‘Adam’ olacak çocuklar
Mircea Lucescu, A Milli Takım Teknik Direktörlüğü için doğru isim mi? Milli maçlar için verilen arada işte en çok bu soruyu birbirimize sorduk. En çok konuştuğumuz konu, Rumen teknik adamın doldurduğu pozisyon için doğru tercih olup olmadığıydı.
Şu bir gerçek ki; Arda Turan, Burak Yılmaz, Caner Erkin gibi ‘papaz’ ve Gökhan Gönül, Selçuk İnan, Umut Bulut gibi ‘yaşlı’ futbolcuların milli takımdan bir şekilde tasfiye edilmesi gerekiyordu. Ve ardından futbolseverlerin sempatisini kazanacak yeni bir ekip kurulması hedefleniyordu. Zira bir önceki takımda prim krizleri patlak vermiş, parlak kariyerli futbolcular kıtanın milli takımlar düzeyindeki en önemli futbol organizasyonu (EURO 2016) devam ederken protesto gösterisinde bulunarak, takım içi ahengi bozmuştu. Futbolseverler ayrıca kendisinden 30-35 yaş büyük bir gazetecinin boğazını sıkıp, tehditler savuran milli takım kaptanını artık karşılarında görmek istemiyordu. Nitekim beklenen oldu, Lucescu’nun milli takımın başına geçmesi ve ardından 2018 Dünya Kupası treninin kaçmasıyla birlikte ‘operasyon’ başladı. Mircea Lucescu devam eden süreçte yaklaşık 50-60 isme davet göndererek ‘seviye tespit sınavı’ yaparken, eleğe takılan yaklaşık 25 futbolcu milli takım oyuncu havuzunu oluşturdu. Yaş ortalaması 25 ve gelişime açık oyuncular, Lucescu tarafından milli takımın çekirdek ekibi olarak benimsendi. Ancak istenen sonuçlar pek tabii hemen gelmedi. Birbirleriyle oynamaya yeni yeni alışan ve sadece milli takım kamplarında bir araya gelen futbolcuların çalgılarını aynı tondan çalması uzun sürdü. Bu da Lucescu yönetiminde oynanan 16 maçtan 12’sinin kazanılamamasına (7 mağlubiyet, 5 beraberlik) yol açtı. Kadro değişmiş, ‘adamlık’ muhabbeti yapmayan genç bir kadro oluşturulmuşsa da sonuçlar pek parlak değildi. Tartışma daha da alevlendi; milli takım potansiyeli olan gençlerin yetiştirilebileceği bir yer miydi yoksa hangi futbolcunun oynadığından bağımsız, ne olursa olsun arzulanan sonucun alınması gereken bir seviye miydi?
Açıkçası Lucescu’nun icraatlarının büyük bölümünü doğru bulanlardan biriyim. Hiçbir dönüşümün kolay olmadığı gerçeğinden hareket edecek olursak, yeni milli takım kadrosunun bazı takviyelerle birkaç yıl içinde daha fazla saygınlık kazanabileceğini düşünüyorum. Lakin Rumen teknik adamın yaptığı bazı stratejik hataları belirtmekte yarar var. Kapasiteleri sınırlı bazı gurbetçi oyuncular için bu kadar ısrarcı olmasının ve basın toplantılarında fazlasıyla rahat davranmasının Lucescu’ya olumlu yansıdığı kanaatinde değilim. Hatta bu tavırlarıyla, ezelden beri kendisini kum torbası olarak bellemiş Türk basınına malzeme verdiği fikrini savunuyorum. Lucescu bazı sorulara gerçeklikten kopuk, yersiz bahanelerle yanıt verdikçe bu ona negatif şekilde yansıyor. Rumen teknik adamın hiç şüphe yok ki bu noktada düzeltmesi gereken bazı yönleri var.
Lucescu’nun, ne yaparsa yapsın kendisini ilerleyen yaşı ve sadece alınan saha sonuçlarıyla değerlendiren Türk basınının ‘kafasına vura vura’ dönüşümlerin sancılarını daha berrak şekilde anlatması gerekir. Aksi takdirde hem işi, hem de bulunduğu pozisyonu koruması biraz zor...
