Tazria peraşası bir kadının doğum yaptıktan sonraki manevi kirlilik olarak adlandırabileceğimiz ‘Tuma’ durumunun kuralları ile başlar. Günümüzde bu kuralların uygulama alanı yoktur çünkü Bet Amikdaş inşa edilmemiştir. Ancak bu peraşa yeni doğan bebeğe karşı sorumluluklarımızı hatırlatmak için iyi bir fırsat sunmaktadır.
Çok doğal ve yaygın bir alışkanlık olarak hamile olan kadın, yakınları ve arkadaşları hamilelik boyunca hamileliğin iyi geçmesi, doğumun sağlıklı olması, çocuğun iyi olması için dua ederler. Elbette hamilelik ve doğum bir takım riskler içerdiğinden bu duanın yapılması hem çok gerekli hem de faydalıdır. Doğumun hemen ardından bu dualar yerini yeni doğanın sağlığı, annenin iyiliği odaklı ve teşekkür içeren dualara bırakır. Her ne kadar doğum sonrası çocuk dünyaya geldiyse de asıl sorun olan o çocuğun nasıl yetiştirileceği ve büyütüleceğidir. Anne ve babanın çocuğu nasıl bir yaşam tarzı ile büyütecekleri çok önemlidir. Bu tarzın ve eğitimin başarıya ulaşması için de dua etmek şarttır.
Her gün dualarımızda yer alan “Lo niga larik velo neled labeala” cümlesi boşuna doğum yapmamamız için Tanrı’dan dilekte bulunmaktadır. Boşuna doğum yapmak, çocuğun yetiştirilmesi ile yakından ilgilidir. Çocuğumuza kazandırmak istediğimiz değerlerin ne olduğunu anne baba olarak mutlaka belirlemek gerekir. Elbette maddi refah, iyi bir insan olmak gibi vazgeçilmezlerin yanı sıra iyi bir manevi eğitimin verilmesi için nelerin yapılması hakkında kafa yormak gerekir. Çocuk büyütme aynı zamanda geleceğimizi inşa etmek olduğundan bu konuda doğru kararlar vermek için dua etmeye devam etmek gereklidir.
Özellikle günümüzde çocuklarımız sahip olduğumuz imkânlar nedeniyle çok erken yaşlarda olması gereken yolu terk etmeye meyletmektedirler. Özellikle günümüzde çocuklarımız anne babaların dualarına ihtiyaç göstermektedir. Çünkü günümüzün imkânları onları farklı yollara yönlendirmek için hazırdır. Bunun için kullanılan yöntemler Tanrısal yardım olmadan başa çıkabileceğimiz yöntemler değildir. Onun için onların iyiliği için dua etmek şarttır.
“Baneha kiştile zetim saviv leşulhaneha / Çocukların zeytin fidanları gibi masanın etrafındadır” diyen Teilim kitabının 128 numaralı mizmoru çocuklarımızı zeytine benzeterek çok önemli bir özelliği vurgulamaktadır. Zeytin diğer meyvelerden farklıdır. Birçok meyve ağaç dalından koparıldığında yemeye hazırdır. Ancak zeytin bir süreç gerektirir. O zeytinlerin tatlılaştırılması, yemeye hazırlanması bir süreç gerektirir. İşte çocuklarımızın hayata atılmaları için de belirli bir süreç geçirmeleri gerekir. Bu süreçte doğru yolu göstermek bizim görevimizdir. Aynı zamanda bu yolda ilerlemeleri için aralıksız dua etmek de çok önemli bir gerekliliktir.
Çocuklarımız için her gün dua edelim.