duygularınızı tanımlıyorsunuz, daha fazla karar alıyorsunuz ve daha çok sarılıyorsunuz!
Ne mutlu ki artık pek çok yönden insanlara mutluluk veren şeylerde ortak söylemler var. Koçluktaki çalışmalarımızda uyguladıklarımızı sinirbilimcilerin de ağzından duymak sevinç verici oluyor.
Koçluk bir hedef çalışmasıdır. Hedef belirlememizi, karar almamızı, netleşmemizi sağlar. Duygularımızı tanımamızı, olumluları genişleterek, olumsuz duygularımızı azaltmanın yollarını buldurur. Sahip olduklarımızın farkına vardırarak onları sahiplenmemizi, ihtiyacımız olanların farkına vardırarak onları yaratmayı hedefler.
Aklın yolu bir! Ve aslında çok basit… Umarım bu yazıda sözü geçen yolları hayatında uygulamaya başlayacak olanlar olur.
Amaç daha mutlu bir yaşamsa bunu yaratmak dünyayı yaşanır bir hale getirmektir… Bu konuda hepimiz üstümüze düşenleri yapmalıyız. Üstümüze düşense ‘kendimizi mutlu kılmak’tır. Dolayısıyla da başkalarını da mutlu kılarız. Dünyayı kurtaracak budur…