Vayhi - Yosef

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
19 Aralık 2018 Çarşamba

Yosef’in özelliklerini öğrenirken bir gerçeğin farkına varmak gerekir. Kültürümüzde üç tane ata vardır ve onların seviyelerine ulaşmak çok kolay değildir. Eğer dördüncü bir ata olma şansı olsaydı bu Yosef’den başkası olamazdı. Her kabilenin kendine göre bir üstünlüğü, bir özelliği vardır ancak Yosef onlar içinde çok özeldir. 

Yosef’in yaptığı bazı şeyler inanılmazdır. Bayan Potifar ona göz koyduğu zaman ve o günde Yosef giysisini kadının elinde bırakarak dışarı kaçar. Bunun neden olduğuna inanmak zordur. Çünkü Yosef o yaşta elbette Potifar’ın eşinden çok daha kuvvetlidir. Arkada delil bırakmamak ve başına bir şey gelmesini engellemek için bunu yapabilirdi. Gemara Yaakov’un da diğer kabilelerin de çok güçlü olduklarını söyler. Yaakov’un su kuyusunun taşını yerinden oynatmasını Gemara bir şişenin kapağının açılması kadar kolay görür. Yosef de rahatlıkla o giysiyi Potifar’ın eşinden geri alabilirdi.

Bunu neden yapmadığı konusunda aklımıza gelen muhtemel sorunun ilk bakıştaki cevabı Yosef’in bir yanlış yapmak üzere olduğu anda can havliyle manevi anlamda yaşamını kurtarmak için giysiyi kadının elinde bırakarak dışarı kaçtığıdır. Yosef o anda yester ara karşısında en güçsüz halindedir ve kendini dışarı atarak geleceğini kurtarma peşindedir. RaMBaN burada çok ilginç bir yaklaşım ortaya koyar. Bilgin ‘hanımının onuru için’ o giysiyi elinde bıraktığını ve zorla elinden almadığını öğretir. Bu çok etik bir davranıştır. Anlaşılması zordur ama sözünü ettiğimiz kişi Yosef’tir.

Başka bir örnekte yine inanılmaz bir davranış görelim: Yosef’in hapisten çıkması için gereken şartlar oluşmuştur. Pasuk “Paro Yosef’i çağırdı, Tıraş oldu, elbiselerini değiştirdi ve Paro’nun huzuruna geldi” demektedir. On iki senedir berbat bir çukurda Mısır’ın en azılı haydutlarıyla birlikte yaşayan Yosef neden tıraş olmaya ve elbiselerini değiştirmeye gerek duymuştur. Neticede geldiği yer bellidir.

Aklımıza gelen ilk yanıt Yosef’in ‘iyi bir izlenim bırakmak için’ bunu yaptığıdır. Neticede Yosef çok yakışıklıdır ve bu iyi izlenim Paro’nun gözünde iyi bir davranış olacaktır. Raşi duruma farklı bir yönden bakar. “Mipene kevod amalhut – krallığın onuru için” Yosef bunu yapmıştır. Yoksa Yosef sakallı da gelse rüyaların yorumu değişmeyecektir.

Günün birinde büyük bilge Rabi Mordehay Kametensky, Washington’da önemli bir devlet dairesine gider. Hava sıcaktır ve Rabi setresini elinde taşımaktadır. Binaya girmek üzereyken ceketini giyer ve bunun ‘kavod’ için olduğunu öğretir.

Yosef, bolluk yıllarında da kıtlık yıllarında da Mısır’ı yönetmiştir. Genellikle tarihte Yahudiler saraya, devlete yakındırlar. Sözgelimi büyük bilgin Rabi Don İzak Abravanel İspanya kralının maliye bakanıdır. Meşhur savunmasını ve ithamını kral Ferdinand’ın huzurunda yapmıştır.

Bir önceki Fas kralı ile şimdiki Fas kralının Yahudilerle iyi ilişkiler içinde olduğunu biliyoruz. Bunun nedeni midir bilinmez ama kralın en yakın danışmanlarından biri Azulay adında bir Yahudi’dir.

Yosef ile ilgili bir örneğe daha bakalım. Yosef yedi yıl boyunca yiyecekleri biriktirir. Tora, yiyeceklerin denizin kumu gibi sayılamayacak kadar fazla biriktiğini söylemiştir. Soru Yosef’in bunu nasıl yaptığıdır. RaMBaN buna iki farklı yaklaşım gösterir. İlk yaklaşıma göre Yosef bu ürünleri düşük fiyata satın almış ve daha sonra da daha yüksek fiyata satarak ülkeye gelir sağlamıştır.

İkinci görüş daha farklıdır. Paro bu ürünleri halkın elinden zorla almıştır. Paro’nun gerekçesi haklıdır. Kimse yiyecekleri yedi yıl boyunca bozulmadan saklayabilme teknolojisine sahip değildir. Yosef bunu bilmektedir ve bu konuda Paro’yu hazırlamıştır. Paro bunu bildiğine inanarak halka zorla bu tedbiri aldırmıştır.

Pasuk “Yosef o sorumlu idi” şeklinde bilgi vermektedir. Yosef işini büyük bir dürüstlükle yapmaktadır. Kimin nereden geldiğine, ne istediğine bakarak karar vermekte ve bu kararını da titizlikle uygulamaktadır.  Bütün o bölgeden kıtlıktan etkilenen insanlar Yosef tarafından araştırılmaktadır. Yosef sattığı buğdayın cinsini bile bölgelere göre belirlemektedir. Kardeşleri Kenaan topraklarından gelen temsilcilerdir ve ona göre davranmıştır. Yosef son derece dürüst çalışmaktadır. Yosef bu dürüstlüğü babasından öğrenmiştir. Nasıl ki Yaakov, Lavan gibi birinin yanında dahi sıfır yanlışla çalıştıysa, her şeyi dürüstlükte gerçekleştirdiyse, Yosef de babasının izinden gitmiştir. Çocuklarımızın bizim izimizden gideceklerini düşünerek onlara dürüstlüğü öğretmemiz gerekir. Unutmamak gerekir ki onların davranışları sadece biz yaşarken değil öldükten sonra bile bizleri etkilemeye devam edecektir.