270 dakika

Süper Lig’de şampiyonun belirleneceği haftalara girdik.

Yakir MİZRAHİ Köşe Yazısı
8 Mayıs 2019 Çarşamba

Süper Lig’de şampiyonun belirleneceği haftalara girdik. Hem fikstür hem de puan avantajını değerlendiremeyen Medipol Başakşehir, ligin bitimine üç hafta kala liderlik koltuğunu averajla Galatasaray’a kaptırarak şampiyonluk yolunda ağır bir yara aldı. Süper Lig’de dananın kuyruğunun kopacağı maç ise 19 Mayıs akşamı Galatasaray ile Medipol Başakşehir arasında Türk Telekom Stadında oynanacak. İki takım da final niteliğindeki maçta kozlarını paylaşacak. Yapılan yorumlara bakılacak olursa; Galatasaray’ın şampiyonluk şansı rakibine göre daha fazla. Buna, Sarı-Kırmızılıların son haftalarda yakaladığı ivmeyle ters orantılı olarak Başakşehir’in önlenemez düşüşü gerekçe gösteriliyor. Bununla birlikte Galatasaray’ın rakibiyle kendi saha ve seyircisi önünde oynayacak olması da Sarı-Kırmızılılar adına avantaj hanesinde yazan bir diğer unsur gibi görünüyor. Ancak altı çizilmesi gereken asıl nokta ise Galatasaray’ın kulüp olarak böylesi final maçlarından alnı açık şekilde ayrılma geleneği...

Öyle ki, Galatasaray ne zaman şampiyonluk mücadelesi verse veyahut ne zaman şampiyonluk maçında direkt rakibiyle karşılaşsa, ibreyi kendi tarafına döndürmeyi başardı. Yakın dönemden hatırlatmak gerekirse, 2011-12 sezonunda oynanan Süper Final’in son maçında Fenerbahçe’ye deplasmanda yenilmeyen Galatasaray, rakibinin sahasında -karanlıkta da olsa- şampiyonluk kupasını havaya kaldırmayı başarmıştı. 2014-15 sezonunda yine Fenerbahçe ile çekişen Sarı-Kırmızılılar, son on maçında sadece dört puan kaybetmiş ve rakibinin üç puan önünde ipi göğüslemişti. Keza geçtiğimiz sezonu da Fenerbahçe’nin bir galibiyet önünde şampiyon tamamlayan Galatasaray, final anlamı taşıyan Medipol Başakşehir ve Beşiktaş karşılaşmalarını sahasında kazanma becerisi göstermişti.

Hem Fatih Terim gibi ‘winner’ bir teknik adama sahip olan hem de girdiği şampiyonluk mücadelelerinden mutlu ayrılan Galatasaray, Medipol Başakşehir ile kendi sahasında karşılaşmadan önce Rizespor’a konuk olacak. Sarı-Kırmızılılar sezonun son haftasında ise Sivas deplasmanına gidecek. Son altı haftada sadece bir galibiyet alıp toplam altı puan toplayabilen Başakşehir ise sırasıyla Ankaragücü, Galatasaray ve Alanyaspor ile karşılaşacak.

Kısacası en geç üç maç sonra yani 270 dakika sonucunda sezonun şampiyonunu öğreneceğiz. Eğer ki tarih tekerrür eder ve Galatasaray girdiği şampiyonluk mücadelesinden yine mutlu ayrılırsa, bu Sarı-Kırmızılıların tarihindeki en ilgi çekici başarılardan biri olarak kayıtlara geçecek. Zira aldığı ceza nedeniyle sezonun on haftasında teknik direktöründen mahrum kalan, sakat ve cezalı oyuncuların fazlalığı nedeniyle yedek kulübesini dolduracak oyuncu bulmakta bile güçlük çeken, geçtiğimiz yılın gol kralıyla yollarını sezon başında, geçtiğimiz yılın asist kralıyla yollarını sezon ortasında, Serdar Aziz ve Eren Derdiyok gibi devamlılık sorunu bulunan iki as oyuncuyla yollarını yine sezon ortasında ayırıp, devre arasında da üç yeni as oyuncuyu bünyesine kazandıran Galatasaray bambaşka bir öykü yazıyor. Üstelik tüm bunlar sürerken üyeleri, başarılı olarak değerlendirilen yönetim kurulunun icraatlarını ibra etmeyip, kulübü küçük çaplı bir krize sokuyor.

Şu bir gerçek ki Başakşehir şampiyon olursa, Süper Lig tarihinde daha önce eşi benzeri görülmemiş şekilde köklü geçmişi olmayan bir kulüp mutlu sona ulaşmış olacak. Galatasaray şampiyon olursa; tarihinin belki de en sıra dışı zaferlerinden birini kazanıp, adını 22. kez Süper Lig’in zirvesine yazdıracak.

Kaldı 270 dakika...