Ronit Elkabetz’in gözünden İsrail’de yaşam

Umut UZER Köşe Yazısı
28 Kasım 2018 Çarşamba

Film oyuncusu ve yönetmeni Ronit Elkabetz’in dokuz filmi Sınırların Ötesi adıyla İstanbul’da Pera Müzesinde kasım ayı boyunca sanatseverlerin ilgisine sunuldu. Sadece film meraklıları için değil, aynı zamanda İsrail toplumunu ve kültürünü merak edenler için de bu konuları öğrenme imkânı sağlayan bu seçkide, öncü ve yaratıcı bir sanatçı olan Ronit Elkabetz’in filmlerini seyretmek mümkün oldu.

Elkabetz dokuz filmin hepsinde oyuncu olarak yer alırken, üçünde ise kardeşi Shlomi Elkabetz ile birlikte yönetmen koltuğunda oturuyor. Yönettiği filmler bir üçleme teşkil etmekte: Eş Edinmek, 7 Gün (Şiva) ve belki de en ünlü filmi olan Gett veya daha uzun ismiyle Viviane Amsalem’in Boşanma Davası. Bu üçlemede İsrail toplumunda kadının yeri ve özgürlük mücadelesi üzerine yaklaşımları gözlemek mümkün. Bu bağlamda filmin yönetmeni ve Ronit Elkabetz’in erkek kardeşi Shlomi Elkabetz, Pera Müzesinde filmin tanıtımına katılıp bir konuşma yaptı ve böylelikle Türk izleyiciler ile buluşarak film sanatına bakışını ayrıntılı bir şekilde iletme olanağı buldu. Bu üçlemeyi bir kadının aile, toplum ve devlet ile ilişkisi bağlamında bir özgürlük mücadelesi ve talebi olarak tanımlayan yönetmen, özellikle kendi kökeninin de dayandığı İsrail’deki Fas Yahudi toplumu üzerine de değerlendirmelerde bulundu.

Benim kendisine sorduğum soru yaşamlarında da filmlerde olduğu gibi aile bireylerinin aralarında Fas Arapçası, Fransızca ve İbranice konuşulup konuşulmadığı üzerineydi. Elkabetz cevaben filmde kendi aile yaşantılarından birçok öge aldıklarını ve aynen bu şekilde üç dille konuştuklarını ifade etti. Bu bilgi bile İsrail toplumundaki göçmenlerin yaşadıkları entegrasyon süreçlerini anlamamıza yardımcı oluyor.

Benzer bir şekilde Geç Evlilik filminde Gürcistan kökenli İsraillilerin aile ilişkileri ve çocukları üzerindeki doğrudan kontrolleri anlatılırken, filmin yarıdan fazlası Gürcüce geçmekteydi. Öbür taraftan filmdeki ana karakterlerin yirmili veya otuzlu yaşlarında olan çocuklarının İbranice kullanmayı tercih ettiğini tespit ederek aslında İsrail toplumuna entegrasyon sürecini görebiliyorduk. Ayrıca kabul etmek gerekir ki, bu açıdan baktığımızda Lior Aşkenazi gibi aktörler zor bir dil olan Gürcüce rol yaparak oldukça güç bir işi başarmış oluyorlar. 

Gett filmine ve üçlemenin diğer iki filmine geri dönersek, Ronit Elkabetz’in oynadığı Viviane Amsalem karakterinde geleneksel olmayan bir kadının dindar olan kocasıyla yaşadıkları sorunları gözlemleyebiliyoruz. Ancak boşanmak istediğinde kendi ailesi bile bu boşanmaya karşı çıkıp eşiyle evliliğini sürdürmesi gerektiği yönünde baskı yapıyorlar. Zamanla anlaşmazlık mahkemeye kadar gidiyor; ancak burada da kocası eşine boşanma izni (gett) vermiyordu. Bu ünlü film Türkiye dahil birçok ülkede feminizm derslerinde de zikredildiği için hem kadın hakları açısından hem din-devlet ilişkileri açısından önemli açılımlar yapmakta. Dolayısıyla İsrail’de laik bir medeni kanunun olmadığı ve evlenme-boşanma gibi konuların hahamların kontrolünde olduğunu Gett filmi ayrıntılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Buna rağmen uzun bir mücadele sonunda nihayet kocasının boşanmayı kabul etmesi Viviane’nın özgürlük mücadelesini zor da olsa kazandığını gösteriyordu.

2016 yılında kanser sonucu vefat eden Ronit Elkabetz filmleri ile cesur ve ufuk açıcı yaklaşımlar sunuyor. Çok farklı karakterleri beyaz perdede canlandırmış olan Elkabetz kısa yaşamına rağmen üretken bir sanatçı olarak hem İsrail özeline dair hem genel olarak insanların, özellikle kadınların yaşadığı zorlukları, başarılı bir şekilde yansıtarak hepimize sanatsal ve görsel bir şölen sunmakta.    

Film Programı: https://www.peramuzesi.org.tr/FilmProgram/Sinirlarin-Otesi-Ronit-Elkabetz/269