Geçtiğimiz hafta Şalom’da Virna Gümüşgerdan’ın Naim Güleryüz’le yayınlanan on dördüncü kitabı ile ilgili bir söyleşisi yer aldı. Kitabın adı: Tarih Boyunca Trakya ve Anadolu’da Yahudi Yerleşim Yerleri. Merakımı celbetti. Hemen gidip bu iki ciltlik eseri alıp eve geldim. Başladım karıştırmaya. Yazarın daha önceki eserlerini de edinmiştim. Şimdiki merak farklıydı, neden? Sanırım yaş aldıkça, ya da olgunlaştıkça kişi kökenlerine daha çok ilgi duyuyor.
Şalom’da ‘Toplumumuzda bu hafta’ köşesinde nasıl ki iki doğum, altı vefat gibi oranlar görüyorsak, Güleryüz’ün kitabında, ‘Artık Mevcut Olmayan veya Hizmet Veremeyen İbadethaneler’in uzun listesi bir o kadar içimi burktu. Giderek küçülen toplumumuz için bu iki kitaplık set inanılmaz bir veri. Topluma, araştırmacılara büyük bir armağan.
Söz konusu eserleri okumak için iki seçeneğiniz var. Ya merakınız ağır basıyorsa, bilgi yüklü bir okuma temposuna girerseniz ya da masa üstü kitabı olarak kullanır, bölüm bölüm okursunuz.
Yazarı Naim Güleryüz’e gelince, bize böylesi bir eser kazandırdığı için teşekkür etmekten başka ne yapabiliriz? Yıllar süren araştırmalar, yolculuklar ve gündüzleri yetmediği için geceleri devam eden çalışmalar… Seneler önce Güleryüz henüz yoğun iş hayatındayken dayanamayıp sormuştum, “Hem işi, hem araştırma temposunu nasıl bir arada götürebiliyorsunuz?” O zaman için aldığım yanıt kâbus gibi gelmişti, şimdi ise onu anlayabiliyorum. Naim Güleryüz geceleri iki, en fazla üç saat uyuyarak çalışmalarını sürdürüyor.
‘Trakya ve Anadolu’da Yahudi Yerleşim Yerleri’ bence her Türk Yahudisi’nin evinde bulunması gereken bir yapıt. Tecrübeyle sabittir ki benzer tarih kitapları önce bir müddet raflarda bekler, sonra bir bakmışsınız baskısı tükenmiş. Benden hatırlatması…
Bu değerli çalışmanın içimi ısıtan diğer bir yanı ise Klara ve Eli Perahya’ya ithaf edilmiş olması. Kadirşinaslığın neredeyse unutulduğu bir devirde onları bir kez daha andığın için teşekkürler Naim Güleryüz.