Bizim gibi düşünen insanlar olsun istiyoruz etrafımızda; bizim gibi hayatları, hayat standartları, hayat amaçları olan, bizimle aynı sporları yapan, hayatta aynı tercihleri yapmış, aynı tür acıları yaşamış olan, aynı yerleri gezmeyi seven, aynı tür şeylere gülen, aynı eğitimleri almış, aynı kafa yapısına sahip olan; aynı inançları olan; aynı zorluklarla karşılaşmış insanları kendimize yakın hissediyoruz. Bizi daha çok anladıklarını hissediyoruz. Biz de onları çok iyi anlıyoruz. Ne de olsa yaşanan ve hissedilenler aynı oluyor. Yanı aynı bizim gibi…
Her tanıdığımız yeni insanda bir merak sarıyor içimizi. Onu tanımak ve kendimizle ne kadar benzeştiğini bulmak istiyoruz. Kendimizden bir iz arıyoruz karşımızdakinde. Eğer benzer çıkmazsa kısa yoldan ilişkimizi sonlandırıyoruz o kişiyle.
Yeni aşka düşen insanların en çok söylediği şeylerden biridir; ”tam aradığım kişi, o kadar ortak yanımız var ki!” O iki kişiyi birbirine daha da çok yaklaştıran bu ortak yanlarıdır. Birbirlerini arıyorlardır aslında birbirlerinin içinde ve buldukları zaman muhteşem bir ruh eşleşmesi hissederler.
Aslında tek aradığımız kendimiziz… Kendimiz gibi olanı arıyoruz. Karşımızdaki her kişinin içindeki bizi arıyoruz. Yani aslında herkes biz… Herkes bizim kendimizi görmemiz için bize ayna tutuyor. İçlerindeki bizi bize gösteriyor.
En iyi ilişkiler kendimizi bilerek girdiklerimiz değil mi? Kendimizle tam olduğumuzda hayatımıza giren ilişkiler daha tatminkâr oluyor. Biz yarımsak ancak başka yarımları çekiyoruz hayatımıza. Kendi eksikliğimizi diğer yarımların doldurmasını bekliyoruz. Oysa onlar da kendi eksiklerini bizim doldurmamızı bekliyor. Bir süre sonra enerjimiz tükeniyor ve yoruyor bizi bu ilişkiler. İki tam kişi bir araya geldiğinde ise ilişkilerin ve bizlerin enerjileri yükseliyor. Bizi tamamlayacakların peşinde koşmaktansa önce biz kendimizi tamamlayalım. Kendimizi tanıyalım. Yalnız ve kendimizle keyifte kalabilelim. Gerekirse kendimizi tanımak için destek alabilelim.
İlişkiler kendimizi bulmamız için gerekli. Ancak acaba kendimizi yanlış yerde mi arıyoruz? Acaba kendimizi dışarıdaki arkadaşta, sevgilide, ailede aramak yerine kendi içimizde mi aramalıyız? Kendimizi bulacağımız tek yer içimiz mi? Dışarıdan gelecek hiçbir kimse bizim bize olan özlemimizi gideremeyecek mi? Kendini bulan kişinin karşısına gelecek olan kişilerle ilişkileri daha mı farklı olacak?
Ne dersiniz?