Fenerbahçe tarihinin belki de en kötü travmasını yaşıyor. Bu hafta Akhisar deplasmanında alınan 3-0’lık yenilgi tarihi kulübü küme düşme hattına indirdi.
Her yeni başlayan hafta kulübün taraftarları için tedirginlik dolu yeni bir bilinmezlik.
Kulüp adeta kusursuz bir fırtınanın içerisinde kalmış gibi…
Yirmi senelik yıkılmaz denen bir hükümdarlığın tuzla buz olması ve akabinde genç ve enerjik bir başkanın müthiş bir destek ve heyecanla başa gelmesi sanki bir peri masalının başlangıcı gibiydi… Yenilik Fenerbahçe’ye iyi gelecekti…
Fakat terslikler peş peşe gelmeye başladı…
Devralınan finansal tablonun umulmadık derecede kötü çıkması…
Büyük sorumluluklarla tam yetkili sportif direktör olarak kulübün başına getirilen Damien Comolli’nin yaptığı oldukça zayıf transferler… Bu konuda zaman darlığı ve bütçe yetersizliğinin yarattığı gerilimi inkâr etmek doğru olmayacaktır. Ancak bu işi profesyonel bir şekilde icra edebildiğine inanan ve bunun için yüksek maaşlar alan kişilerin, zaman ve bütçe konusunda daha yaratıcı olmalarını beklemek kanımca ona bu sorumluluğu layık gören herkesin hakkıdır.
Büyük umutlarla transfer edilen futbolcuların çizdikleri zayıf profil… Burada en büyük hayal kırıklığı olarak İslam Slimani ve Diego Reyes’e ayrı birer parantez açmak gerekiyor. Fenerbahçe’nin tarih boyunca çok kötü transferleri oldu. Beschastnykh, Simao, Krasic, Preko, Maldonado gibi… Ancak özellikle bu ikisini kimse hatırlamak dahi istemeyecektir.
Philip Cocu’nun takımı yönetme konusundaki zaafları, inatları ve dolayısıyla daha henüz lig başında alınan mağlubiyetlerin takım üzerindeki negatif etkileri…
Volkan Demirel’in yaptığı saygısızlık ve akabinde özür dilememek konusundaki inadı neticesinde kadro dışı kalması… Bunun takım üzerindeki negatif etkileri…
Ozan Tufan, Aatıf ve Dirar’ın kadro dışı kalmaları…
Kulüp içerisinde ayyuka çıkan casusluk iddiaları…
Galatasaray maçı ardından Soldado ve Jailson’un aldığı ağır cezalar…
Hepsinin neticesinde ligin en kötü futbolu…
Herhalde Fenerbahçe tarihinin en dip noktasını bu hafta itibariyle gördü. Daha kötüsü olamayacağına göre artık doğru hamlelerle yükselişe geçileceğini ve kusursuz fırtınadan çıkılacağını düşünüyorum.
Her karanlığın ardından mutlaka güneş doğacaktır…