Şalom gazetesini özel kılan unsurların başında haftalık bir gazete olmakla beraber Türkiye’de basılan gazetelerin ötesinden entelektüel bir boyutunun olmasıdır. Sayfalarında felsefe, tarih, din ve dış politikaya gündelik endişelerin ötesinde derinlikli bir okuma üzerinden yorumlar yapılması etkileyici. Bunlara ilaveten, Şalom’u farklı kılan yönlerden biri bu gazetede bulduğunuz bilgilerin ve yorumların önemli bir kısmını diğer gazetelerde bulamayacak olmanız. Özellikle Holokost üzerine ayrıntılı bilgilendirmeler, ayrıca Türkiye’de ve dünyada yapılan Şoa anma törenleri, artan antisemitizmin farklı veçheleri, ayrıca bu olgunun tarihsel analizlerini Şalom’un sayfalarında bulmak mümkün. Her ne kadar Türkiye Yahudi Toplumunun gazetesi olsa bile, gazetenin evrensel bir yaklaşımı da olduğuna hiç şüphe yok. Özellikle köşe yazarlarının uluslararası perspektifi bilimden dine, dış politikaya hatta gündelik yaşama kadar uzanan ilgi alanlarının yansıması sonucu keyif veren yazıların çıkması sonucunu doğuruyor. Bu bağlamda yazarların kapsamlı okumalar yapmalarının etkisinin olduğunu da söylemek gerekiyor.
Bütün bunların dışında İsrail’deki toplumsal ve siyasal gelişmeleri de Şalom’dan öğrenebilirsiniz. O kadar ki İsrail basınını takip etseniz bile muhakkak atladığınız konular olabiliyor ve bunları Şalom gazetesinde bulabiliyorsunuz. Ayrıca dünyadaki Yahudi toplumları üzerine de bilgilenmek açısından faydalı olduğunu söylemek gerekir. Hele bir de Türkçe dışında yabancı dillere vakıf değilseniz, Şalom’un katkısı daha da önemli oluyor çünkü yukarıda bahsettiğim konular Türk basınında pek yer almıyor.
Gazetenin bir başka güçlü yönü de sinema ve genel olarak sanata ayrılan yer. Bu açıdan da kapsamlı bilgi ve yorumlar ile dünyanız renkleniyor. Diğer bir deyişle zihninizde tatlı bir zevk bırakıyor birçok yazı. Ayrıca bir veya birkaç sayfanın Ladino dilinde çıkması da gazeteyi dünyada öncelikle bir yere koymakta. İşin en ilginç yanı da gazetenin kadrosunun amatör bir heyecan ama profesyonel bir ciddiyetle çalışmaları ve sonucunda başarılı bir yayın çıkarmaları. Bütün bunların dışında yayın politikasında cesur ve demokratik olması da, sayfalarında farklı görüşlerin ifade edilmesi imkânını doğuruyor.
Peki, eksikleri yok mu? Dünyada hiçbir yayının eksiksiz olması mümkün değil. New York Times bile hatalı verdiği bilgileri düzeltiyor sık sık. Bu bağlamda imla hataları diğer yayınlarda olduğundan belki de daha az oluyor. Gazeteyi beğenmeyenler olabiliyor tabi, bu da kendilerinin en doğal hakları. Ancak gösterilen özverili çalışmayı, büyük emekleri de takdir etmek gerekir diye düşünüyorum. Dolayısıyla Şalom’dan yukarıda bahsettiğim konular ve ötesinde çok farklı açılardan bilgilenmeniz mümkün. Bütün bu bahsedilenler ışığında Türk basın tarihinin en eski gazeteleri arasında alan Şalom’u okumayanlar çok şey kaçıyor diye düşünüyorum.