2020’nin ne kadar belalı geçtiğini konuşmaya, anlatmaya gerek yok. Herkesten birer parça koparıp veda ediyoruz 2020’ye. Ben de bu yılın son yazısını kaleme alırken siz değerli okurlarımıza, 2020’de ülke futbolunun yediği darbeyi anlatmak istiyorum.
Bildiğimiz gibi, ülkelerin kaç takımın direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacağını, kaç takımının ön eleme oynayacağını belirleyen bir puan sistemi var. Önce bu sistemin nasıl işlediğine bakalım. 2018’de değiştirilen ve kurulan yeni sisteme göre puanlama şu şekilde basitleştirilmiş bir sistemde olacaktır: Bir ülkeden o sene UEFA Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi'ne kaç takım katılmışsa, onların aldığı puanlar toplanır ve Avrupa kupalarına katılan takım sayısına bölünür. Bu puanlama ülke takımları için şu şekildedir:
Elemelerde, galibiyet 1 puan, beraberlik 0,5 puan, gruplar ve sonrasında ise galibiyet 2, beraberlik ise 1 puan olarak ülkelerin puan hanelerine yazılır.
Buradan da anlaşılacağı üzere Avrupa kupalarına ne kadar fazla takım gönderebilirsek ve orada ne kadar galibiyet alabilirsek o kadar iyi oluyor. Bir not eklemekte de fayda var; bu puanlamalar yapılırken son beş yıl kayıt altına alınıyor sadece. Yani 2014’te alınan bir Avrupa galibiyeti ülke puanımızı artık etkilemiyor. Hal böyle olunca, temsilcilerimizin son beş yılda Avrupa’da aldığı sonuçlara göz atınca da tehlike çanlarının neden çaldığını anlayabiliyoruz. Zira son beş yılda sadece Beşiktaş bir kez Şampiyonlar Ligi grubundan çıkmayı başarabilmiş. Bu sene Başakşehir’in şanssızlığı diyebileceğimiz bir gruptan sadece 3 puan çıkarabilmesi, geçen sene de Galatasaray’ın sadece gruplardan 2 puan alabilmesi ülke puanları sıralamasında Türkiye’yi kötü etkiledi. Tabii bu puanlamanın bir de milli takım ayağı var. Milli takımda da aynı şekilde alınan galibiyet ve beraberliklerle ülkelere puan ekleniyor. Burada da son bir yılda pek parlak sayılmıyoruz. Euro 2021’e direkt katılmamız güzel bir katkı sağlasa da, UEFA uluslar liginde bir alt seviyeye düşmemizle birlikte gelecek seneler için tehlike çanlarını iyice hissettik.
Ülke futbolu için yazılacak onlarca şey olduğunu biliyorum ve bunları her fırsatta minimum sansür kullanarak kaleme almaya çalışıyorum. Fakat şu an bu konuya girersek çıkamayacağımızı da biliyorum. Bu nedenle, biraz gelecek senelerde Türkiye lig şampiyonlarını ne bekliyor onlara bakalım.
Öncelikle Türkiye son zamanlarda kendine ülke sıralamalarında 10. sırada yer bulurken, 2019’u 11. olarak tamamladı. 2020’de ise Ukrayna ve İskoçya’ya geçilerek 13. sıraya gerilemiş durumda. Fakat bunun problemini 2022-2023 senesi ve sonrasında çekeceğiz. Bu sezonu şampiyon bitirecek Türk takımının durumunu Wikipedia şöyle açıklamış: “2020-21 sezonu Süper Lig Şampiyonunun, 2021-22 Şampiyonlar Ligi gruplarına direkt gidebilmesi için, o sezon Devler Ligi'ni kazanan takımın kendi liginde de turnuvaya katılım bileti alması gerekiyor. Bu durumda, 11. sıradaki ülkenin şampiyonu gruplara direkt gidiyor.” Örnekle, bu sene Şampiyonlar Ligi’ni Bayern Münih kazanırsa, gelecek sene Şampiyonlar Ligi’ne kendi liginde direkt gidebilecek bir pozisyonda bitirmesi halinde 2021 Süper Lig şampiyonu Şampiyonlar Ligine direkt katılabiliyor. Ancak daha sonraları için eğer ülkemiz 13. olmaya devam ederse, Türkiye şampiyonu olan takım dahi bir ön eleme oynamak zorunda kalıyor. Yani bütün ümidimiz, Milli Takımımızın ve gelecek sene Avrupa’ya gidecek olan takımlarımızın iyi puanlar almasında.
Kısacası 2020’yi Türk futbolu da güzel bitiremedi. Bu durumu buraya getirenlere hesap sormak yerine, hep birbirimizi yediğimiz için bu durumda olduğumuzu unutmayalım. Umut hep var, yeter ki kullanmayı bilelim.
2020’yi bir saniye bile aratmayacak güzel bir sene dilerim hepinize.
