Başlığa bakınca yazar, oksimoron sanatından bir örnek mi veriyor yoksa daha ziyade sanatın ismindeki ikinci kısımdan mı muzdarip diye düşünmüş olabilirsiniz. Fakat yanıldınız; ben değil, domuzun kaşer olabileceğini Haham Yuval Cherlow “Eğer klonlanırsa domuz kaşerdir, hatta sütle tüketilebilir” sözleriyle dile getirdi. Bu açıklama ‘Barbra Streisand köpeğini klonlattı’ haberinden hemen sonra geldi. Gazetemizde de yer bulan bu haberi Gülse Birsel, ‘Jet Sosyete’ adındaki komedi dizisinde konu etmişti. Gündemi bu denli meşgul eden bu olaylara bilim penceresinden bir bakalım. Tabi benim gibi gündemi bilimsel gelişmeler, Şalom gazetesinin arka sayfasının hafif haberleri ve Jet Sosyete olanlar için konuşuyorum. Az önce size mutluluğun sırrını verdim.
Öncelikle İsrail’in Raanana şehrinden, modern Ortodoks hahamın çok önemli bir nüansı ıskaladığının altını çizelim. Hahamın bahsettiği ‘klonlanmış et’ değil; laboratuvarda geliştirilen ‘kültür et’. Temiz et de denilen kültür etin ne olduğuna geçmeden çok ilginç bir istatistik verelim. ABD’de kaşer kurallarına uyanların oranı yalnızca yüzde 2 iken, paketlenmiş ürünlerin yüzde 41’i kaşer sertifikalı. Gıda sektöründekiler yüksek kaliteli imajından dolayı tesislerini kaşeruta uygun tutmayı daha kârlı buluyor. Kaşer olmak ya da olmamak. İşte bütün -değilse de önemli bir- mesele bu.
Şimdi gelin Barbra Streisand’ın klonlanmış köpekleri ya da hatırlayacaklar olan için koyun Dolly ile laboratuvarda geliştirilen etin farkına bakalım.
Klonlama seks yapmadan, yani sadece aşkla yapılan üreme. Tabi bilime olan aşktan bahsediyorum. Seks ile yapılan klonlamanın zaten yapılmışı var: aynı yumurta ikizleri. Aynı Jet Sosyete’de Talip’in parayı klonlamayı istediğini söylediğinde Yıldız’ın “Onun yapılmışı var, kalpazanlık” demesi gibi. Buradan Gülse Birsel’e tezahürat yapıyorum: “Daha fazla bilimsel espri!”
Çok kısa bir biyoloji bilgisi tazelemesi yapacak olursak, bir hücrenin içinde çekirdek bulunur, bu çekirdeğin içinde de genetik bilgimiz bulunur. Genlerimiz 23 çift yani 46 adet kromozoma yazılmış haldedir. Nerenizden hücre seçerseniz seçin çekirdeğinde bu 46 kromozomu ve genetik bilginizin tümünü bulursunuz. Tek bir istisna ile. Sadece üremeye özel hücrelerimizin çekirdeklerinde 23 kromozom vardır. Yumurta ve sperm birleştiği zaman 23+23=46 kromozomlu embriyo oluşur. Bu iki 23’ün karışması ile ne anneye ne de babaya tamamen benzemeyen yavru dünyaya gelir. Benzemeyecek ki, hatalı bir gen varsa nesillere geçmesin, nesiller sağlıkla devam edebilsin. Az önce size evrimin sırrını verdim.
Seksüel üremede olduğu gibi dişi ve erkeğin genlerinin karışıp yepyeni benzemez bir yavru meydana geleceği yerde; klonlamada, yavru tamamen klonlatılan organizmaya benziyor. Klonlatmak istediğiniz hayvanın bir deri hücresinin çekirdeğinden çıkarılan 46 kromozom, bir başka hayvanın genlerden tamamen temizlenmiş yumurta hücresine konuluyor. Daha sonra elektrik verilerek (hiç seksi değil görüldüğü üzere) hücre bölünmesinin başlaması sağlanıyor. İşlemden hemen sonra çoğalmaya başlayan bu hücreler -yani embriyo- taşıyıcı bir hayvanın rahmine koyuluyor. Üç hayvan, üç işlem, takribi üç ay ve eski köpeğinizden üç kopya 300 bin dolara kucağınızda. Neden üç köpek isteyeyim ki diyen okuyucular olabilir. Üç harmonisini bozmamaya dikkat ettim. Az önce size evcil hayvanınızın ölümüyle baş etmekten sıyrılmanın sırrını verdim.
Laboratuvarda geliştirilen ete gelince, önce biyopsiyle hayvandan doku alınıyor, içinden büyütülebilecek, tercihen her tür hücreye dönüşebilen kök hücreler izole ediliyorlar. Hücreler vücudun içinde büyüyüp çoğalacakları yerde oksijen, sıcaklık, protein, vitamin, şeker ve tuzun sağlandığı cam sığ bir tabakta kelimenin tam anlamıyla kandırılıyorlar. Bunlar zamanla kas, yağ ve bağlantı dokuları oluşturmaya başlıyorlar. Tabi ki de bir araya gelerek yağlı, lezzetli, bir antrikot oluşturmuyorlar, ya da kemikli bir pirzola; en fazla elde edebileceğiniz yiyecek cıvık kıvamdaki kıyma. Şimdilik. Bir hamburger kıymasını üretmek dokuz hafta alıyor. Birkaç hücreden birkaç trilyon hücreye… Kolay değil.
Yüzde 99 daha az toprak, yüzde 96 daha az su ve yüzde 45 daha az enerji gerektirdiği için, ayrıca yüzde 96 daha az sera gazı salınımına neden olduğu için ve en önemlisi hayvan katlini gerektirmediği için tercih edilmesi muhtemel temiz et, gün geçtikçe artan nüfusu hem sürdürülebilir şekilde hem de daha etik bir şekilde doyurabilir.
Kültür etin savunucusu Haham Cherlow’a dönecek olursak, ‘Bir domuzun hücresi alınıp bir et ortaya çıkarıldığında hücre orijinal kimliğini kaybettiği için yasaklı yiyecek olmaz’ diyor. Fakat konu çok tartışmalı. Hele 'İki Yahudi’nin olduğu yerde üç fikir vardır' söyleminden yola çıkarsak. Kaşerut kuralına göre, kaşer olmayan etten gelen bir ürün kaşer olamaz. Bu çıkmazın din uzmanlarına bırakılması gerektiği ortada. Ama domuzların hücrelerini bir kenara bırakırsak, üç yıla kadar laboratuvarda hazırlanmış kaşer hamburgerinizin tadını çıkarmaya hazır olun.
Hangi ülke ‘temiz et’le ilgili çalışmalar yapan start up’larıyla göze çarpıyor dersiniz? İsrail. Çin, üç İsrail şirketi ile 300 milyon dolarlık temiz et ithalatı anlaşması imzaladı bile. Ünlü gıda şirketi Cargill, Bill Gates, Richard Branson ve Elon Musk’ın kardeşi Kimbal da (zorlamanın böylesi) bu sektöre yatırım yapanlar arasında. Az önce size kârlı bir yatırımın sırrını verdim.
Boşuna Evrenin Sırları koymamışım köşenin adını.