Eski derbilerden sonra gazete manşetlerini hatırlar mısınız? “Kadıköy’de el clasico”, “Kadıköy bildiğiniz gibi…” Fenerbahçe’nin Kadıköy’de bırakın yenilmesini, berabere kalması bile bir sürprizdi üç - dört sene evvel. Her ne olduysa bu 2020 dünyayı tümden değiştirdi, tabii bu değişim Kadıköy’ü de es geçmedi. Önce geçen seneki Galatasaray galibiyeti, son olarak da bu pazar günü Beşiktaş’ın 4-3’lük galibiyeti Fenerbahçe’nin Kadıköy büyüsünü tarihe gömdü.
Biz Fenerbahçelilerin en çok övündüğü şeylerden biri olan derbi karnemizde de ibre yavaş yavaş terse dönmeye başladı. İşte bu noktada, Türk futbolunun yıkması gereken tabular bulunuyor. Birincisi, derbiler sizi direkt şampiyon yapmaz ve derbilerin galibiyeti -diğer maçlarda olduğu gibi- üç puan ile ödüllendirilir. Daha önümüzde 29 hafta var. Fakat pazar akşamı sosyal medyada gördüğüm kadarıyla bazı Fenerbahçelilere göre şampiyonluk gitmiş ve Beşiktaş şampiyonluğun en büyük favorisi gibi gösterilmiş. Fenerbahçelilerin en çok düştüğü hata, derbi kaybedince karalar bağlaması. Tabii ki derbilerin anlamı çok önemli, fakat geçen senelerde Fenerbahçe her derbiden puan çıkardı da ne oldu? Son şampiyonluk 2014 Nisanı’nda geldi. Hatırlayanlar olur, 2004/2005 sezonundaki Pancu’nun kaleye geçtiği Beşiktaş maçında Fenerbahçe Kadıköy’de 4-3 yenilmiş, Ali Sami Yen’de de Galatasaray’a Necati Ateş’in golü ile 1-0 yenilmiş fakat sezon sonunda Daum liderliğinde ipi göğüslemişti. Son senelerde Fenerbahçe’nin en büyük kayıplarını Anadolu takımlarına karşı verdiği su götürmez bir gerçektir. Derbi size üç puan getirir fakat şampiyonluğunuzu garantilemez. Geçen sene sosyal medyada yapılan bir ankette şu soru sorulmuştu: “Galatasaray’a Kadıköy’de yenileceğiz ama şampiyon olacağız. İster misiniz?” Buna gelen yanıt, yüzde 60 oranında ‘hayır’ idi. Orada Türk futbolseverlerinin tabularının ne kadar büyük olduğunu anladım. Nitekim 2010 ile 2020 arasına, neredeyse derbi kazanamayan Galatasaray beş şampiyonluk sığdırdı. Özetlemek gerekirse, her derbide mağlup olalım ama şampiyon olalım.
İkinci tabu ise daha çok Fenerbahçelilerin takıldığı bir konu. 2016’dan beri Kadıköy’de Galatasaray’ı yenemeyen bir Fenerbahçe var. 2016’dan sonra başa geçmiş her teknik direktör, hiçbir analiz, taktik kurmadan takımı sahaya sürmüş ve Kadıköy büyüsünden medet ummuştu. Kadıköy’ün büyüsü de çekti gitti sonunda ve kaçınılmaz son gerçekleşti. Bu pazar oynanan derbi için de aynısını söylemek yanlış olmaz. Dersine çok iyi çalışan bir Sergen Yalçın ve hiçbir planı olmayan Erol Bulut savaşından Sergen Yalçın galip çıktı. Erol Bulut’un belki de tek planı Caner’in açacağı ortalardı. Fenerbahçe’ye yetmedi. Tabuları yıkın dostlar, Kadıköy düştü artık. Sizi Kadıköy’ün büyüsü kurtarmayacak derbilerde. Her yolun çalışmaya, bilime, analize çıkması tesadüf değil. Umarım bu bir ders olur ve Kadıköy büyüsüne aldanıp tembellik yapan teknik direktörler silkelenir. Analizini yap, dersini çalış öyle çık Kadıköy’e, tabuları yık.
Yazımızı, 10’a selam vererek bitirelim. Toprağın bol olsun, 10 numara yukarıda sana emanet Diego Maradona.
