Corona virüsü nedir? Corona virüsü en basit anlatımıyla öncelikle hayvanlarda görülen, hayvanlardan insanlara (zoonoz adı verilen bulaşma şekli ile) geçen, özellikle solunum yollarını vuran, ölümcül olabilen ve de bulaşma hızı yüzünden çok tehlikeli olan bir virüs. Bu, doktor olmayan sıradan bir vatandaşın anlatımı. “Antisemitizm nedir?” sorusuna geldiğimizde ise, her ne kadar etimolojik olarak Sami halklarına olan düşmanlık anlamına gelse de, antisemitizmin günümüzde kullanılan anlamı Yahudi düşmanlığı, Yahudi halkına, dinine, kültürüne karşı duyulan nefret anlamına gelir.
↔↔↔
Corona virüsü ile Yahudiliğin ne bağlantısı olabilir? Corona virüsün şu anda yaşamları tehdit eden versiyonu ilk olarak Çin’in Wuhan şehrinde görüldü ve şubat başı itibariyle yirmi küsur ülkeye yayıldı. Hayvanlarda görülen bu virüsün insanlara bulaşmasıyla virüs hızla yol aldı. Dünyanın diğer ucunda başladı… Burada antisemitizm yine devreye giriyor. Yahudi düşmanlığı o kadar kuvvetli ki, Wuhan’da başlayan bir virüs hem komplo teorisi ile Yahudilere bağlanıyor, hem de Yahudilere nefret kusmak için ağıza alınmayacak nefret söylemleri havada uçuşuyor. İsrailli üç kişinin corona virüsü yüzünden hayatını kaybetmesinin ardından, “Üç İsraillide corona virüsü çıkmış. Üçü gitti kaldı, 5,999,997” bile denilebiliyor. Tahmin ettiğiniz gibi burada Holokost’a hayatını kaybeden 6 milyon Yahudi ima ediliyor. 7 Şubat’ta Şalom Gazetesi’nin internet sitesini okuduğumda, “işte beklediğim haber geldi” demekten kendimi alamadım. Artık her ekonomik krizin, doğal afetin, hastalığın, her türlü felaketin Yahudilere mal edilmesine bağışıklık kazandım. Bu öldürücü virüsün ardından, nefretten nasibini alan sadece Yahudiler değil. Çinlilere karşı olan ırkçı düşünceler, nefret söylemleri, göç engelleme çabaları da yüzüstüne çıkıyor.
↔↔↔
Antisemit komplo teorilerini arkanızda bırakıp, corona virüsü hakkında gerçek bilgiler almaya çalıştığınızda internetin ne kadar bilgi kirliliğiyle dolu olduğunu bir kez daha görüyorsunuz. Sanal platformlar, birçok mit ve yanlış bilgilerle dolu. Çamaşır suyu içmekten bahseden kişiler bile var. Bu kadar yanlış bilginin ardından, World Health Association’ın sitesine girip, biraz bilgilenmek istedim. Özellikle ‘Myth Busters’ adlı bölümünü (Mitlerle mücadele eden, yok eden) okumanızı tavsiye ederim. Kısa ve net. Vücuda alkol veya klor sürmenin corona virüsüne karşı korumadığını, zatürre için yapılan iğnelerin bu virüse etki etmediğini, antibiyotiklerin virüslere karşı işe yaramadığını, gargara veya buruna sıkılan tuzlu suların corona virüse karşı korumadığını ve birçok faydalı bilgiyi anlatıyor. WHO’nun web sitesinde en çok tekrar edilen ve vurgulanan önlem ise sık sık ellerimizi yıkamak ve öksürüp hapşırırken ağız bölgemizi kolumuzun içiyle veya bir mendille kapamak. Bu zaten her türlü hastalık için almamız gereken en temel önlem, corona virüsünü beklemeye gerek yok. Bir türlü oturamadı…