Son yıllarda teknolojinin, hayatımızın her alanında olduğu gibi, sporun içinde de olmasına alıştık. Teniste ‘Şahin Gözü’ isimli kamera teknolojisi, futbolda asistan video hakemlik gibi hakemlerin daha doğru karar almasını sağlayacak yardımcı teknolojiler kullanılmaya başlandı. Teknik direktör ve koçlar, teknolojiyi kullanarak daha çok veri elde edebiliyor ve daha derin analizler yapabiliyorlar. Kullanılan bilgisayar ve yazılımlar aracılığıyla bu teknolojilerden faydalanıyorlar. Ancak artık teknoloji, basketbol sahalarının içerisine girmeyi başardı.
VTB Basketbol Ligi ekiplerinden Parma Perm, Promobot tarafından geliştirilen robot ile yardımcı koç olarak sözleşme imzaladı. Robot, başantrenör Kazys Maksvytis’in asistanı olarak görev yapacak ve koçun yanında bench’te oturacak. Robot koçun görevleri, maçlardan topladığı verileri analiz ederek, sahada olması gereken en doğru beş, optimum saha içi yerleşimi gibi konularda koça veri akışı sağlamak olacak.
Rus yapımı robotun, sanıyorum ki seyahat etmesi sorunlu(!) olacağı için, şimdilik sadece iç saha maçlarında görev yapacağı açıklandı. Bu imza, teknolojinin profesyonel bir spor takımının teknik kadrosunda yer alması bakımından tarihte bir ilk olacak. Robot için bir imza töreni de düzenlendi ve tanıtımı yapıldı.
Promobot, Rusya’nın Perm şehrinde robotlar üreten bir şirket. Havaalanları, müzeler, eğitim kurumları gibi birçok alanda kullanılabilecek robotlar üretiyor ve satıyorlar. Robot asistan koçun, bu açıdan Perm şehrinin basketbol takımı olan Parma ile sözleşme imzalaması tesadüf değil mutlaka. Şirket bu imza ile kendi adını basketbol ve spor dünyasına duyurmayı hedeflemiş gibi görünüyor; bir pazarlama hamlesi olarak değerlendirebiliriz. Yine de sportif açıdan baktığımızda ilerisi için bizlere birçok şey hayal ettiriyor.
Robotlar, asistan koçluktan sonra koç, hatta belki saha içinde oyuncu veya hakem olabilir mi? Hakemlerin vereceği yanlış kararları tamamen ortadan kaldırmak robotlar ile mümkün kılınabilir mi? İnsanlarla beraber mücadele edecekleri bir lig değil ama tamamen robotlardan oluşan takımları kapsayan bir lig organize edilebilir mi? Bu ligler insanların ilgisini çeker mi veya ne kadar çeker? Robotların insanlar gibi olaylardan duygusal olarak etkilenmemesi daha çekici mi olur yoksa bir noktadan sonra sıkıcı hale mi gelir? Örneğin berabere giden bir basketbol maçının son saniyesinde, en kaliteli oyuncular bile yaşadığı stres nedeniyle serbest atışı sayıya çeviremiyor. Robotlar bu gibi durumlarda duygularıyla hareket etmeyeceği için daha tahmin edilebilir olması beklenebilir. Yine de bu pazarlama hamlesi sonrasında sporda teknolojinin saha içine de girdiğini görmüş olacağız.