Pasuk “umal Ad… E.loeha et levaveha veet levav zaraha – Tanrı senin ve neslinin kalbini ‘sünnet’ edecek” demektedir. Buradaki amaç Tanrı’nın kalbimizin kötü düşüncelere saplanmasını engellemek için duruma müdahil olmasıdır. Şir Aşirim’de yer alan “Ani ledodi vedodi li – Ben sevdiğiminim sevdiğim de benimdir” pasuğu kendimizin bu ayda Tanrı’ya yaklaşmak için çaba gösterdiğimizi ifade eder. Bu yaklaşımı da Tefila ve Selihot ile gerçekleştirmeye çalışırız. Megilat Ester’de yer alan “İş lereeu umatanot laevyonim” pasuğu da kişinin arkadaşlarına hediye alması ve fakirlere yardım etmesini söyler. Bu da yukarıda sözünü ettiğimiz tsedaka etmeninin tezahürüdür.
Vermeye çalıştığımız bu üç pasuğun hepsinin sözcükleri incelendiğinde Elul sözcüğünün baş harflerini bulabilmek mümkündür. Yine bu sözcüğün yer aldığı bir başka pasukta sığınma şehirleriyle ilgili bir yaklaşıma bakalım: “Vaaşer lo tsada veaE.loim ina leyado vesamti leha makom aşer lanus şama.” Bilindiği gibi istemeden bir kişiyi öldürenin ‘kapara’ olabilmesi için sığınma şehirlerinde zamanın Kohen Gadol’unun vefatına kadar beklemesi gerekir. Burada kişi bu süre içinde istemeden bile olsa yaptığı yanlışı düşünür ve bundan arınmak için teşuva yapar. Bizler de sene boyunca isteyerek veya istemeden yaptığımız hatalar için Elul ayında bunlardan kurtulma çalışmalarına hız vermemiz gerekir. Bet Amikdaş zamanında istemeden ‘beşogeg’ yapılan yanlışlar için korban getirilirdi. Mate Efrayim adlı kaynağın verdiği bilgiye göre istenmeden yapılan yanlışların da aynı şekilde kapara edilmesi gerekir. Buna en önemli kanıt Kipur günü tefila içinde okunan Al Het adlı duada yer alan ‘al het şehatanu lefaneha bişgaga’ ifadesidir.
Elul sözcüğünün sayısal değeri altmış yedidir. Bu sözcük ile inşa etmek anlamına gelen ‘bina’ sözcüğü aynı sayısal değere sahiptir. Çünkü bu ay davranışlarımızı yeniden inşa etmeye çabaladığımız aydır. Bu ayın Aramik dildeki karşılığı da ‘hipus’ sözcüğüdür. Bu sözcük ‘aramak’ anlamına gelen ‘lehapes’ sözcüğünden türer. Bu ay aynı zamanda davranışlarımızı güzelleştirmek için çaba gösterme zamanıdır. Bunun kanıtı şofar sözcüğünün etimolojik kökeni olan ‘leşaper – güzelleştirmek’ fiilinde bulunur.