Zoom üzerinden Hamursuz Bayramı

Alber NASİ Köşe Yazısı
31 Mart 2020 Salı

Korona virüsü ile tanışmamızın altıncı haftasında, virüs Avrupa’yı hallaç pamuğuna çeviriyor. Çin ise korona virüsü vakalarının kontrol altına alındığını ve Çin kaynaklı yeni vaka olmadığını açıkladı. Ancak biliyoruz ki Çin başından beri bu konuda gerçekleri beyan etmiyor.

Çin’in yeni korona virüsü vakası olmadığı yönündeki beyanı ise kendi içinde çelişkiler barındırıyor. Çin yılbaşı tatilinin sonrası, insanların ülkeye geri dönüşlerinin ardından virüsün yayıldığı biliniyor. Wuhan’dan hiç bir Çinli Pekin, Şangay ve Hong Kong’a gitmedi mi? Gittilerse bu şehirler ağır bir karantinaya girmeden nasıl bulaşmayı engellediler? Korona, Milano ve çevresini tam anlamıyla esir etmişken, nasıl oluyor da son derece bulaşıcı bu virüs oldukça kalabalık Pekin ve Şangay’ı etkilemedi?

Ya Çin’in hastalıktan kurtulduğu bir yalan ya da Çin ilacı buldu ama şimdilik paylaşmayı tercih etmiyor. İkisi de birbirinden beter seçenekler.

Çinlilerin anladığımız standartlarda etik değerlere sahip olduğu fikri kimsenin aklına gelmesin. Çinliler göz boyamak için hiçbir fırsatı kaçırmaz. Hatırlanacağı üzere 2008 yılında Olimpiyat Oyunları açılışında dünyaya naklen yayın yaparken töreni resmen photoshop'layıp olduğundan çok daha şaşalı göstermişlerdi. Yaptıkları masumane ve kimseye zarar vermiyormuş gibi görünse de, gerçek yüzlerini görmek açısından önemli bir olay.

Konuyla ilgili yazdığım ilk yazıda belirttiğim gibi eğer korona virüsü bir projeyse ve birisi tarafından yayılmışsa bunun tek sorumlusu Çin Devletidir. Kaldı ki şu anda bedeli  hayatlarını kaybeden insanlar ve korku içinde salgının geçmesini bekleyen milyararlarca insan ödüyor. Elbette ölüm en kötüsü, ancak korku içinde ölümü beklemek de pek iç açıcı değil. Dünya ekonomisinin hali, oluşan krizden sonra işsiz kalacak ve fakirleşecek insanlar, daralan ülke ekonomileri ve 2008 yılını gölgede bırakacak hatta 1929 Ekonomik Buhranıyla boy ölçüşecek bir kriz de cabası.

Korona virüsü hem Avrupa’da hem de ABD’de tam gaz yayılmaya ve can almaya devam ederken, yarattığı güvensizliğe bağlı ekonomik çöküş de hızlanıyor. Petrol fiyatları tepe taklak düşmeye devam ederken, borsalar çok büyük kayıplar veriyor. ABD hükümeti trilyon dolarlık ekonomik yardım paketleri açıklarken, ABD Merkez Bankası FED, trilyonlarca dolarlık parasal genişlemelerden bahsediyor. Yani FED çılgıncasına dolar basıyor.

FED’in günü kurtarmak için karşılıksız olarak para basması, bir anlamda dolar yatırımcısının cebinden para çalması anlamına geliyor. Kısa vadede düşen talep, düşen enerji maliyetleri sayesinde enflasyon oluşmasa bile, 2021 yılının ilk çeyreğinden itibaren ABD’de çok ciddi bir enflasyon ve yüksek faizle karşılaşmamız mümkün.

Korona virüsü tüm insanlığı bir anlamda esir alıp gündemi tek başına meşgul ederken, bir anlamda da bazı sorunları çözebiliyor. Mesela İsrail seçimleri ve çevre.

Aylardır seçimden kurtulamayan ve üçüncü seçimde de gerçek bir sonuca varamayan İsrail, biraz da korona virüsü sebebiyle en azından arkasında kamuoyu desteği olan bir hükümete kavuşuyor. Yeni hükümetin ömrünün uzun olması beklenmese bile, zor kararların alınması gereken bu süreçte İsrail’in seçimle iktidara gelen bir hükümet tarafından yönetilmesi demokrasinin geleceği için oldukça önemli.   

Ayrıca, beşeri faaliyetlerin son derece azalması karbondioksit salınımını ve küresel kirlenmeyi de yavaşlattı. Korkarım ki salgın geçtikten sonra da senede 2-3 hafta insanları ev hapsinde tutmak kural haline gelecek.

Öte yandan, oluşan yeni durumlara uygun olarak yeni teknolojiler, bilgisayar ve cep telefonu uygulamaları da devreye giriyor. Son günlerin en gözde uygulaması Zoom olsa gerek. İnternet üzerinden dersler, internet üzerinden grup terapileri, internet üzerinden toplantılar hatta dualar artık Zoom üzerinden yapılmaya başlandı. Sadece bir uygulamanın getireceği zaman, mekan ve yakıt tasarrufu inanılmaz boyutlarda olabiliyor.

Şimdilik bu teknoloji yeni ve henüz alışamadık. Ancak önümüzdeki hafta geleneksel Pesah sederimizi birçok aile ister istemez Zoom üzerinde buluşarak yapacak. Elbette gerçek bir buluşma gibi olmasa da, aynı anda birden çok kişinin değişik evlerden birbirine bağlanması ilginç olabilir. Dünya değişiyor. Değerlerimizi kaybetmeden değişimlere uyum sağlamak önemli. Hag Pesah Sameah!