İsveç’te fare avı

David OJALVO Köşe Yazısı
29 Nisan 2020 Çarşamba

Korona virüsÜ pandemisi dünyamızı etkilemeyi sürdürürken, İsveç adı konulmamış bir “sürü bağışıklığı” yöntemini izleyerek dünya basınının dikkatini üzerine çekmiş durumda. İsveç’in dünya genelinden ayrılan birçok özgün yönü var. Bunlardan bir tanesi İsveç’te fare avı. Bu haftaki köşemi bu konuya ayırıyorum. Evde geçirilen günlerde okunacak ilginç, belki biraz da garip bir konu...

***

Geride bıraktığımız sonbahar-kış dönemi İsveç’te yazlık evlere rekor sayıda farenin girdiği bir dönem oldu. İsveçliler bu yılı yazlıklarında geçirmeye hazırlanırken, baharın gelişiyle villa ve doğadaki ahşap kulübelerde bu davetsiz misafirlerin izlerine rastlanılıyor. Küçücük deliklerden içeri sızabilen fareler, mobilyaları ve mumları kemirmekte, duvar ve taban izolasyonlarını bozmakta. Elektrik hatlarına girdiklerinde kısa devrelere, elektrik kesintilerine yol açmakta. 

Fare istilasına karşı çare ya sanitasyon firmasına başvurmak ya da kendi çözümünüzü üretmekten geçiyor. Evdeki pratik çözümlerden biri, doğal olarak, kapan kullanmak. Kapanlar da ikiye ayrılıyor: Fareleri öldüren veya öldürmeyen kapanlar. Üçüncü bir tip olan elektroşok veren kapanları sanitasyon firmaları kullanmakta. Teknoloji o kadar gelmişmiş ki, firmalar fare yakalandığında SMS gönderen kapan bile üretmişler! İsveç’te bireysel fare zehri kullanılması Aralık 2019’da yasaklandı. Bunun önemli bir nedeni ölü fareyi yiyen kedilerin de aynı zehirden etkilenip hastalanmaları ve hatta hayatlarını kaybetmeleri. 

Bireysel çare arayanlar için ucuz olanı öldüren kapanlar. Hayatta bırakan kapanları seçen İsveçliler, fareleri doğaya salma yanlıları. Bu noktada fakat yasalar devreye giriyor. İsveç yasalarına göre kapanı, fareyi salmak üzere oynatamazsınız! Avlanan hayvan, yakalandığı yerde bırakılmalıdır. Yani evin içinde. Buna göre öldürmeyen kapan kullanmak anlamını kaybediyor! Dahası da var. 2018 yılındaki yeni yönergeye göre bu tür kapan kullanıldığında, her beş saatte bir kapanın kontrol edilmesi gerekiyor! Nedeni, kapana kısılan farelerin müthiş stres içine girmesi ve araştırmacılara göre stres yüzünden mide kanaması geçirerek birkaç saat içinde ölmeleri. 

İsveçli araştırmacılar, bilinenin aksine kapanlara peynir konmasını önermiyor. Çabuk kuruyan peynir farelerin daha az ilgisini çekiyormuş. Çikolata veya fındık kreması farelerin iştahını kabartmakta.

İsveçli yetkililer fare yakalama meselesine epey kafa yormuşlar. Öyle ki satın alacağınız fare kapanının devlet tarafından onaylanmış olması gerekiyor. Onaylanmamış kapanların İsveç’te kullanılması yasak olmakla birlikte, henüz satışlarına bir kısıtlama getirilmiş değil. Bu kuralları izlemediğiniz takdirde, av kanununa göre suç işlemiş sayılıyorsunuz. Halkın onaylı kapanı nereden bulacaklarını aydınlatmak üzere yetkililer, resmi internet sitelerinde konuya yer vermişler. Yirmi iki kapan çeşidi, titiz incelemelerin sonucunda İsveç’te onay almış! Örneğin öldüren kapanlar için önemli bir koşul, kapanın farenin anında 'işini bitirebilme’ etkinliği.

İsveç, 1980’lerden bu yana fare kapanı standartlarını geliştirmekte ve bu konuda uluslararası arenada sayılı ülkelerden. Farelere karşı en iyi çarelerden biri ise hâlâ kedi edinmek. Zira sadece kedinin kokusu bile fareleri uzak tutmaya yetebiliyormuş. Bir not daha. Stockholm’de dramatik bir biçimde artan sıçan sorununa karşılık, eğitimli av köpekleri de mücadeleye başarıyla girmiş durumda.