Yaban mersininin karanlık yüzü

David OJALVO Köşe Yazısı
2 Eylül 2020 Çarşamba

Ağustosun son iki haftası yıllık iznimdi ve tatilimi evde geçirdim. Bu dönem aynı zamanda yaban mersini toplama sezonu. İzinli günümde doğayla kucaklaşıp, doğanın nimetlerini ellerimle toplama arzusu duydum. Adanın 45 kilometre doğusundaki ormanda kırmızı ve mavi yaban mersinlerinin ortasına vardım. Bu yıl yaz mevsimi kendini ağustosta iyice hissettirmişti ama ağaçların gölgelediği ormanda tatlı bir serinlik vardı. 3-4 saatlik çalışmanın ardından 1,8 kg yaban mersini toplamıştım. Yorulmuştum ama keyfim yerindeydi. Eve döndüğüm gibi topladığım yemişleri çalı çırpı ve yapraklarından temizledim ve onlardan reçel ile marmelat pişirdim. Doğayla iç içe geçirdiğim gün tatilimi renklendirmişti.

***

İstanbul’da İsveççe öğrendiğim dönemde okuma çalışmalarından biri, bir gazete haberini okuyup, yazının içeriğini anlatabilmekti. Yaban mersini toplamak İsveç kültürünün bir parçasıydı ve gazetedeki haber sektördeki sorunlara dikkat çekiyordu. Yaban mersinlerini toplayanların çoğunlukla Taylandlı isçiler olduğu ve mevsimlerdeki dengesizlik nedeniyle hasadın azaldığı belirtiliyordu, 2017 yılında okuduğum haberde.

İsveç’in en büyük gazetelerinden Dagens Nyheter, bu yıl yaban mersiniyle ilgili gelişmeleri manşetten verdi. Haberin iyi tarafı, 1987 yılından beri en verimli dönemin yaşanmasıydı. Yemişler, İsveç’in yüzölçümünün yüzde 17’sini kaplayacak kadar geniş bir alana yayılmıştı. Yaban mersinleri ormanlarda dolup taşıyordu. Haberde yer alan olumsuz taraf ise pandemi nedeniyle Tayland’dan beklenen sayıda işçi gelememesi ve Bulgar işçilerin kötü koşullarda çalıştırılmasıydı. Öyle ki Bulgar işçilerin yaşadığı evde yangın çıkınca, gazete çalışma koşullarının kötülüğünü vurgulamak için, bu tatlı meyveyi “Kanlı İsveç böğürtleni” diye nitelendirdi.

İsveç’te yıllık toplanan yaban mersini miktarı yaklaşık 25 bin ton. Toplanabilecek miktar ise 600 bin ton. Meyvelerin yüzde 96’sı ormanda kuruyor. Meyveleri toplayan her on çalışandan sekizii Taylandlı. Kalanı Ukrayna, Polonya gibi doğu Avrupa ülkelerinden geliyor. Yemiş toplama işinde çalışan İsveçliler ise neredeyse yok sayıda. Pandemi nedeniyle bu yaz İsveç’e gelebilen Taylandlıların sayısı ihtiyacın yarısından az ve yoksul çalışanlar bu yıl haklarını adamakıllı talep edebildiler! Taylandlının yemiş toplama karşılığında aldığı ücret, Tayland’da bir yıllık geçimini sağlıyor. Sektörün toplam ticari hacmi 1 milyar İsveç kronu (850 milyon TL).

İçerdiği yüksek antioksidan miktarıyla yaban mersini sağlık ve güzellik açısından değerli. Ama ne yazık ki İsveçliler kendi topraklarında yetişen bu sağlık küpü yemişlerden yeterince yararlanamıyor; zira toplanan ürünün yüzde 85’i, başta Asya ülkelerine olmak üzere ihraç ediliyor. Şimdi sıkı durun! İsveç marketlerinde satılan yaban mersini ürünleri Portekiz, Polonya ve Şili gibi ülkelerden geliyor. İsveç’ten aldığı yaban mersinlerini Japon Wasaka firması kırışık önleyici kozmetik ürünlere dönüştürüp İsveç’e satıyor! Yaban mersinini ülkede işleyebilecek endüstri yok. Ülkede doğal ortamda yetişen ürünü dışarıya satıp, dışardan kültür yaban mersini ithal etmenin, ulaşımı da dikkate alarak çevrecilik açısından değerlendirilmesini de size bırakıyorum.  

Bir kilo yaban mersini toplamanın maliyeti 17-21 İsveç Kronu arasında değişiyor. Bu miktarın yaklaşık 14 kronu Taylandlı işçilere ödeniyor. Şili’den ithal edilen taze yaban mersinlerinin kilosu ile marketlerde 200 kron (170 TL)! Tüm bu haberleri ve verileri anlamlandırmaya çalışırken kahvaltıda marmeladıma daha dikkatli bakıyorum. Kendi emeğimle toplayıp hazırladığım kavanozun tatlılığına, karmaşık kapitalist süreçlerin acılığı karışıyor. İsveç’te temmuz ayında işsizlik oranının yüzde 6,9’dan yüzde 8,9’a yükseldiğine dikkat çeken gazete, vergi dairesinin yaban mersini toplayıp satanların 12.500 Kronluk gelirinden vergi alınmayacağını vurguluyor.

İsveçlilerin alt kademedeki işlerde çalışmayı seçmedikleri uzun zamandır biliniyor. Ama, kendi ülkesinde vasıfsız işleri yapmayan İsveçli Norveç’in hizmet sektöründe çalışabiliyor. İskandinav ülkelerini ele alan bir kitapta okuduğum, “Norveçlilerin muzlarını İsveçliler soyuyor” cümlesi aklıma çakılıp kalmıştı. Anlaşılacağı gibi zenginlik de İskandinav toplumlarında bile göreceli (!).

Etiketler: