Maden’deki ahşap konak

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
31 Temmuz 2019 Çarşamba

Prens / Prenses Adalarının en güzel konumlarından bir eski ahşap konaklarıdır. Faytonla ada turu yapan turistlerin hayranlıkla fotoğraf çektiği, tarihin sayfalarından bugüne dek ayakta kalmış meskenler…

Çoğu Ermeni ve Rum mimarlar tarafından inşa edilen köşklerin günümüz ekonomik koşulları göz önüne alındığında bakımları hayli zor ve pahalı. Gene de boyaları dökülmüş olanları bile güzel.

Büyükada ‘Maden’ ve ‘Nizam’ diye iki zıt yöndeki ana caddelerden oluşur. “Çocuğunuzu Maden’in rüzgârından koruyun” tavsiyelerinde bulunan doktorların yanı sıra, Nizam’da oturanlar güneşin batışını ayrı bir keyifle izlerler. Özetle, senelerin verdiği alışkanlıkla, Nizam’da oturan Maden’e, Maden’de oturan Nizam’da yaşamayı düşünemez.

Biz beş nesil Maden yöresi sakinlerindeniz. Dolayısıyla buradaki evleri neredeyse tek tek bilirim. Caddedeki köşklerden biri kapısında asma kilidiyle yıllarca kapalı kaldı. Zaman içinde ev satıldı. Alan, hem kimdiyse, muhteşem bir restorasyon yaptırdı. Dış cephesi beyaz, panjurları nefti renge boyandı. Bahçe düzenlemesi yenilendi. Sokaktan bakıldığında çimenler bir halı gibi gözüküyordu. Yeni sahipleri ilk geldikleri yaz köşkte bir ay kadar yaşadılar. Sonraki yıllarda evin ışıkları sadece birkaç gün yandı. Giren çıkan sadece çimenleri sulamaya gelen bahçıvandı. Üzülürdük sahipleri bu güzel evin keyfini niye çıkarmıyorlar diye.

Geçen akşam İskele’den eve gelirken Maden’in ortasında yeri göğü inleten bir arabesk müziği duyduk. Şaşırdık. Az ilerleyince sesin restore edilen evden geldiğini anladık. Bahçe girişinin demir kapıları sonuna kadar açılmış. Kapı önünde park etmiş birçok akülü araba… Evin bütün ışıkları her yeri aydınlatıyor. Çimenlerin üstünde iki yuvarlak masa. Etrafında sadece erkekler oturuyor. Bahçenin ortasında da beyaz gömlek, siyah pantolon giymiş bir grup delikanlı müziğin ritmine uymuş, ileri geri dans ediyorlardı.

Görüntü bir felaket, gürültü ise bir rezaletti. Herkes istediği müziği dinleyebilir, evinde istediğini yapabilir. Ancak çevreyi rahatsız etmeden. Bir kültür şoku yaşadığımı inkâr edemem. Yeni gelenler için üzülmekten vazgeçip, senede bir-iki kere geldiklerine fazlasıyla sevindim.