Yahudi olmayan topluluklar arasında dokuz kollu şamdan ile yedi kollu şamdan arasındaki farkı bilenlerin sayısı çok azdır.
Yahudi olmayan topluluklar arasında dokuz kollu şamdan ile yedi kollu şamdan arasındaki farkı bilenlerin sayısı çok azdır. Dokuz kollu şamdanın bilinen adı ‘hanukiya’dır. İçerisinde bulunduğumuz günde yani Hanuka Bayramı’nda yakılır. Bir kutlamayı ve yeniden başlangıcı temsil eder. Sekiz gün süresince her gün bir mum yakılır. Yakılan her mumun ayrı bir anlamı vardır. Mum yakma riüteli şu şekilde yapılır: Özel bir dua ile Hanuka Bayramı’nda her gün bir mum, evin bireyleri tarafından yakılır. Bütün mumları yakan Şamaş adında bir mum vardır. Birinci gün bir mum ve Şamaş toplamda iki mum, ikinci gün diğer iki mum ve Şamaş olmak üzere üç mum, üçüncü gün üç mum ve Şamaş olmak üzere dört mum ve sekizinci gün ise sekiz mum ve Şamaş olmak üzere dokuz mum yakılır. Böylece bir Hanuka boyunca toplam kırk dört mum yakılmış olur. Şamaş bu toplama dahil edilmezse otuz altı mum yakılmış olur. Bu mum sayısı tesadüfi olmayıp belirli bir mesajı içermektedir. Bazı Yahudi kaynakları otuz altı mumu Babil zamanında okunan Talmud’a bağlar.
Yakılan hanukiya için bazı kurallar da belirlenmiştir. Örneğin, hanukiya yakıldıktan sonra mumlar bitene kadar söndürülmez, hanukiya en az yarım saat yanmalıdır, ancak cuma geceleri güneş batmadan yarım saat önce yakılması gerektiğinden o gün en az bir saat yanmalıdır. Yanar haldeki bir hanukiya hareket ettirilmez veya yanan bir hanukiya’nın ışığından istifade edilmez. Bu yüzden odada başka bir ışık açık bırakılmalıdır.
Gelelim, hanukiya ile en çok karıştırılan, ancak İbrani kimliğinin önemli bir sembolü olan ‘menora’nın anlamına… Menorah, Hz. Musa’nın gördüğü yanan çalıyı betimlemektedir. Eski zamanlarda Kudüs’te tapınağın var olduğu zamanlarda Kohen, yani Yahudi rahip olarak da tanımlanabilen görevli kişi tarafından günde iki kere Tanrı’nın dünyaya ışık saçmasını dilemek için yakılırmış. Menora üzerinde yedi ayrı kol vardır. Tek bir gövdeden ayrılan bu kollar, bilgeliğin dünyaya ışık yardımıyla yayılmasını sembolize eder.
Birbirine çok karıştırılan bu iki önemli sembol aslında aynı mesajı, yani bilgeliği, barışı, ışığın güvenini ve bizlere yol göstermesini temsil eder. Tek fark dokuz kollu olanının belirli bir zaman diliminde, yani İbrani takvimine göre Kislev ayının 25’inde başlayarak sekiz gün boyunca yakılması; diğerinin ise dünya var oldukça ışığını bizlerin üzerinden eksiltmemesini gösterir.
Işığınız bol olsun! İyi bayramlar…