Yılın farklı ayları, farklı mevsimleri ve özel tarihler Roş Aşana, Pesah, Hanuka arasında farklılık ve çeşitlilik olduğunu anlamış bulunuyoruz. Zaman ‘tek tip’ değildir; dümdüz bir süreklilik arz etmez; aksine, yılın farklı kısımları farklı anlam ve özelliklere sahiptir. Her ayın da kendisine ait bir potansiyeli, kendine has bir özel niteliği vardır. Midraş şöyle açıklamaktadır: “Tüm bunlar – Yisrael’in kabileleri – on iki tanedir”.
Pesikra Rabati 14. bölümde Tanrı’nın yarattığı her şey, kabilelerin liyakatiyledir demektedir. Yılda on iki ay, göklerde on iki burç, gündüz vaktinde on iki saat ve gece vaktinde on iki saat olduğunu göreceksin. Tanrı şöyle demiştir: Yukarıdakileri ve aşağıdakileri bile yalnızca kabilelerin liyakatiyle yarattım. Nitekim şöyle yazılıdır: “Tüm bunları Elim yaptı.” Tüm bunlar – on iki Yisrael kabilelerinin liyakatiyledir.
Bu Midraş’ın kaynak gösterdiği pasuk ise şöyle demektedir: “Tüm bunlar (Yisrael’in kabileleri) on iki tanedir. Ve babalarının onlara söylediği budur. Yaakov onları mübarek kıldı; her birini kendisine uygun bir berahayla mübarek kıldı.”
Bu pasukta bazı zorluklar vardır, ama temel zorluk, bazı sözcüklerin tekrarlanmasıdır: Önce “onları mübarek kıldı” denmiş olmasına rağmen, pasuğun sonunda bir daha “her birini… mübarek kıldı” denmektedir. Yaakov’un onları mübarek kılmış olmasından neden iki kez bahsedilmektedir?
“Her birini kendisine uygun bir berahayla” sözlerinin anlamı nedir? Yaakov’un on iki oğlu vardı. Her birine özel ve farklı bir beraha mı vermesi gerekiyordu? Hepsine tek bir beraha verse olmaz mıydı?
Açıklamalarında bu sorulara değinen ‘Or Ahayim’in sözlerine yakından bakacağız: “Kendisine uygun bir berahayla… (Açıklama: Yani ruhunun niteliğine göre ve eylemlerine göre ona uygun olan bir berahayla…) Çünkü şunu bilmen gerekir ki, ruhların her birinin yüksek bir niteliği vardır. Bazısının yüksek niteliği Koenlik’tir, bazısınınki krallıktır, bazısınınki Tora tacıdır, bazısınınki cesarettir, bazısınınki zenginliktir ve bazısınınki başarıdır. Ve Yaakov, peygamberlik gücü sayesinde, oğullarından her birini kendisine uygun berahayla mübarek kılmaya niyetlenmiştir; kral olacak olanı krallıkla, Koen olarak olanı Koenlik’le ve diğerleri de aynı şekilde mübarek kılınmıştır. Bu da doğru kutsamanın doğru kişiye verilmesinin önemini göstermektedir.