Çöplerinizi dolduran malzemelerinizin ne kadarı gerçekten çöp? Hiç düşündünüz mü?
Peki o ‘çöp’lerden yola çıkarak bir hayalin gerçekleştirilebileceği hiç aklınıza geldi mi?
Atmayın! Evinizden, işyerinizden çıkan atık kağıtlarınızı, kutularınızı, ve hatta kağıt geri dönüşüm zincirinin son halkası olan yumurta kartonlarınızı bile atmayın!
Çünkü onlar artık sadece geri dönüştürülmüyor, ileri dönüştürülüyor. İlham verici bir sıfır atık, ileri dönüşüm hikayesi onlarınki.
Her ikisi de kurumsal hayatta profesyonel olarak çalışırken, bahçeli bir eve geçtiklerinde, eşi Serkan Erkol’un aksine toprakla hiç tanışmadığını fark etmişti Merve Fergökçe Erkol. Şehir çocuklarının en büyük handikabıdır bu: Bir parçaları oldukları doğayı tanımamak! Merve de bir şehir çocuğu idi. Kızı Gökçe’nin ve diğer tüm şehir çocuklarının topraktan bu kadar uzak büyümelerine gönlü elvermedi. Artık bahçeli bir evde oturduklarından, doğa ile daha yakın bir ilişki geliştirmeye başlamıştı. Gökçe’nin bir yaş doğum günü için gelen misafirlere tohum topları hediye etmeyi düşündüler. İlk tohumlu kağıtlarını yaptılar. Eylem genellikle yeni fikirlere gebedir. Karı koca, her ikisi de gönülden bağlı olacakları kendi işlerini geliştirmek istiyorlardı zaten. Tohumlu kağıtlardan ticari bir marka geliştirmek mümkün olabilir miydi? Bir hayal kurdular. Doğayı şehre taşıyacaklar, çocuklara ağaç ve çiçek yetiştirme sevgisini aşılayacaklardı. Üstelik bunu yaparken geri dönüşüme, hatta ileri dönüşüme katkıda bulunacaklardı. Çöpten bir ürün oluşturacaklar, üretim zincirine bir değil bir kaç halka ekleyeceklerdi. Son halkanın da çözünmek için ıslak kalmasına dikkat edilerek bırakılacağı topraktan yeni bir hayat fışkırmasına aracı olacaklardı.
Uzun günler, geceler düşündüler, tartıştılar, deneyip yanıldılar. Daha çok denediler. Sonunda atık kağıtları toplayıp yüzde 100 çözünebilen tohumlu kağıtlar ürettiler. Bu kağıdı üretmekle kalmayıp, kullanıma sokulmasına aracı oldular. Çınar ağacı ve yüzlerce çiçek tohumu içeren bu kendi ürettikleri tohumlu kağıtlardan kitap ayraçları, takvimler, tebrik kartları, etiketler bastılar. Almanya’ya tekstil etiketleri bastılar. Türkiye’de bu iş üzerine çalışan ilk firma oldular.
Pandemi tüm aileyi eve kapattığında Merve, Gökçe’ye anlattığı bir hikayeyi yazdı, o sırada 5 yaşına yaklaşmakta olan Gökçe de resimledi. “Bir kağıttan yapabileceğiniz en muhteşem şey kitaptır” diyen Merve’nin ilk günden beri hayalini kurduğu tohumlu kitabı -dünyadaki ikinci örnek olarak- basıldı. Bu ekilebilir kitabı, okuduktan sonra -işlevini tamamlamış diğer tohumlu kağıtlar gibi- doğaya geri kazandırmak için çorak arazilere, bahçenize, balkonunuza ya da evinizin güzel güneş alan bir köşesindeki saksılara ekebilir, çınar ağaçları ve çeşit çeşit çiçeğin yeşermesini sağlayabilirsiniz.
***
Bir hayaldi önce. Oysa hayal deyip geçmemek gerek. Kulak vermek gerek Merve’ye: “Gerçekleşene kadar insanlara ütopya gibi gelse de hayaller gerçekleşebilir. Hayaller tasarlanabilir. Tasarımlar da hayata geçirilebilir. Bu yolda insanların önünde engeller olabilir. Bu engellerin tamamı eninde sonunda maddi engellere dayanıyor, ancak bunu çözmenin de yolları var. Devlet destekleri, melek yatırımcılar, toplu fonlamalar var. Sonuçta iş insanı olmak için çaba sarf etmen ve işini kurman gerekiyor.”
Yeter ki, şartların kurbanı değil, hayallerinizin yaratıcısı olmayı seçin.