2020’ye süper (!) başlangıç

Alber NASİ Köşe Yazısı
8 Ocak 2020 Çarşamba

Başlangıç anı itibariyle 2020, tarihe geçecek ve hatırlanacak bir sene olduğunu şimdiden gösterdi. Elbette sene sonuna kadar hatırlayacak kimse kalırsa…

ABD zaten İran’la didişmek için uzun zamandan beri bir bahane arıyordu. 27 Aralık’ta bu fırsat ABD’nin eline geçti. Bağdat’taki büyükelçiliğinin basılmasının ardından İran için çok önemli olduğu açıkça görülen ve İran’ın ülke dışındaki terörist faaliyetlerini koordine eden Devrim Muhafızları’nın Kudüs Tugayları Lideri Kasım Süleymani ABD’nin üstlendiği bir hava saldırısıyla ortadan kaldırıldı. Bu tip bir komutanın öldürülmesinden ziyade nasıl öldürüldüğü ve ABD’nin bu eylemi nasıl üstlendiği önemli.

Hiç şüphesiz Süleymani’nin öldürülmesi çok daha sessiz ve hatta iz bırakmadan yapılabilirdi. Kimse tarafından üstlenilmeseydi, bu eylemin IŞİD tarafından yapıldığı teorisi de ortaya atılabilirdi. Ancak ABD yönetimi tıpkı El Kaide Lideri Usame Bin Ladin’i ve IŞİD Lideri Bağdadi’nin ortadan kaldırılmasından sonra yaptığı gibi Kudüs Tugayları liderinin de ABD tarafından öldürüldüğünü açıkça beyan etti.

Usame Bin Ladin’i veya Bağdadi’yi sahiplenen bir ülke yoktu. Öldürüldüklerinde de kimse ayağa kalkmadı. Ancak İran için çok önemli olan bu generalin öldürülmesi İran’ın ayağa kalkmasına sebep oldu.

ABD İran’ın olası tepkisini hatta daha fazlasını umut ederek bu eylemi gerçekleştirdi. Trump’ın açıklamalarında da aslında belki eylemin kendisinden bile çok daha saldırgan bir üslup görünüyor. Trump kesinlikle İran’ın bir tepki göstermesini hatta çok sert bir tepki göstermesini istiyor. İran’ın tepkisi ne kadar sert olursa ABD’nin İran’a karşılığı o kadar onaylanacak ve kabul edilir olacak. Ancak, İran yönetimi intikam yeminleri etse de hemen harekete geçecek kadar akılsız değil. Fırsattan istifade, zaten hiçbir zaman uymadıkları sadece Batı’yı kandırdıkları İran nükleer anlaşmasıyla ilgili programı takip etmeyeceklerini açıkladılar.

Hatırlanacağı üzere İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak ABD Başkanı Barack Obama iken İran ile ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya arasında bir program belirlenmiş ve program çerçevesinde ABD İran’a uygulanan ambargoların kademeli olarak kaldırılacağını açıklamıştı. Ancak Trump seçilir seçilmez seçim kampanyasında verdiği sözü tutmuş ve İran’a inanmadığını söylemiş ve yapılan nükleer anlaşmadan çekilmişti. Bugün varılan noktada ise bu anlaşmanın zaten baştan ölü doğduğu belli oldu.

ABD’nin operasyonda bir bombardıman uçağı vasıtasıyla yapması ise kendi başına bir mesaj içeriyor. Hiç şüphesiz ABD çok iyi bir istihbarat almış ve Süleymani’yi adım adım takip ederek havaalanı yakınında helikopterden yapılan bir saldırıyla yok etti. İran’dan gelen Süleymani’nin havaalanında öldürülmesi Süleymani ile beraber ortadan kaldırılan Mühendisi’nin örgütünden bilgi sızdığını gösteriyor.

Trump’ın sırada 52 İranlı hedef olduğunu açıklaması ise İran’ın ve İran yönetimin psikolojisini bozmuş gibi görünüyor. İran sağduyulu davranarak ABD ile anlaşma yolları arasa bile ABD çok açıkça saldırgan ve İran yönetimini yıpratmak için elinden gelen her çabayı gösterecek. Karasal bir savaş olmasa bile küçük nükleer silahlar bile kullanabilir. Son zamanlarda geliştirilen bu silahlar kasaba ölçeğinde görece daha küçük yerleşim bölgelerini yok etmek için tasarlanıyor. Elbette nükleer silahların kullanılmaya başlanması insanlığın sonunu getirebilir.