Şemini -Şabat Para: Danışmak İyidir

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
27 Mart 2019 Çarşamba

Şemini peraşasının ana konularından biri Aaron’un iki oğlu Nadav ve Aviu’nun Tanrı’nın emretmediği yabancı bir ateş ve Ketoret getirmeleri sonucunda göksel bir ateş tarafından yakılmalarıdır. Bu ateş bedenlerine zarar vermemiştir. Çünkü yapılan yanlış bedensel değildir. Midraş burunlarından giren iki ateş huzmesinin ‘neşama’nın bedenle olan bağlantısını kestiğini belirtmektedir. Muhteşem bir kutlama günü olan Mişkan’ın açılış töreni ne yazık ki toplumsal derin bir trajediye dönüşmüştür. 

Olayın ardından Moşe toplumun Nadav ve Aviu’nun kaybı için matem tutacağını ağabeyi Aaron’a bildirir. Moşe halka Nadav ve Aviu için matem tutmalarını emretmektedir. Buradaki garip durum şudur. Nadav ve Aviu Kohen’dirler. Mişkan’da ilk kez görev yapacaklardır ve bu görev sırasında yaşamlarını kaybederler. Toplum için zaten son derece üzücü olan bu olay için ‘matem emri’ vermenin anlamı nedir?

İlginç olan bu emir sadece Moşe tarafından verilmemiştir. Mişna Berura Zohar kaynaklı bir bilgiye dayanarak Kipur gününde kişinin Nadav ve Aviu’nun kayıplarından dolayı gözyaşı dökmesinin gerekli olduğunu belirtir. Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) de Kipur gününde Ahare Mot peraşasını okuyan hazanın ‘Ahare Mot – vefatlarından sonra’ sözcüklerinde gözyaşı akıtmasını veya sesini acılaştırmasının gerekli olduğunu vurgular. Sorumuz hala güncelliğini korumaktadır. Neden Bene Yisrael’e bu emir verilmiştir?

Gemara Masehet Berahot 22B’de Raban Yohanan ben Zakay’ın hayatı ile ilgili bir öykü vardır. Ölüm döşeğinde olan Raban Yohanan’ı ziyarete öğrencileri gelir ve onu ağlarken bulurlar. Neden ağladığını sorduklarında Rabi önünde iki yolun olduğunu birinin Gan Eden diğerinin de Gehinom’a gittiğini kendisinin hangi yola gireceğini bilmediği için ağladığını ifade eder. Rabi Yohanan gibi büyük bir Tora bilgini Gehinom’a gideceği için kuşku içinde midir? 

Cevap aslında hepimizin karşı karşıya kalabileceği bir gerçektedir. Yetser ara bazen bir günahı mitsva gibi algılamamızı ve bunu mutlaka yapmamızı sağlar. Bu konuda son derece ısrarcı davranır. Bu onun en bilinen ve en acımasız tuzaklarından biridir. Kişi mitsva yapma aşkıyla hareket ederken bazen hiç istemediği bir yanlışın içinde kendini bulabilir. Raban Yohanan’ın korkusu bunun üzerinedir. Rabi öğrencilerine bu konuda her zaman uyanık olmalarını ve yetser ara tarafından hazırlanan tuzaklara düşmemeleri için dikkat göstermelerini salık vermektedir. Gan Eden ile Gehinom arasındaki çizgi işte bu kadar incedir.

Tora’yı açıklayan bilgeler Nadav ve Aviu’nun ölümleri ile ilgili farklı görüşler sunmaktadırlar. Ancak hepsinin ortak noktası bu iki tsadiğin yaptıklarının kendilerince mitsva olarak düşünüldüğüdür. Tsadikler yaptıkları eylemlerle Tanrı’ya ibadet etmek ve yüceltmek için çaba gösterirler. Gerçekten de güçlü ve güzel bir ateşin Tanrı’nın görkemini daha fazla açığa çıkaracağını düşünmeleri bu hareketi yapmalarının nedenlerinden biri olarak gösterilebilir.

Kral David Aron Aberit’i fethettiği Yeruşalayim şehrine getirmek için yola çıkar. Muhteşem kafile neşeli şarkılar eşliğinde sandığı alır ve başkente doğru yola çıkarır. Bir ara sandığın düşeceğini zanneden kafiledeki kişilerden biri sadece ‘korumak’ amacıyla sandığı tutmak ister ve o anda hayatını kaybeder. David bu acı olay sonrasında sandığı Yeruşalayim’e getirmeyi erteler. Buradaki kişinin de amacının ‘iyi’ olduğu açıktır. Ancak her ‘iyi’ olduğunu düşündüğümüz şey mutlaka doğru olmak zorunda değildir.

Evet, Moşe halka matem tutmaları için emir vermiştir.  Moşe halkın yetser ara tarafından hazırlanan tuzaklar konusunda çok net bir şekilde uyarmak istemiştir. Kipur gününde de teşuva yaparken bunu anımsamak Raban Yohanan’ın neden gözyaşı akıttığını anlamak gerekir. Eğer böyle bir bilge bu tuzaklardan korkuyorsa bizim daha da büyük bir dikkatle olaylara yaklaşmamız gerekir.

Gelelim bu işin çözümü için neler yapabileceğimize. Öncelikle Tanrı’nın bizlere iyi ve kötüyü doğru bir şekilde ayırt edebileceğimiz bir düşünme yeteneği vermesi için dua etmemiz gerekir. İkinci olarak mutlaka bir Rabi’nin yapacaklarımız konusunda görüşünü almak elzemdir.

Kardeşler Yosef’in satılmasının elzem olduğunu düşünmüşler ve kimseye hele Yaakov gibi birine danışmadan bu yanlışı yapmışlardır. Sonuç uzun yıllar sürecek ve bedelinin on büyük bilgenin Romalılar tarafından katledilmesi başta olmak üzere birçok felaketin kapısını aralamışlardır.

Nadav ve Aviu da mitsva gibi düşündüklerini kimseye danışmadan kendi kendilerine yapmak istemişlerdir. Ne Kohen Gadol olan babalarına ne de Moşe Rabenu gibi birine danışmayı düşünmeden hareket etmişler ve toplumsal bir trajediye neden olmuşlardır.

David Ameleh, Teilim’de “mikol melameday iskalti ki edevoteha siha li” derken Tora’nın bir ‘siha’ diyalog olduğunu, danışarak konuşarak Tora adına yapılacak tartışmalarla gerçeği bulabileceğimizi göstermiştir.