Ortadoğu’da Beethoven’in 250. yılı…

Tahran Operası neredeyse Beethoven’i sürekli gündemde tutan bir sanat merkezi haline gelmiş. Beethoven’in 250. yılı geçen sene sonundan beri kutlanmaya başlamış. Ünlü 9. Senfonisi çalınmış. Muazzam bir ilgi görmüş. Gençlerin çok büyük oranda seyircilerin arasında yer alması ise tüm batı gazetelerinin muhabirlerini şaşırtmış.

Sami AJİ Köşe Yazısı
4 Mart 2020 Çarşamba

“Haydaa! Şimdi de müziğe mi merak sardı?” dediğinizi duyar gibiyim.

Samimi söyleyeyim, iyi bir müzik dinleyicisi olmaya çalışıyorum. Bu meyanda da Beethoven’in senfonileri ve sonatları her zaman beni heyecanlandırır.

250. doğum yıldönümü bahis konusu olunca, nerede ne gibi konserler yapılıyor diye kısa bir araştırma yaparken bakın nelerle karşılaştım.

Tahran Operası neredeyse Beethoven’i sürekli gündemde tutan bir sanat merkezi haline gelmiş. Beethoven’in 250. yılı geçen sene sonundan beri kutlanmaya başlamış. Ünlü 9. Senfonisi çalınmış. Muazzam bir ilgi görmüş. Gençlerin çok büyük oranda seyircilerin arasında yer alması ise tüm batı gazetelerinin muhabirlerini şaşırtmış.

Bu konserin verildiği yer de çok ilginç… Vahdet Sanat Merkezi. Yabancılar Tehran Opera House diyorlar. 2015 yılında Cumhurbaşkanı Molla Ruhani tarafından, büyük bir restorasyondan geçtikten sonra, yeniden hizmete açılmış. Konserler verilirken, orkestranın arkasındaki panolarda Ayetullah Humeyni ve dini lider Ali Hamaney’in portreleri yer alıyormuş.  

Kulunuzu daha da şaşırtan, Tahran’da Beethoven Müzesinin açılmış olması. Bu müzede, müzikle ilgili 2000’den fazla eserin sergilenmesi ve halkın hizmetine sunulması tasarlanıyor.

Bununla bitmemiş. 35. ‘Fajr Müzik Festivali’ kapsamında, 13 Şubat 2020 tarihinde, ‘IRIB Symphonic Orchestra’ Beethoven’in eserlerinden derlenmiş muhteşem bir konser vermiş. (Şimdi sıkı durun ve IRIB’in açılımına bakın: Islamic Republic of Iran Broadcasting). Orkestrayı da ünlü İranlı şef Araş Amini yönetmiş.

Bu vesile ile festivalde 80’den fazla müzik topluluğunun yer almış olduğunu, bunların arasında İtalyan caz sanatçılarının ve pop müzik gruplarının da yer aldığını belirtelim.

Samimi olarak söyleyin, İran’ın bu yönünü kaç kişi biliyor? Diğer yorumları da size bırakıyorum.

Hızımı alamadım. Bu sefer Irak’ta neler olup bittiğini aramaya koyuldum. Meğerse Irak Senfoni Orkestrasının repertuarında Beethoven çok önemli bir yer alıyormuş. Nisan 2020’de Irak’ın birkaç şehrinde konserler verilecekmiş. Her ne hikmetse ‘Egmont’ uvertürüne vurgu yapılacakmış.

İnanmayacaksınız, Bağdat’ta Beethoven adında bir restoran da var. Fotoğraf ve videolarını gördüm. Çok lüks bir yer. Canlı müzik olarak bir piyanist sürekli ünlü kompozitörün parçalarını çalıyor.

Dikkati çeken bir nokta da şu: Irak Senfoni Orkestrasının şefleri kendileriyle yapılan mülakatlarda, “Biz teröre artık müzikle cevap veriyoruz. İnsanlarımızın buraya gelmesi çok sağlıklı bir gelişme. Irak halkı aslında müziğe, sanata dair her şeyi seviyor. Kısaca hayatı seviyoruz” diyorlar.

Lübnan’da Beethoven etkinliklerinin yoğun olarak gözlenmesini ben normal olarak karşılıyorum. Lübnan yörede batıya açılan bir kapıdır. Sırf bilgi için, kutlamalar şubat ayında başlamış ve önce Piyano ve Orkestra için 1. No.lu Konçerto’dan başlanmış.

İlginçtir, Lübnan halkı, sokak protestolarında sık sık, 9. Senfoni’nin son bölümünü ‘Neşeye Övgü’ koro parçasını, Arapça olarak dillendiriliyorlar. Duyduğum kadarı çok güzel de söylüyorlar. Yanlış nota yok gibi. Böylece ünlü deha bir de siyasi kişilik kazanmış oldu.  

İsrail’i transit geçiyorum. Ülkedeki klasik müzik topluluklarının (30’dan fazla) sundukları programların tamamını izlemek için ömür yetmez. Ayrıca hemen her evde bir müzik aleti olduğu için Beethoven mutlaka oralarda dolaşıyordur.

Kahire’ye gelince. Kahire Senfoni Orkestrasının 2019/2020 programına bir göz atmanızı öneririm. Nadir görülen süper zengin bir program ve bu program dâhilinde neredeyse tüm mart ayını Beethoven’e ayırmışlar ve Üstadın dokuz senfonisini de Mart ayı içinde teker teker icra etmeye karar vermişler. Gerek orkestra elemanlarının, şeflerinin,  gerek koroların ve solistlerin tamamına yakınının Mısırlılardan oluştuğunun da altını çizmek isterim1.

Suriye’den bahsetmiyorsun, dediğinizi duyar gibiyim. Başlıktaki afişi, Şam operasının web sayfasından aldığımı söylersem, gerekli izahatı verdiğimi zannederim. Anlayacağınız üzere Arap ülkeleri Batı kültürünü tahmin ettiğimizden fazla benimsiyorlar ve özümsüyorlar.

Yazımı Beethoven’in 9. Senfonisi’ne ilham kaynağı olan ünlü Alman şairi Schiller’in  ‘Neşeye Övgü’ adlı eserinden bir alıntı yaparak bitiriyorum:

“Kardeş olun ey insanlar

Bunu ister Tanrımız,

Bu dünyada her şey geçer

En son sana dost kalır…”

 

1 Burada Kahire Operasını da zikretmem doğru olur. 1871 yılından beri faaliyet gösteren bu mekânın, programı muhteşem zenginlikte. Örneğin, 3 Mart Salı günü Kuğu Gölü Balesi gösterime sunuldu.