Bir Başkadır

Yakir MİZRAHİ Köşe Yazısı
25 Kasım 2020 Çarşamba

Şu sıralar evinde Netflix platformu olan birçok kişinin yakından takip ettiği bir dizi var, adı ‘Bir Başkadır’. 45’er dakikadan toplam 8 bölüm süren dizide toplum sosyolojisi başarılı bir şekilde ele alınmış. Karakterlerin her birinin kusursuz oyunculuk sergilediği dizinin nakış nakış işlenmiş senaryosu ve harika müzik seçimleriyle son dönemde adından en çok bahsettiren yapım olduğunu belirtmek mümkün. Dizi, her bireyin kendi içinde ve dışında yaşadığı zorluk ve mücadeleyi gözler önüne sererken, herkesin derdinin ‘bir başka’ olduğunu vurguluyor bir yandan da...

Sayfamız spor; bu nedenle sinema, dizi veya toplum sosyolojisi adına çeşitli tahlillerde bulunmak yerine bizim o küçük futbol dünyamızı son dönemde ‘bir başka’ kılan ne var, onu sizlerle paylaşma niyetindeyim...

Son günlerin en çok konuşulan konusu hiç kuşku yok ki korona virüsü. Hem ülkemizde hem de dünya genelinde vaka ve vefat eden kişi sayısında ne yazık ki büyük bir artış gözleniyor. Kulüplerimizde de sporcularla birlikte, destek ekipleri ve yardımcı personellerde teşhis edilen COVID-19 vakaları hayli fazla. Tam da bu esnada sezon öncesi konulan bir kuralın sezon ortasında değiştirilmesi planlanıyor. Şöyle ki; daha önce “Takımlarda 14 futbolcu kadroda yer alana kadar her karşılaşma oynanmaya müsaittir. Aksi takdirde maçlar ertelenir” şeklinde duyurulan kuralın, ligin ikinci yarısında fikstürün yoğunlaşacak olmasından dolayı farklılaştırılacağı ileri sürülüyor. Basına yansıyan haberlere göre; kuralın “Koronavirüs vakaları nedeniyle maça çıkarabilecek 14 futbolcuyu kadrosunda bulunduramayan kulüp, karşılaşmayı hükmen (3-0) kaybeder” şeklinde değiştirilmesi planlanıyor. Yani bir diğer deyişle, ligin ilk yarısında uygulanan kuralın, ikinci yarıyla birlikte farklı bir şekilde hayata geçirilmesine zemin hazırlanıyor. Atalarımızın sözüyle, dere geçerken at değiştiriliyor, maç başladıktan sonra oyun oynanırken kural değişikliğine gidiliyor.

Korona virüsü gerçeği hayatımıza yeni girmedi. Yeni sezon başlamadan önce bu virüsün ne kadar ciddi ve ne kadar ölümcül olabileceği gerçeği, yüzümüze tokat gibi çarpmıştı. Bununla birlikte yeni sezonun 21 takımla oynanacak olmasından dolayı fikstürün çok yoğun geçeceği halihazırda biliniyordu. Dolayısıyla korona virüsü vakaları ve ligin ikinci yarısında maç yoğunluğunun artacak olması yeni bir durum değil.

Bir kural koyulacaksa, sezon başında konulmalı ve ilk düdük çalmadan tüm kulüpler bu talimatın gerekliliklerini ve yaptırımlarını bilmeli. Aksi takdirde oyun başladıktan sonra kural değişirse; yer aldığı takım maçta yenik duruma düştükten sonra “Bu top benim, ister oynatırım ister oynatmam” diyen mahalledeki ‘mızıkçı’ çocuktan bir fark kalmaz. Ama olsun, “Kural sezon ortasında değişebilir, ne olacak ki?..” derseniz, bu ülkede futbol yönetimi zaten geçmişten günümüze ‘Bir Başkadır...’