Yaz mevsiminin benim için en güzel yanlarından biri yoğun bir okuma temposuna girmemdir. Zihnimin Ada’da daha berrak oluşundan mıdır bilmem. Ama, kışın sonunu getiremediğim veya ‘ağır’ bulduğum yapıtları yaz aylarında sorunsuz okuyup bitiririm.
***
Bu hafta henüz bitirdiğim ve çok etkilendiğim bir kitaptan söz etmek istiyorum. Adı: Paslı Anahtar; yazarı ise, Uluç Özüyener. İlkinde, kaçırdığım satırlar olur düşüncesiyle, kitabı peşpeşe iki kez okudum. Araştırma, tarih ve günümüze gönderme yapan olağanüstü bir kurgu. Söz konusu kurguyu okuyucu ile buluşturan Özüyener 1975 doğumlu. Halen eşi ve üç çocuğuyla ABD’de yaşıyor.
Bir kitap almak istediğimizde refleks olarak arka kapağını çeviririz. Amaç, içerik hakkında fikir edinmektir. Bu kez tersi oldu. Okuyup bitirdikten sonra kapak yazısını okudum. Tek kelime ile olağanüstüydü. Okumanızı öneririm.
***
Kıssadan hisse, konusuna gelince…
Kitap, 1821 Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında yaşamı sarsılan, Yahudilikten Müslümanlığa geçmiş Sefarad bir aileyi, 1934 Trakya Olayları’nda İstanbul’a göçe zorlanan Yahudi bir aileyi (…) bir roman kurgusu ile anlatıyor.
(…) Toplumlar en büyük ilerlemelerini, kimseyi ötekileştirmeden, kendisi gibi olmayanlarla huzur ve barış içinde yaşadıklarında gerçekleştirmişlerdi. Birlik ve toplumsal aidiyet duygularının zayıflamasından sonra toplumların gerileme ve bazen de çöküş dönemine girmeleri tesadüf değildir.’
Günümüz ajandasına da hitap eden bu yapıt sadece bizi değil, birçok dünya ülkesine gönderme yapar nitelikte. Ne de olsa tarih tekerrürden ibaret.
Not: ‘Paslı Anahtar’ı
Gözlem Kitabevi’nden edinebilirsiniz.