VAYİKRA - Heybetli insanlar

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
24 Mart 2020 Salı

Midraş bu pasuk ile Teilim 17/14’de yer alan pasuk arasında bir bağlantı kurar. Teilim 17/14’de “Heybetli insanlar paylarını Sen’in elinden alırlar ey Aşem” demektedir. İşte Midraş burada sözü edilen ‘heybetli insanlar’ sözünün Levi kabilesi için söylendiğini öğretmektedir. Bu kabile manevi gücü son derece yüksek olan bir kabiledir. Onun için Erets Yisrael’den pay almak yerine paylarına düşeni doğrudan Tanrı’nın elinden almışlardır.

Ateret Mordehay adlı kaynak göre Bet Amikdaş’taki görevlerinin yanı sıra Bene Yisrael için bir ‘öğretmen’ niteliğinde olan Levi kabilesinin tek yönlü olarak görülmemesi gerektiğini söylemektedir. Bunu böyle düşünmenin bir hata olacağını belirten kaynak aynı zamanda günümüzde çokça görülen bir tartışma ve söyleme de gönderme yapar. Ateret Mordehay’a göre kişinin takılacağı yanlış bir düşünce şöyledir: Yaakov Avinu’nun on iki oğlu vardır. Bunlardan on biri oldukça başarılıdır. Biri ise o kadar da başarılı değil ki onu da Bet Amikdaş’ta çalışmaya alırlar. En azından öğretmen olarak hayatını devam ettirmesini sağlarlar. İşte birçoğumuzun öğretmenler ve din görevlileri hakkında edindiğimiz yaygın ancak son derece yanlış düşünce günümüzde bile hâlâ yaygındır.

Levi kabilesi istediği taktirde Zevulun kabilesi gibi tüccar veya Dan kabilesi gibi hukukçu olabilirlerdi. Onların da yetenekleri bu dünyadaki herkes gibi birçok işi yapabilecek kadar gelişmişti. Ancak onlar “geçici ve maddi dünyayı es geçmek sureti ile paylarını Tanrı’nın elinden almayı, ebedi dünyadaki paya sahip olmayı” tercih etmişlerdir.

İnsanlar genellikle sahip oldukları mesleğin çocukları tarafından da devam ettirilmesini ister. Örneğin bir hekim, oğlu veya kızının da hekim olmasını ister. Bir iş adamı kurduğu işin başına oğlunun geçmesini arzu eder. Ancak insanlar aldıkları kararlardan dolayı bazen pişmanlık duyarlar. Örneğin okumadan hayata atılan bir kişi çocuğunun aynı şekilde pişman olmaması için okumasını teşvik eder ve bunun için her şeyi yapar. Maddi dünyayı ‘es’ geçerek maneviyata kendilerini adayan Levi kabilesi hiçbir zaman böyle bir pişmanlık yaşamamışlardır. Üstlendikleri çok zor, bazen çok tehlikeli bazen de çok zevkli görevlerini nesiller boyunca sürdürmüşler ve bugünkü öğretmenlere rehber olmuşlardır.

Hayatın maddi yönünün zor ancak manevi tatminin en yüksek düzeyde olduğu meslek öğretmenliktir. Öğretmenler “başka bir meslek yapamadıkları için” değil istedikleri için bu mesleği tercih etmişlerdir. İnsanların gelişmesinde, ilerlemesinde ve gelecekte iyi bir yere gelmesinde en önemli pay aile ile birlikte öğretmenlerindir. Öğretmenler, özellikle topluma Tora öğreten ve bir rehber olan öğretmenler, her şart ve koşul altında yüzyıllar boyunca bu görevlerini yerine getirmişler ve Yahudiliğin devamı konusunda haklı bir paya sahip olmuşlardır.

Nasıl ki Levi kabilesi gibi “heybetli insanlar” paylarını Tanrı elinden alıyorlarsa öğretmenlerimiz de paylarını Tanrı elinden alacaklardır. İyi yetişmiş kültür ve geleneklerine bağlı bir toplum bir öğretmenin alabileceği en büyük manevi ödüldür.