Ki Tisa peraşasının hemen başında yer alan ‘mahatsit aşekel’ konusu hem verdiği dersler hem de içeriği açısından büyük önem taşır.
Tanrı Moşe’den aslında Bene Yisrael’i saymasını istemiştir. Bene Yisrael doğrudan sayılamadığından bir araç kullanmak gerekir bu da yarım şekel kullanarak sayım yapmak demektir. Aslında doğrudan saymamanın nedeni kişinin sahip olduğu büyüklük, güç ve potansiyel ile ilgilidir. Kişi bunların farkında olmalı ve başarısını göstermelidir. Zaten insanı ‘beema’ dediğimiz hayvanlardan ayıran da budur. Hayvanlar başları yerde yürürler. Bu sözcük ‘ba ma – ne varsa’ ifadesi ile bağlantılıdır. Tanrı ona ne verdiyse kendisini geliştirmeden yaşar ve hayat döngüsünü tamamlar. Ancak Tanrı’nın imajında yaratılan insan aslında çok güçlü bir potansiyele sahiptir. Yaptıkları hem yeryüzünü, yani içinde bulunduğumuz dünyayı, hem de göksel dünyayı etkiler. Bu etkilerin sonucunu da yine dünyada görür. Rabi Zamir Cohen bu etkileşimin şematik olarak Magen David’de yer aldığını söyler. Buna göre yıldızın iki tane düz çizgisi vardır. bu çizgiler yeryüzünü ve göksel dünyayı karakterize eder. yaptıklarımız her iki yönden de gökyüzüne yükselir ve bu yükselişle yıldızın üst üçgeni tamamlanmış olur. O çıkışın etkileri zamanla yeryüzüne geri döner bu da alta doğru olan üçgeni tamamlar. Sadece yaptıklarımızın değil sözlerimizin de büyük gücü vardır. insanın yaptığı her şeyde bir ruhanilik vardır. Pasuk “veine sulam mutsav artsa veroşo magia aşamayma – işte yerde sabitlenmiş bir merdiven ve başı göklere çıkmaktaydı” derken bu dünyada gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin yukarıya taşındığını anlatmaktadır.
Hayvanların aksine insan başı yukarıda yürür. İnsanın beyni ‘neşama’nın bulunduğu yerdir. Biraz daha aşağıda olan kalp duyguların yani ‘ruah’ dediğimiz ruhun ikamet yeridir. Fiziksel anlamda ihtiyaçlarımızın olduğu, karşılandığı canımız yani ‘nefeş’ ise karaciğerde ikamet eder. Beyin, kalp ve karaciğer sözcüklerinin ilk harfleri ‘kral’ anlamına gelen ‘meleh’ sözcüğünü oluşturur.
Peraşamız ‘yükseltme’ fiiliyle ‘ki tisa’ şeklinde başlamaktadır, Tanrı Moşe’ye Bene Yisrael’i yükselterek güçlerinin ne olduğunu tanımalarını sağlamasını emretmektedir. Onları saymak mümkün değildir. Onlar ‘şekel’ gibi sıradan bir araç değildir. Onların ruhaniliği potansiyellerini ortaya koymaktadır. Her Yahudi bir şekilde özeldir. “Dünyada ben ne yapıyorum, ne işe yarıyorum?” sorusu bir Yahudi’nin asla sormaması gereken bir sorudur. Onları sayamadığımız için bir aracıyla yarım şekel ile saymaktayız. Bu onların ne kadar alçakgönüllü olmaları gerektiğini de göstermektedir. Çünkü insan tek başına asla tam değildir. Tanrı bu yüzden saymanın yarım şekel ile yapılmasını istemiş her Yahudinin özel olduğunu hissetmesi gerektiğini göstermiştir.