“Vayişma Moşe vayitav beenav – Moşe duydu ve uygun buldu. (Vayikra 10/20)
Bu haftaki peraşanın en ilginç bölümlerinden birisinde Moşe, Aaron ve oğullarının yanlış uyguladıklarını sandığı bir kural konusunda onlara kızmaktadır. Aaron bunun böyle olmadığını Moşe’ye kanıtlayınca Moşe bunu kabul eder ve Midraş’a göre Tanrı’dan duymuş olduğu şeyi unuttuğunu açıklıkla ifade eder.
Rabi Hayim Shmulevitz, Moşe’nin çok zor bir durumla karşı karşıya kaldığını öğretir. Çünkü Tanrı ile karşılıklı konuşabilen bir tek Moşe vardır ve eğer Tanrı’nın sözünü unutmuş veya yanlış anlamışsa bu sadece o günkü durum için değil bütün Tora’nın gerçekliği için de büyük tehlike arz etmektedir. Moşe nasıl ki bir yerde yanılmış veya unutmuşsa Tanrı sözlerini yazıya geçirirken de aynı unutkanlığı göstermiş olabilir fikri pekâlâ insanın aklını kurcalayabilir. Bu sadece Tora’nın gerçekliği için değil aynı zamanda ebedi oluşu için de büyük bir çelişkiyi beraberinde getirebilir. O halde Moşe’nin yapması gereken ağabeyine hak vermek yerine “Dediğim gibi yap çünkü Tanrı tarafından emredilen budur” demesidir ve o zaman işin içinden çıkmak daha kolay olacaktır.
Sihot Musar adlı kaynakta Moşe’nin haklılığı şu sözlerle gösterilir: Moşe doğrudan taviz verilemeyeceğinin bilincinde, mutlaka doğru konuşması gerektiğinin farkındadır. Sonuçların nereye varacağını kestirebilmek mümkün olmasa bile Moşe yanıldığını kabul etmek ve doğru olanın peşinde gitmek zorundadır. Tora’nın ebedi ve evrensel olduğunu göstermek Tanrı’nın işidir bu Moşe’nin sorumluluğunda değildir. Moşe Tanrı’nın mührü olarak kabul edilen ‘emet – gerçek’ dediğimiz kavramdan asla ayrılmamıştır.
Günümüzde birçoğumuz Moşe’nin içinde bulunduğu durumdan daha az önemli olaylarda doğrudan sapmalar gösteririz. Tora Vayikra 19/11’de ‘yalan söylememek’ konusunda bizleri uyarsa da bizler ‘beyaz yalan’ tabir ettiğimiz irili ufaklı yalanları her zaman söyler dururuz. Genellikle arkasına saklandığımız ‘barışı inşa etmek için minik yalanlar söylemek’ bahanesi her zaman seçenek olarak yanımızda durur. Raşi bazı şeylerin ‘değiştirilebilmesi’ kavramının ancak ve ancak barışı sağlamak amacıyla kullanılabileceğini Bereşit 18/13 ve 50/16’da gösterir. Ancak burada kullanılan ‘açık bir yalan’ değil farklı anlamların yüklenebileceği sözlerdir. Birinci örnekte “lama ze tsahaka Sara lemor aaf umnam eled vaani zakanti – Sara neden yaşlanmış olmama rağmen yine de doğuracak mıyım diyerek güldü” cümlesinde Sara kocasının çok yaşlı olduğunu ifade etmiş Avraam’ın kırılmaması için Tanrı durumu sorgularken Sara’nın yaşlılığına gönderme yapmıştır. İkinci örnekte ise babalarının ölümünden sonra Yosef’in kardeşlerinden intikam alabileceği korkusu ile kendi dileklerini babalarının ricası ve direktifi olarak Yosef’e iletmek seçeneği gündeme gelmişti. “Vaytsavu aviha tsiva lifne moto lemor – baban ölmeden bir direktif vermişti”. Talmud gerçekleri çarptırmayı asla onaylamamakta, Raşi ile ancak barışın sağlanmasının elzem olduğu durumlarda aynı kanıyı paylaşmaktadır.
Dr. Twerski anne ve babalar olarak bizleri uyarır. Gerçeklere sıkıca bağlı olmak her zaman kolay değildir ama bizlerin bu konuda hiçbir şansı yoktur. Doğru konuşmak sadece Tora emri değil aynı zamanda anne babaların her zaman titizlikle uygulamaları gereken bir olgudur. Anne babalar eğer çocukları için iyi bir model olmaya niyetliyseler onlara asla yalan söylememelidirler. Çocuklar, yalanların rengini ayırt etmek yeteneğinde olmayabilirler. Anne-baba eğer beyaz yalanlar konusunda hassas değillerse çocuklarının bir gün yalan söylediklerini görmek onlar için sürpriz olmamalıdır.
Her zaman zor durumda bile kalsak doğruyu izlemek hepimizin görevi ve sorumluluğudur.