Bu hafta iki peraşa okuruz. Açıklamalarımız Matot peraşası üzerinedir.
“Vaydaber Moşe el raşe amatot livne Yisrael lemor. Ze adavar aşer tsiva Ad…”
Moşe, İsraeloğullarının kabile başkanlarına ‘bu Tanrı’nın emridir’ şeklinde söyledi. (Bamidbar 30/2)
Tora’da ‘lemor’ sözcüğünün geçtiği yerler, ‘kişi duyduğunu başkalarına nakletmek üzere bir emir almıştır’ şeklinde açıklanır. Ancak Or Ahayim adlı kaynağa göre burada bu sözcüğün yeri yok gibidir. Bene Yisrael kime ne söyleyecektir? Raşi diğer peygamberlerin “bu Tanrı’nın sözüdür” şeklindeki sözlerini Tanrı’dan vizyon aldıklarının ve bunu aktardıklarının bir ifadesi olarak açıklar. “Bu Tanrı’nın sözüdür.” Tanrı bunu Miryam’a da ifade ettiği gibi diğer peygamberler vizyonlarını ya trans halinde ya da rüyada alabilirler. Ancak bu durum Moşe için geçerli değildir. Tanrı Moşe ile “pe el pe – birebir” konuştuğunu ifade etmektedir. Moşe Tanrı’nın sözlerini insanlara azami bir netlikle aktarabilmek yeteneğine sahip kılınmıştır.
Her ne kadar Tora, Moşe gibi bir peygamberin bir daha gelmeyeceğini söylemişse de (Devarim 34/10) Zohar’ın verdiği bilgi ışığında Moşe’nin neşaması nesiller boyunca Bene Yisrael’in içine yayılmıştır. Moşe kendini Bene Yisrael’e bir miras gibi bırakmış ve her birimizin içinde onun neşamasından bir parça yer almıştır.
Böylelikle her Yahudi, Tanrı’nın sözlerini net bir şekilde anlamak ve aktarmak yeteneğine sahiptir. Her ne kadar Moşe’nin seviyesi ulaşılmaz ise de içimizde onun anlama yeteneğinden bir parça bulunmaktadır. Bu da Moşe’nin Bamidbar 11/29’da söylediği gibi Bene Yisrael’in her ferdinin peygamberlik seviyesine ulaşmasını istediğinin bir kanıtı gibidir. O her Yahudi’nin Tanrı’nın sözlerini “bu Tanrı’nın sözleridir” şeklinde aktarabileceğine ve anlayabileceğine inanmış ve bu inancını da o cümle ile ifade edebilmiştir. İşte ‘lemor’ sözcüğünün buradaki kullanımını Dr. Twerski bu şekilde açıklamaktadır. Değil midir ki hepimiz Moşe’nin neşamasından bir parçaya sahibiz o halde Moşe de bizlere “bu Tanrı’nın sözüdür” diyebileceğimiz bir seviyeye ulaşabileceğimizi anlatmaktadır.
Moşe’nin bu arzusu aslında gerçekleşmiştir. Tora’nın anlayamadığımız ifadelerini bizlere “bu Tanrı’nın sözüdür” dercesine anlatan, karanlık kalmış söylemleri açıklayan dev Tora açıklayıcıları tarih boyunca bizlere Tora’yı anlamamız için yardımcı olmuşlardır. Bu Tanrı’nın isteği ve izni ile sahip oldukları büyük Tora bilgisi ile mümkün olabilmiştir. Rav Hayim Palaçi’nin hayatını anlatan kitapta büyük bilgelerin sıklıkla ona göründükleri ve Tora’nın sırlarını anlattıkları kaydedilmektedir. Ben Iş Hay gibi büyük bilgeler rüyalarında tsadiklerden birçok şeyler öğrenmişlerdir. Ari Zal Eliyau Anavi ile ‘hevruta’ yapabilmiş ve birçok noktayı anlamamızı sağlamıştır.
Bu yetenek sadece büyük Tora yorumcularına ait değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi hepimiz Moşe Rabenu’nun neşamasından bir parçaya sahip isek, Tora öğrenimi ve uygulaması ile bu seviyeye hepimiz ulaşabiliriz. Böylelikle Moşe’nin Tanrı’dan istediği “bütün Bene Yisrael’in peygamberlik seviyesine ulaşması” mümkün olabilecektir.