Nakitsiz yaşam

David OJALVO Köşe Yazısı
31 Temmuz 2019 Çarşamba

Dünyamızda nakit paranın kullanılmadığı bir geleceğe doğru ilerleyen ülkelerin başında İsveç geliyor. Belçika, Danimarka ve Norveç’te banka kartı kullanımı rekor düzeylere ulaşmış durumda. İsveç Merkez Bankası yönetimine göre nakit para artık kayboldu. Nüfusun yüzde 20’si bankamatikleri kullanmıyor ve 4 binden fazla İsveçli harcamalarını ellerine yerleştirilmiş bir mikroçiple gerçekleştiriyor. Ben de İsveç’te banka kartıma ve dijital uygulamaya ulaştığımdan bu yana (kredi kartım yok) İsveç’te son bir yılda sadece bir kez nakit para kullandım. O da mecburi bir şekilde bir seyyar satıcıdan aldığım çilekler içindi. Satıcı nakit parası olmayanlara köşedeki bankamatiği gösteriyordu!

Banknot ve madeni para kullanımı Avrupa ekonomisinin yüzde 10’nunu, Amerikan ekonomisinin yüzde 8’ini oluştururken bu oranı İsveç’te yüzde 1. Ülkedeki bankaların yarısı nakit para kabul etmemekte. Nakitsizleşen toplumla birlikte banka soygunları da dramatik oranda azaldı! 2008 yılında 210 soygun vakasına karşılık 2017 yılında vaka sayısı sadece 2 idi.

Stockholm ve İsveç’in diğer büyük kentleri başta olmak üzere birçok mağazanın nakit kabul etmemesi bir norm haline geldi. Kafelerin, lokantaların ve birçok dükkânın vitrininde şu uyarıyı görmeniz mümkün: “Bu mağazada nakit kullanılmamaktadır.

Nakitsiz toplum yolunda İsveç’in Gävle kentindeki İkea mağazası sosyal bir deney gerçekleştirdi. Bir süre için alışverişlerde nakit para kabul etmeyi durduran dev mağaza, çalışanlarının zamanlarının yüzde 15’ini para üstü vermeye, para saymaya ve kasa yapmaya harcadıklarını tespit etmiş. Deney başladıktan sonra yapılan gözlemler sonucunda bin müşterinin sadece 1.2’si alışveriş gerçekleştirmekte sıkıntı yaşamış. Sıkıntı da ağırlıklı olarak kafeteryada bozuk paraların harcanmasındaydı. Mağduriyeti gidermek için İkea bu müşterilerine - bir sonraki alışverişlerinde müşterilerin yanlarında kartlarını bulundurmaları koşuluyla - ücretsiz ikramlarda bulunmuş. Bu sosyal deneyi İsveç Ulusal Emekliler Birliği protesto etti, çünkü İkea’ya yemek yemeğe gidenlerin çoğu emekli kesimdi. Buna karşılıksa Emekliler Birliği yaşlılara elektronik teknolojilerin kullanılmasını öğretmekte, bu eğitim faaliyetlerini sürdürmek için de bağış kampanyaları düzenlemekte!

Alışverişlerde banka kartlarının kullanılmasının akla yatması zor değil; peki insanlar arası para akışı nasıl sağlanmakta? Çözüm akıllı telefonlarda son derece yaygın olan bir uygulama, “Swish” ile sağlanmış durumda. Bu basit uygulamayla vatandaşlar vadesiz banka hesaplarını telefon numaralarına bağlıyorlar. Babası oğluna harçlık mı vermek istiyor? Oğlunun banka hesabına, cep telefon numarası üzerinden istediği meblağı 7/24 gönderebiliyor. Para anında hesaba geçiyor. Bu yöntemle aylık kiramı ödemişliğim bile vardır! Sokaklarda kucağındaki kartona telefon numarasının yazılı olduğu ve Swish aracılığıyla da para kabul edebileceğini belirtilen dilencileri görmek adeta bir kara mizah örneği!

İsveç’te nüfusun üçte biri 55 yaş üzerinde ve yaşlı nüfus ile göçmenler nakitsiz toplumda sıkıntı yaşıyor. Bu durum turistlerin bir kısmını da etkiliyordur. Yaşlıların dolandırıldığı haberleri ara ara yayınlanıyor. Otoriteler nakitsiz topluma doğru ivmenin çok hızlandığının farkında ve bu dönüşüm, yaşlı nüfus başta olmak üzere kaygı uyandırıyor. Merkez bankası ise yakın dönemde dijital para birimi e-kron’u hayata geçirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Bu sürece en çok sevinen vergi dairesi olsa gerek. Sıradan vatandaşın devletten bir kronu bile saklaması mümkün değil. Dün akşam büyüğümün söylediği gibi, “Devlet iç çamaşırımın rengine kadar her şeyi biliyor!” Zaten uzun süredir benim hatırımdaki kâhin de Nostradamus’dan çok George Orwell’dir.