Evet, bir masalla işe başlamak istiyorum… 1001 Gece Masallarının belki de en yaygın bilineninden…
Bildiğiniz gibi, Ali Baba, bir gün ormanda odun toplarken 40 atlı haraminin bir mağaranın önünde durduklarını fark eder. Haramilerin başı, yüksek sesle, “Açıl susam açıl!” der. Mağarayı kapatan kayaların sağa sola kayarak, açıldıklarını hayretle görür. Haramiler, sırtlarındaki dolu çuvallarla, içeri girerler ve kapı arkalarından kapanır.
Ali Baba ayrılmaz, beklemeye başlar. Bir süre sonra haramilerin oradan ayrıldıklarını görür. Sırtlarında yük yoktur. Biraz daha oyalanıp mağaranın önüne gelir ve o da “Açıl susam açıl” diye bağırır: Kayalar aynı şekilde açılırlar ve Ali Baba içeri girer. Mağara aniden aydınlanır, nefis ve hafif bir rüzgâr eser ve haramilerin tüm birikimleri görünür. Ali Baba hiç beklemeden taşıyabildiği kadar altını çuvalın içine doldurur ve evine götürür.
Gerisini de biliyorsunuz. Ali Baba’nın onu kıskanan komşusu, onu takip eder; bir şekilde mağaranın yerini ve şifresini öğrenir. O da mağaranın içine girer ama çıkmak isterken heyecandan parolayı unutmasın mı? İşte tam o anda Haramiler de mağaraya gelirler ve derhal kafası uçurulur. Masalın sonunu da anlatmaya lüzum yok… “Happy end”. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
Güzeller güzeli Şehrazad’ın, binlerce yıl evvel anlattığı masala nazire olarak ben de bir masalla devam ediyorum:
Erol, her akşam olduğu gibi, işinden evine döner. Arabasından iner. Arabaya sadece “gidebilirsin” der. (Araç kendiliğinden yakındaki garaja gider ve park eder.) Evin kapısına yönelir ve “Açıl gülüm” diye seslenir. Kapı hemen açılır. İçeri girer girmez, evin holü aydınlanır. Üstünü çıkarmak için odasına yöneldiğinde, oranın ışığı yanmıştır. Dolabın kapakları kendiliğinden açılır ve elbiselerini asar.
Ardından salona gider, televizyonun karşısına geçer ve “Hayal TV’de haberleri izlemek istiyorum” diye seslenir. Cihaz aydınlanır ve talep edilen program Erol’un karşısında belirir. Kanepeye uzanarak TV’yi izlemeyi tercih eden dostumuz, günün yorgunluğunun etkisiyle olacak kısa bir süre sonra uykuya dalar; o anda ışıklar yavaş yavaş söner ve TV’nin sesi kısılır.
Bu arada eşi Leyla eve dönmek üzeredir. Evin içi hafifçe aydınlanır, “Leyla eve gelmek üzere ” sesi duyulur ve Erol’un kanepesi hafifçe sallanır. Hemen kalkar. Üzerine henüz çeki düzen vermişti ki, Leyla içeri girer.
(Ancak, Leyla takip edilmekte olduğunun farkında değildir. Hırsızın biri cep telefonunu, Leyla’nınkine bağlamaya muvaffak olmuş ve tüm kodları da çalmıştır).
Kısa bir sohbet ve şakalaşmadan sonra, Leyla ile Erol sofraya geçerler; yemek, gün içinde program gereği kendiliğinden pişirilmiş ve servise hazırdır. Masa da gereği şekilde otomatik olarak tertiplenmiştir.
Keyifli bir yemeği takiben, televizyonun karşısına geçerler ve daha sonra yatak odasına çıkıp uykuya dalarlar. (Bu süre içinde sofra kendiliğinden toparlanmış, çöpler kendiliğinden imha olmuştur.)
Gecenin belli bir saatinde, aşağıda tıkırtılar duyulur; eve bir hırsız girmiştir. Leyla eşini uyandır. Erol ise hiç umursamaz: “Merak etme; yine bir ‘hacker’ olacak. Nasılsa polis birazdan gelir.”
Nitekim hırsız eve adımını attığı andan itibaren, yabancı kişiyi algılayan kamera, derhal polis imdat merkezine durumu bildirmiş ve evin tüm koordinatlarını da vermiştir. Birazdan siren sesleri duyulur. Hırsız telaşla kaçmaya çalışır ama arada tüm kapılar kitlenmiştir. Çıkamaz. Polis evin önüne gelince kapı kendiliğinden açılır ve adam kıskıvrak yakalanır.
Erol ve Leyla aşağı inerler. Polis, şikâyetçi olup olmadıklarını sorar. Erol “Hayır, geçirdiği heyecan ona yeter de artar bile, gerisi size kalmış” der. Polislere teşekkür ederek onları uğurlar ve eşiyle yukarı çıkarak uykularına devam ederler.
Masal burada son buluyor…
Ammaaa… yukardaki masalın büyük bir bölümü gerçek olabilir. Hatta tarif etmeye çalıştığım akıllı evler gittikçe yaygınlaşıyor. Çeşitli seçenekler sunuluyor. Mimarlar daha da çarpıcı projeler hazırlıyorlar. Başlıktaki resim örneklerden biridir… Ve gittikçe daha mükemmel sistemler geliştiriliyor ve geliştirilecek de1…
Şunu da hatırlatmak isterim. Binbir Gece Masalları tam 16 cilttir. Bunları okuyup ilham almak biraz zaman alıyor.
Ancak siz siz olun, sakın Ali Baba’nın komşusu gibi parolanızı unutmayın!
1 Gelişmeleri ‘Intelligent Houses’ sitelerinden takip edebilirsiniz.