Siz bu satırları 29.03.2020 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri Batı Saati ile 10.50’de kaleme alıyor. Bu saate kadar ABD genelinde korona virüsünden etkilenen kişi sayısı (vaka) 124.763 kişi iken, hayatını kaybedenlerin sayısı 2.191 kişi. 2.612 kişi ise tedavi edilmiş durumda. Gün ve saat belirtmemim sebebi, az önce söylediğim rakamların sürekli olarak değişim göstermesi. ABD’de bu hastalıktan en çok etkilenen yer ise New York Eyaleti (52.318 vaka). New York Eyaleti içerisinde New York City 29.766 vaka ile hastalığın en çok yayıldığı yer. ABD, Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan korona virüsü vaka sayısında açık ara dünyada birinci durumda.
Burada kaldığım süre zarfında birçok farklı uygulamaya tanık oldum. Ancak bu son yaşananlar büyük bir tecrübe. Büyük bir felaketin başlangıçta nasıl önemsenmediğini, sonra organize bir şekilde krizin yaralarını sarmak ve felaketin hem sosyal hem de ekonomik etkilerini azaltmak için yapılanları aynı anda görmek ve hatta yaşamak değişik bir durum. Kendinizi bir yandan güvende hissederken, diğer yanda çaresiz olarak görmek, her an değişen ölüm sayıları ile kederlenmek ama yöneticilerin güven veren açıklamaları ile tekrar moral kazanmak günlük rutinimiz oldu.
Ülkede ekonomi duraklamadı. Durdu! Hastalığın etkilerini azaltmak için yapılması gereken en önemli şey bireysel tedbir. Bu bireysel tedbirlerin başında ise görüştüğümüz, tanıştığımız, iş arkadaşlarımız ve sosyal çevremiz ile sosyal mesafeyi korumak geliyor. Sosyal mesafenin sağlanamayacağı hususlarda eyalet valileri devreye girdi ve iş yerlerinin önce yüzde 50 çalışanını eve göndermesini istedi. Sonra bu oran yüzde 75’e çıktı ve en sonunda, zaruri sektörler dışındaki iş yerlerinin kapalı olmasına ve çalışanların tamamının evde oturmasına karar verildi. New York City artık bir hayalet şehir. Bu hafta başında parklar, oyun alanları ve bazı caddeler de kapatıldı. Tahminlere göre hastalık 14 ila 21 gün arasında en tepe noktaya çıkacak ve sonrasında yayılım azalmaya başlayacak.
Yayılımın azalması hayati önem taşıyor. Çünkü yayılım hızı en baştaki yüksek seyrinde devam ederse buna ne hastane yatak sayısı ne de bu hastalığın özelinde en önemli tıbbi araç olan ‘solunum cihazı’ yetmeyecek. New York’un hastane kapasitesi 53 bine çıkarılmış durumda ama en kötü senaryoda ihtiyaç duyulan hasta yatağı sayısı 140 bin. Yine en kötü senaryoda ihtiyaç duyulan solunum cihazı 30 ile 40 bin adet iken, tedarik edilen sonum cihazı yaklaşık 8 bin adet. Solunum cihazı deyip geçmeyin. Bunların fiyatları 25 bin USD ile 45 bin USD arasında. Fiyatlar kriz başında 25 bin USD iken, şimdi 45 bin USD’a kadar çıkmış. Sonuçta arz talep dengesizliğinden, krizden faydalanmak isteyenler burada da var.
New York Valisi Cuomo, Demokrat’tır, kendisi şu ana kadar bu sürecin kahramanı gözüküyor. Sürekli rakamlar vermesi, bilimsel simülasyonlar ile hastalığın beklendiği tepe noktayı ve ihtiyaçları planlaması, anında alınan sert önlemler ve sorumluluğu kimselere atmadan üstlenmesi, halkın gözünde “en güven duyulan kişi” olmasını sağladı. Ancak çok sinirliydi. Son dönemlerde biraz bunu da atlattı diyebiliriz. Gelecek seçimlerde bence ABD’nin başkan adayı olacaktır.
Yapıp yapmayacağını bilemem ama kendi emrinde çalışanlara canlı yayındaki “Kendim gitmediğim hiçbir yere sizi göndermeyeceğim. Kendim yapmayacağım hiçbir şeyi size yaptırmayacağım” vaadi çok duygulandırdı beni.
İşin sosyal yanı her daim konuşulan konu ama milyonlarca Amerikalı evlerde. Bu süreçte son bir hafta işsiz kalanların sayısı 1,64 milyon kişi beklenirken, 3,28 milyon olarak gerçekleşti. Süre uzarsa sadece bir ekonomik kriz değil, ekonomik kriz kaynaklı bir sosyal kriz de kapıda. Amerikan ekonomisinde ikinci çeyrekte büyümenin yüzde 14 - 20 arasında düşmesi ve işsizliğin yüzde 30’lara çıkması bekleniyor (Şu an yüzde 4,6 – doğal işsizlik seviyesinde). Bu rakamlar çok ürkütücü. Ancak geçtiğimiz Mortgage Krizinin kahramanı Ben Shalom Bernanke, üçüncü çeyrek ve sonrasında dördüncü çeyrekte ekonominin yeniden ivme kazanacağı ve çift haneli büyümenin gelebileceğini söylüyor. Büyük bir tecrübe. Onu dinlemekte fayda var.
Bir yandan Demokratlar ve Cumhuriyetçiler 2,2 trilyon USD’lık, Amerikan tarihinin en büyük kurtarma planına imza atarken, diğer taraftan Amerikan Merkez Bankası FED, hazine kâğıtları, mortgage destekli kağıtlar ve belediye borçlanma senetlerini ‘limitsiz’ alacağını açıkladı. Buradaki en önemli kelime ‘limitsiz’ kelimesi. Piyasalara sınırsız para verilecek. Her iki planın moraliyle 1931 yılına kadar görülmemiş şekilde günlük düşüş kaydeden Dow Jones, yine 1931’e kadar görüşmemiş şekilde üç günlük performans sergiledi.
Düne kadar New York, New Jersey ve Connecticut eyaletlerini kapsayan karantina gündemdeydi ancak Başkan Trump sadece bu bölgelere seyahat edenlere yönelik ‘seyahat uyarısı’ yapmakla yetindi. Hatta Başkan, geçtiğimiz hafta Paskalya’ya kadar (12 Nisan) ABD’yi hem ekonomik hem de sosyal açıdan açmayı planlıyordu. Ancak hem gelen rakamların yüksekliği hem de sağlık kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinden gelen baskılar sonucunda bu düşüncesini tekrar gözden geçirme kararı aldı. Yine de vaka sayısının az olduğu yerlerde okulları açmayı ve ekonomiyi tekrar hayata döndürmeyi düşünüyor.
Bütün bu olumsuzlar içerisinde birbirlerini hiç sevmeseler ve siyasette rakip bile olsalar New York Valisi ve Başkan’ın ulusal felakette ortak çalışmasına insan imrenmiyor değil.
Krona virüsü ile mücadele gerçekten bir savaş durumu. Öyle ki, Başkan Trump ‘Defence Production Act – Savunma Üretim Yasasını’ yürürlüğe koyarak General Motors’a solunum cihazı üretmesi emrini verdi.
Çok değişik bir dönemden geçiyoruz.
Bütün bu yaşananlardan benim hissettiğim, burada (New York) sanki bir savaş provası içinde olduğumuz. Tüm yaşadıklarım bana film setindeymişiz hissi veriyor. Sanki bütün bunlar ileride olası bir biyolojik saldırıdan korunmanın bizzat yaşayarak hazırlığı gibi. Bu süreçten ders çıkaran ülkeler ‘biyolojik saldırılar’dan başarıyla çıkacaklar gibi…
Sağlıkla kalın.