Ali Koç... Büyük destekle seçilen, efsane başkan Aziz Yıldırım’ı sandığa gömen Fenerbahçe Başkanı... Belki de camia tarihinde hiçbir kimseden bu kadar büyük bir beklenti olmamıştır. Gerek CV’si, gerek duruşu, gerekse de maddi durumuyla Ali Koç, Fenerbahçelilerin her zaman hayal ettiği bir başkan profiliydi.
Vaadi şampiyonluk değildi Ali Koç’un. Bu enkazı toplamak iki dönem yani altı yıllık bir süreç alacak diyordu. “Bütün planımız hazır, profesyonellerle çalışacağız, scouting sistemimizi kuracağız, futbolcu havuzumuz bile var” diyordu.
Aziz Yıldırım’ın özellikle son dönemde yapamadığı Fenerbahçe’yi profesyonel ve kurumsal bir yapıya kavuşturma beklentisi vardı herkesin. Artık bağırıp çağıran tek bir sinirli adam yerine, her şeyi akılcılıkla çözen bir lider gelecekti. Batı’yı kendine örnek alıp işi sportif direktöre bırakacak, ismi duyulmamış ama yetenekli oyuncular getirecekti. En azından benim anladığım buydu tüm konuşmalardan.
Maalesef geride kalan son 1,5 sezonda hiçbir şey istenildiği gibi gitmedi. Bunun sebeplerini sıralamak gerekirse… Öncelik Aziz Yıldırım döneminden kalma büyük borç yükü. Ardından Ali Koç yönetiminin önüne konan siyasi engeller. Son olarak da yine yönetimin yaptığı başarısız hamleler.
Aziz Yıldırım döneminden kalma büyük bir borç yükü var kulübün. Bu borç yükünün oluşmasında yaşanan 3 Temmuz sürecinin de etkisi oldukça fazla tabi ki... Ancak hem bu borç hem de TFF ve UEFA’nın finansal düzenlemeleri Başkan Ali Koç ve yönetiminin elini kolunu bağlayan en büyük etkendi bu süreçte. İstedikleri isimleri istedikleri şartlarda alamadılar, istedikleri kadroyu kuramadılar.
İkinci sebep olan siyasi sebepler bu sezon için geçerli diyebiliriz. Bunu çok net görüyoruz. Devletin seçilmiş bakanları, belediye başkanları Fenerbahçe karşısındaki rakiplerle alakalı şampiyonluk temennilerinde bulunmaktan çekinmiyor. Rakiplerinin vergi borçlarını silmekten, rakiplerinin stadyumlarında devletin kurumları adına localar satın alarak milyonlarca euro’yu bu kulüplere sokmaktan çekinmiyorlar. TFF herkes için farklı Fenerbahçe için farklı kural uyguluyor. Bilerek kart görüp cezalı duruma düşen hiçbir futbolcu PFDK’ya sevk edilmezken, Vedat Muriqi bilerek sarı kart gördü iddiasıyla PFDK’ya sevk edilen ilk futbolcu oluyor. Devletin bankaları yerine özel bankalarla borç yapılandırması yapan Fenerbahçe’ye transfer izni verilmiyor. Aynı maçta aynı iki pozisyonun biri Fenerbahçe aleyhine olunca penaltı oluyor, Fenerbahçe lehine olunca VAR odasından hakeme uyarı bile gelmiyor. Bunlar bu sezon Fenerbahçe’nin önünün nasıl kesildiğini açık açık gösteren belge niteliğinde sadece birkaç olay.
Peki her şeyi Aziz Yıldırım döneminden kalan borca, seçilmiş bakanların ve kurulların Fenerbahçe’nin önünü kesmesine mi bağlamalıyız? Bence hayır. Ali Koç’un başarılı olmasını en çok isteyenlerdenim. Kulübe çok yakışan gerçek Fenerbahçeli bir isim. Bu kadar zor bir dönemde kendini düşünen hiç kimse bu kulübün başına geçmezdi. Ali Koç istediği zaman Fenerbahçe’nin başına gelebilecek konumda bir isimdi. Zorlukların geçmesini beklemek yerine, zorlukların içine gelmeyi tercih etti. Kulübe cebinden hayal bile edilemeyecek parayı soktu. Kulübün neredeyse her branşına sponsor oldu. Elini taşın altına soktu. Fenerbahçe için kapı kapı gezip para topladı. Bunu yapanın Türkiye’nin en zengin adamlarından biri olduğunu düşünerek değerlendirmek gerekir. Ali Koç’un Fenerbahçe sevgisini kimse tartışamaz. Fenerbahçe’nin başında kalmaya da devam etmelidir. Ancak yönetimsel çok büyük hatalar da yapmıştır. Sportif başarısızlığın üç sebebinden biri de Ali Koç ve yönetiminin yanlış hamleleridir diye düşünüyorum. İnanmadığın bir hoca ile taraftara şirin gözükmek için yola çıkmak, yapılan 4-5 stoper transferine rağmen o bölgeye çözüm olacak isimlerin alınamamış olması bence gerçekten büyük yönetim hataları.
Ancak tüm bu yönetim hatalarına rağmen, Ali Koç’un görevde kalıp sonuna kadar devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Edecektir de. Sadece yönetimine biraz daha güçlü isimler eklemek ve kongre üyelerinden güvenoyu alıp yerini sağlamlaştırmak için kongreye gitmeli camiaya neyi yanlış yaptığını, neyi değiştireceğini anlatmalıdır diye düşünüyorum. Fenerbahçe istediği başkan profiline oldukça geç kavuşan bir camia. Ali Koç’un değerinin iyi bilindiğini görüyorum. Herkesin bu zor dönemde kimsenin elini taşın altına kolay kolay sokmayacağının farkına varıp Ali Koç’un arkasında durması gerekiyor. Fenerbahçe’nin kurtuluş yolu Ali Koç’dan geçiyor.
Bir başka hayal kırıklığım da Aziz Yıldırım… Ali Koç önceki röportajlarında kendisine birkaç kez ulaşmaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını söylemişti. “Darağacında olsak son sözümüz Fenerbahçe” diyen, “Ben bu kulüpte bekçilik bile yaparım” diyen, “efsane başkan” olarak adlandırılan bir ismin, seçim kaybettikten sonra ortadan kaybolması ve sanki Fenerbahçe hayatından çıkmış gibi davranması oldukça vahim. O kadar siyasi oyun oynanırken çıkıp bir - iki kelime söyleyememesi Fenerbahçeliler için üzücü. Ali Koç dahil herkes Aziz Yıldırım’ı bu camianın lideri olarak görürken, o tam tersi bir tutum içerisinde tavır sergiliyor.
Bakalım zaman ne gösterecek, ancak 21 yıl sonra kaybedilen bu maçı, hayra yorup artık güzel bir oluşum içerisine girmesi gerekiyor Fenerbahçe’nin.