Pele Yoets adlı kaynak ‘Tişa BeAv’ maddesinde Bet Amikdaş’ın yıkılış nedeninin ‘sinat hinam’ olduğuna tekrar dikkat çekerek mitsvalara harcanan paraların ve benzeri maddi çabanın geri dönmek için yardımcı olamayacağını öğretmektedir. ‘Sinat hinam’ problemi düzelene kadar beklemekte olduğumuz güzel günlere ulaşmak o kadar da kolay değildir. Hiçbir sebep Bet Amikdaş’ın yıkılış nedeni olarak sebepsiz nefretin olduğunu gizlemeye muktedir değildir. Çünkü bu öyle bir nefrettir ki günümüzde bile devam etmekte ister sıkıntıda isterse refah dolu günlerde olsun bu konuda bir ilerleme kaydedilememektedir. Bu da Bene Yisrael’in asıl ulaşması gereken hedef olan Bet Amikdaş’ın inşa edilmesi ve Maşiah günlerine erişimi geciktirmektedir.
Yahudi geleneğinde işlere genellikle sağ elle başlamak ve işleri sağ elle yönlendirmek vardır. Çünkü sağ el ve sağ taraf Tanrı’nın ‘hesed’ özelliğini sol taraf da ‘din’ özelliğini temsil eder. Bir beraha vermek istediğimiz zaman sağ elimizi çocuğumuzun başına koyarız. Lulav demetinin tamamını sağ elimizle tutarız. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bir yere girdiğimiz zaman da sağ ayakla girme geleneği birçoklarımız tarafından bilinir. Ben İş Hay alkış tutulacağı zaman sağ el sol elin üzerinde olmalı öğretisini getirir. RaMBaM uyurken gecenin başında kişinin sol tarafa doğru yatması gerektiğini söyler. Çünkü her gece yargı dediğimiz olay bizleri beklemektedir.
RaMBaM, İbranice lisanına ‘laşon akodeş – kutsal lisan’ denmesinin sebeplerini araştırırken ‘Biblik’ İbranicede kötü sözlerin olmadığına dikkat çeker. Bilindiği gibi İbranice diğer lisanların aksine sağdan sola doğru yazılır. Birçok dilde istikamet sol yani yargı yönünde başlarken İbranicede istikamet sağ yani ‘hesed’ yönünde başlar. İbranicedeki harflerin yazılış tarzı ise buna uyum sağlamamaktadır. Harflerin çoğu soldan sağa bir şekilde yazılır. Harfler teker teker yargının etkisindeyken sözcükler ve pasuklar bir araya geldiğinde hesed devreye girer. O halde tezimizi şu şekilde anlatmaya çalışalım. Bene Yisrael tek tek olduklarında yani birliktelik söz konusu olmadığında yargı ön plandadır. Ancak birlikte hareket ettiklerinde ‘hesed’ yani iyilik faktörü devreye girmeye başlar.
Ancak ne yazık ki günümüzde bile birlik için bir şeyler yapmak istesek bile bu birlik uzun süreli olmamaktadır. Kişilerin kendilerine yarayacak stratejileri, hesapları, oyun ve düzen peşinde koşmaları ne yazık ki bu birliğe izin vermemektedir. Acaba düzenin bozulması kimin neden işine yaramaktadır. Bu sorumuzun cevabını Gemara Masehet Gitin’den alınan bir öğretiyle bulmaya çalışalım:
Masehet Şabat’ta ikinci bölümde yer alan Mişna’ya göre Şabat akşamı daha Şabat girmeden kişi evinde üç söz söylemelidir. Bunlar “esarten eravten adliku et aner – maaser ayırdınız mı, eruv tamam mı ve Şabat mumlarını yakınız” ifadeleridir. Gemara Masehet Gitin, bu sözlerin evin içinde söylenirken sakin olunması gerektiğini öğretmektedir. Büyük rabiler ‘betoh beto – evin içinde’ söylenmesi gereken bu sözlerin asıl ses tonunun evin içinde kalacak şekilde olması gerektiğini anlatmaktadırlar. Şabat gününün huzurunu bozmamak, Şabat sofrasını çekilmez bir hale dönüştürmemek için sükûnetin erev Şabat dediğimiz cuma akşamları korunması gerekmektedir. Çünkü cuma akşamı yetser ara’nın en aktif olarak Şabat’ı bozma endeksli çalışma yaptığı zamandır. Bu tuzağa düşmemenin tek çaresi sakinliğinizi koruyabilmektir.