Blumental, Arditti, Beresi ve Kamhiler

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
27 Kasım 2019 Çarşamba

Bir insanı sevmek için onu çok yakından tanımanız gerekmez.

Yavuz Arditti’yle yıllar önce yeğeni ve aynı zamanda arkadaşım Gila Erbeş sayesinde tanıştım. Burgazada Deniz Kulübündeydik. Uzun boylu, geniş yapılı, mavi gözleri ile konuşan hareketli bir kişiydi. Beni en çok etkileyen yüzündeki gülümsemenin etrafa yaydığı sıcaklıktı.

Henüz yeni tanışmıştık ki “Dur orada, kocanı da yanına al” dedi ve sıkça boynunda taşıdığı fotoğraf makinesiyle ‘klik’ deklanşöre bastı. Bir müddet sonra tab ettirip bize ulaştırdı. Resim çekmek hobisiydi. Ancak resmi eline geçenlerin Tatil Evine bir jest yapmalarını dilerdi.

Zaman içinde sohbetimiz ilerledi. Bir gün, “Genç kızlık soyadın ne?” diye sordu. Söyledim. Hayretle yüzüme baktı. “Biz, yıllarca Tepebaşı’ndaki Gül Apartmanında büyükbaban ve büyükannenle komşuluk yaptık. Baban ve halan çocuktu o zaman. Ne rastlantı!” deyip tarihin sayfalarını araladı.

↔↔↔

Pera Palas’ın karşısında bulunan Jül Apartmanı Blumental Ailesine aitti. Daha sonra bina satılınca adı Gül Apartmanı olarak değişti. İleriki yıllarda yıkılıp yerine ‘Marmara Pera Oteli’ inşa edildi. Arditti’ler, Beresi’ler, Kamhi’ler, Blumental’ler ve daha birçok aile uzun süre birlikte yaşadılar. Jak Kamhi, 1925’te bu apartmanın üçüncü katında doğdu.

Blumental Biraderler, ‘Odeon’ Plak Şirketinin Türkiye temsilcisiydiler.

↔↔↔

II. Dünya Savaşı sırasında verilen bir kararla yaşları yirmi ile kırk beş arası yirmi sınıf azınlık ikinci kez askere alındılar. Bu olaya ‘20 Kur’a Nafia Askerliği’ dendi. ‘Amele Taburları’ olarak da bilinen bu sözde askerlik 1941 baharında başladı. 27 Temmuz 1942’de bitti. Amaç azınlıkları işlerinden uzaklaştırıp, ticareti başka bir kitleye devretmekti.

Yavuz Arditti’nin anlatısıyla, 20 Kur’a’nın Jül Apartmanı ile ilginç bir yaşanmışlığı var. Ev sahibi Blumental’ler, bu sürede askere alınan gayrimüslim kiracılardan hiçbir bedel almadı. Ta ki erkekler evlerine dönüp normal bir hayat başlayıncaya dek.

↔↔↔

Günümüze gelince… Fenerbahçe’nin ilk basket takımında oynamış, Basketbol Milli Takımında forma giymiş, sporu yaşamının bir parçası olarak sürdürmüştü Arditti.

Ailesine düşkün, çocukla çocuk, büyükle büyük gibi davranmasını bilen bu beyefendiyi özellikle Burgazadalılar gülümseyerek hatırlayacak. Ne mutlu ona.

↔↔↔

10 Kasım’dan sonra şemsiyeleri açacağız diye öngörüde bulunmuştum. Her tür yerli ve yabancı hava raporuna endeksli yaşıyoruz. Kimi zaman farklı yorumlarla karşılaşıyoruz. Ben de biraz yanılmışım. Kasım ayı bize on güneşli gün daha hediye etti. Kaloriferler çoktan yanmaya başladı. Dolaplarda yazlık kıyafetler yerini kışlıklara bıraktı. Biz ancak Balkanlar üzerinden soğuk hava dalgası gelince kışı hissedeceğiz. Şimdilik sonbaharın tadını çıkaralım.